DS yazılır dees diye okunur...
Fransızların premium markası DS'in ilk crossover denemesi olan DS7 Crossback, markanın premium imajını yansıtan bir otomobil olmuş. Bütün tasarım öğelerinde elmas biçimli detaylara yer verilen SUV'un, kalite anlamında BMW, Mercedes ve Audi gibi Alman markalardan geri kalır yanı yok. İç mekanı ile tüm rakiplerine fark atan DS7 Crossback, sürüş özellikleri ile de göz dolduruyor. Fatih Altaylı bu hafta DS7 Crossback'i test etti...
ABONE OLOtomobil tarihinin en ilginç, en ilerici otomobillerinden birinin hikayesini daha önce anlattım, ama bazen bir özet geçmekte fayda var.
Efendim, söz konusu otomobil markası Citroen, söz konusu model ise DS. Hikaye 1955’te başlıyor. O yıl otomotiv endüstrisi, tarihin belki de en alışılmadık, en ilerici hamlelerinden biriyle karşılaşıyor. Fransız üretici Citroen, DS adı altında yepyeni bir modeli piyasaya sürüyor. Hiç görülmedik bir tasarım anlayışı ve hiç yapılmadık bir teknolojik atılımın eseri olan otomobilin adı DS 19.
DS’de o güne kadar görülmemiş bir şey olan hidropnömatik süspansiyon sistemi otomobil yüksekliğinin sürücü tarafından bir kolla ayarlanmasını sağlıyor. Dahası, otomobilin virajlarda yan yatmasını engelliyor ve müthiş bir yol tutuş sergiliyor. Hidrolik direksiyon ve büyük bir yenilik olarak ortaya çıkan yarı otomatik şanzıman da DS’e has birer özellik olarak kendini gösteriyor.