Bahar yorgunluğundan kurtulmak için karbonhidrat tüketip, egzersiz yapın
Bahar yorgunluğuna yenik düşmeyin
Mevsim dönüşlerinde hissedilen ruhsal ve bedensel sorunlar bahar keyfine gölge düşürebiliyor. Neden kendimizi hep yorgun hissediyoruz? Daha iyi hissetmek ve bahar yorgunluğundan korunmak için neler yapacağımızı biliyor muyuz? Bu soruların cevabını Prof. Dr. Dilek Demir Erol veriyor.
Yorgunluğumuzun, keyifsizliğimizin nedeni olarak baharı göstererek biraz haksızlık ediyoruz bu güzelim mevsime. Bahar aylarında havadaki pozitif ve negatif yüklü iyonların artması insan biyoritminde, olumlu ya da olumsuz etkiler yaratıyor. Pozitif iyonlar insanı daha enerjik hissettirirken, negatif iyonların artması ise insanın kendini daha halsiz hissetmesine ve yorgunluk belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açıyor. Bahar aylarında, aslında vücudumuz daha aktif olmamızı sağlayacak hormonlar salgılıyor. Ancak kişide vitamin eksikliği, beslenme bozukluğu varsa, vücut buna aynı uyumu gösteremiyor ve yorgunluk hissi artıyor. Prof. Dr. Dilek Demir Erol, “Dönemsel olarak neşeli ve enerjik olunmasının en önemli nedeni de yine hormonlardır” diyor. Bazı hormonlar karanlık ortamlarda daha fazla salgılanırken, bazı hormonlar ise biyolojik sistem gereği güneş ışığı ile daha fazla salgılanır. Güneşli günlerde, bizi daha neşeli ve daha enerjik hale getirecek hormonların salgılanmasında artış görülüyor.
Nedensiz halsizlik, isteksizlik ve gerginlik bahar yorgunluğunun en önemli habercileri. Ayrıca, sebepsiz ağrılar ve zamansız uyuma isteği de bu tabloda yerini almaktadır. Havaların ısınmasıyla birlikte yataktan kalkmak çok daha zor bir hal alırken günlük işleri yaparken daha isteksiz olabiliyoruz. Bu durumu genellikle değişen hava koşullarına bağlasak da, uzun süren yorgunlukların ciddiye alınmaması, altta yatan başka bir sorunun da geçiştirilmesine neden oluyor.
* Yaza hazırlık için yapılan diyetler dolayısıyla yeterli besin alınmaması,
* Tiroit bezinin düzensiz çalışması,
* Enfeksiyon hastalıkları,
* Kalp-damar rahatsızlıkları,
* Alkol ve sigaranın fazla kullanılması yorgunluk belirtilerini daha da artırıyor.
Karbonhidrat ve protein dengeli alınmalı
Bahar yorgunluğundan kurtulmak için vitamin ve besin destek ürünlerinin alımı büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Dilek Demir Erol, özellikle B, C ve D vitaminleri, potasyum ve çinko içeren besin destek ürünlerinin kullanılabileceğini söylüyor. Vücuttaki demir eksikliği de aşırı yorgunluğa neden olabileceğinden, test yaptırarak demir seviyesi kontrol ettirilmeli ve gerekiyorsa demir hapları kullanılmalı. Beslenmenize dikkat ederek de demir seviyesini arttırabilirsiniz. Prof. Dr. Dilek Demir Erol, karbonhidrat alımının da yorgunluktan korunmada çok önemli olduğunu vurguluyor. Vücut ihtiyacı olan enerjiyi karbonhidratlardan sağladığı için rafine edilmemiş karbonhidratların tüketimine ağırlık verilmeli. Mevsiminde taze sebze ve meyve tüketerek, tam buğday ekmeği kullanarak vücudumuzun ihtiyacı olan karbonhidratı almalıyız. Protein, dokularımızın temel taşı olduğundan diyetimizde yeterli düzeyde proteine de yer verilmeli. Mevsim meyve ve sebzeleri de daha az kimyasal maddeye maruz kaldığı için daha sağlıklıdır. Bu nedenle sebze ve meyvelerin mevsiminde tüketilmesi önem taşıyor.
Enerjimizi doğru kullanmalıyız
Prof. Dr. Dilek Demir Erol, yorgunlukla baş edebilmek için öncelikle enerjinin doğru kullanılmasının öğrenilmesi gerektiğine dikkat çekiyor Çalışma ve dinlenme periyotlarımızı ayarlanarak, kısa ve sık dinlenme aralıkları verilmeli böylece yorgunluğun ortaya çıkması önlenebilir. Çalışma ortamının iyi havalanmalı çünkü çok sıcak veya çok soğuk ortamlar vücudumuzda ekstra stres yaratır.
Ayrıca, vücudun susuz kalması da metabolizmayı yavaşlatır. Günde en az 8-10 bardak su içilmeli (tercihen alkali), kahve ve çay mümkün olduğunca az tüketilmeli, içildiğinde de bitki çayları tercih edilmeli.
Egzersiz ile metabolizmayı hızlandırın
Düzenli egzersiz ile metabolizma hızlanır, solunum düzenli hale gelir ve dokuların yeterli miktarda oksijenlenmesi sağlanır. Özellikle tempolu yürüyüş, bisiklet, yüzme gibi egzersizler tercih edilmeli.
Prof. Dr. Dilek Demir Erol; “Yorgunluk uzuyor ve kişinin gündelik işlevlerini bozuyorsa ya da işyerindeki performansını engelliyorsa artık onu bahar yorgunluğu diye geçiştirmemek gerekir. Elbette bu durumun ortaya çıkmasında mevsimlerin, ışığın, ısının rolü var. Sadece psikiyatrik değil, hem bedensel hem ruhsal belirtilerle giden başka durumları da unutmamak gerekli.” diyor.