Rıdvan Dilmen: Okan Buruk en büyük hatayı yaptı!

Türkiye'nin efsane futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, HT Spor'da "Çerçeve" programında önemli açıklamalarda bulundu. Dilmen, Galatasaray-Kasımpaşa maçını değerlendirirken, Beşiktaş ve Fenerbahçe hakkında da konuştu. İşte Dilmen'in açıklamaları...

Giriş: 01.10.2024 - 21:17 Güncelleme: 01.10.2024 - 22:10

Türkiye'nin efsane futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, HT Spor'un programı "Çerçeve"de önemli yorumlarda bulundu. HT Spor Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ayan sordu Rıdvan Dilmen yanıtladı.

İşte Rıdvan Dilmen'in açıklamaları:

AEK-Panathinaikos maçında aynı pozisyon oldu. Futbolcu ve antrenör gözüyle ben asla o penaltıyı vermem. Kurala göre yüzde 100 penaltı. Kasımpaşa'nın kazandığı penaltı kurala göre tartışılmayacak bir penaltı. IFAF'ta sıkıntı var, oyun kurallarıyla ilgili sıkıntı var. El konusuna çözüm bulunmuş değil. Bir oyuncu çıkarken mutlaka kollarından yardım alır, kural koyucular bunu düşünmeli ama düşünecek gibi gözükmüyor.

Okan Buruk tek bir yerde, en büyük hatayı yaptı. Maç 3-1, ilk yarının sonlarında Kasımpaşa'nın atağı gol olsa Galatasaray maçı kazanırdı. Yediği gol G.Saray'a yarardı. Okan Buruk bir tek bir şey yapacaktı. Osimhen sakatlanmışken merkeze Lucas Torreira'yı alacaktı ve maçı bitirecekti. En kötü şartlarda Kaan Ayhan'ı alacaktı. Mertens-Barış ikilisi yerine Torreira'yı alsaydı...

Hajradinovic aslında sağda veya forvet arkasında oynuyor. Ayrıca sırtı dönük de oynayabilen ve öne doğru da pas atabilen bir oyuncu. Rakip analizini çok iyi yapan teknik adamlar var. 1 hafta önce hoca Aytaç'ı oynatmadı, bu maçta oynattı. Hajradinovic sağda stratejik hamleydi. Sol ayaklı oyuncular sağda -Hakim Ziyech, İrfan Can Kahveci gibi- oynarken bunlara karşı bir türlü panzehir bulunamadı. Bunun bir türlü önlemini alamadılar ve bunu hayretle karşılıyorum.

Bence Mourinho, Youssef En-Nesyri'ye sürekli olarak dönmeli diye düşünüyorum. Çok pozisyona giren oyuncu yeterli oyuncudur. Mutlaka atacaktır. Dzeko da değerli bir profesyonel ama yorgun olduğunu görüyorum. Mourinho'nun eline Fenerbahçe yönetimi öyle bir kadro vermiş ki, 100 milyon Euro ikinci takımın forveti. Çok önemli lüks bu ama bunun karşılığında iyi oyun var mı, yok.

Perşembe günü maç başladı (Union Saint-Gilloise), oyuncular adına üzüldüm. Oyuna iyi başlamadı ve genelinde de F.Bahçe iyi oynamadı. 3-1 Galatasaray'a mağlup oluyorsun, ilk 20 dakika oyuncuların yüz hallerinden görüyorum 'Bu maç nasıl oynayacağız' diyorlar. O maçta taraftar görevini fazlasıyla yaptı. Sonrasında Antalyaspor maçında oyunun değil skorun önemli olduğunu Jose Mourinho'da gördüm.

REKLAM

Kısa bir mesafede topu durdurup 1-2 topu dürterek, herkes kalecinin sağına vururken, yakın direğe vurdu. Bu da onun özel yeteneği. Maximin ilk yarıda 2-3 defa soldan girdi ama nereye vurdu kaleciye. Mektup yazdı kaleciye.

Fenerbahçe ve Youssef En-Nesyri'nin birbirine ihtiyacının olduğunu görüyorum. Tadic'in sola İrfan'ın da sağa gelip bu düzene dönmesine gerek olduğunu düşünüyorum.

Perşembe gecesi 4-0 mağlup dönüyorsunuz, demoralize oluyorsunuz. Galatasaray'ın Avrupa'ya bakışıyla, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın farklı. F.Bahçe ve Beşiktaş'ın kendi dünyasında önce şampiyonluk olsun... Bana deseler Avrupa şampiyonluğu mu yoksa Türkiye şampiyonluğu mu, takibi Avrupa şampiyonluğu derim. Giovanni van Bronckhorst'ta çok örnek bir teknik direktör profili izliyoruz. Yarın bir gün baskı olur mu bilmiyorum.