Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KEMAL Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da 13 askerin ölümüyle ilgili olarak şunları söylemiş: "Terörle mücadele kararlılık, sabır ve bilgi ister ama terörle mücadele moral de ister... Karşıdaki kişi eline silah almış. Siz de eline silah verdiğiniz kişinin moralini altüst etmişsiniz... Herkes tutuklu, herkes hapiste." 13 askerin ölüm nedeni, bazı ordu mensuplarının Ergenekon ve Balyoz'dan tutuklu olmalarıymış yani.

        HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMİYOR

        Biz de CHP değişiyor, Kılıçdaroğlu partiye iyi kötü demokratik bir çehre vermeye çalışıyor, yetersiz kalıyor ama naapsın, o da bir insan diye "iyimser" takılıyoruz. Mehmet Haberal'ı, Mustafa Balbay'ı aday göstermesine rağmen, seçim öncesinde iki tane Kürt raporu, iki tane demokratikleşme haritası çıkardı diye, askeri çözüm değil, siyasi çözüm lazım dedi diye, olmadık krediler açıyor, umutlanıyoruz.

        Oysa hiçbir şey değişmiyor. CHP'ye "yeni" bir çehre kazandırması beklenen "yeni" lider Kılıçdaroğlu, eski militarist politikayı sürdürüyor. Kemal Bey'in bu ifadeleriyle yakın tarihte Süheyl Batum'un TSK'yı "kâğıttan kaplan"a benzeten, TSK'nın Ergenekon ve Balyoz nedeniyle güçsüz düşmesinden, handiyse darbe yapamayacak hale gelmesinden yakınan cümleleri arasında hiç ama hiçbir fark yok.

        Biz bir "değişim" görmek için çırpınanlar olayı fazla abartıyoruz galiba. Hiçbir şey değişmiyor aslında.

        Bakın Aynur Doğan, Kürtçe şarkı söyledi diye minderle, pet şişeyle kovalanıp sahneden indirildi. Çok tanıdık.

        Sonra da "milli marş" okunarak sakinleşildi. Bu da çok tanıdık.

        Züğürt tesellisi: Eskiden Onuncu Yıl Marşı okunurdu, oradan Milli Marş'a terfi edilmiş, buna da şükür.

        HİÇBİR ŞEY ŞAŞIRTMIYOR

        Diyarbakır'da 13 asker şehit oldu. Hem de Öcalan, "barış konseyi" diye bir şeyden bahsederken ve BDP'li ama bağımsız vekillerine "Gidin yemin edin" derken, hatta ve hatta daha önce çatışmaların başlaması ile ilgili olarak verilmiş olan o tarih (15 Temmuz) için "hükmünü kaybetmiştir" ifadesini kullanırken... Buradan PKK içinde Öcalan'ın liderliğini geçersiz kalmaya çalışan bir "derin yapı" var sonucuna varabiliriz. Ama, "Öcalan bunu hep yapıyor, ne zaman sözü Türkler ve Kürtler için emniyet teşkil etti ki" tezi de itibar görecek durumdadır.

        PKK'nın ya da hadi Kürt milliyetçilerinin basın organı diyelim, ANF'ye göre, 13 askerin ölümünden bizzat TSK sorumlu. Buradan yola çıkarak "Bakın yapmadıklarını söylüyorlar, yapsalardı yaptık derlerdi" diyebiliriz. Ancak, "İyi ama, terör örgütünün gerçekleştirdiği işlemi mutlak surette üstlendiği tezi geçmişte kaldı, PKK hem yapan hem de yapmadım diyebilen, cinayetlerini 'aba altından sopa' göstererek sürdüren, böylece düz ovada siyaset yapmaya çalışan BDP'sine de meşru bir oyun alanı bırakan bir örgüt artık" tezi de itibar görecek durumdadır. Askerlerin öldürüldüğü gün "demokratik özerklik" ilan edilmesine bakarak, "Böyle iddialı bir işin olduğu gün, sivil toplum kuruluşlarının ve aydınların bölgeyi tarif etmek için 'Kürdistan' demeye davet edildiği bir zaman diliminde, PKK niye böyle bir iş yapsın?" denilebilir. Ama "Bilakis, siyasi kanat kendi kendine federasyona geçerken silahlı kanat da gücünü tahkim ediyor; 14 PKK'lının teslim olduğu günlerde, ben hâlâ buradayım, bitmedim, ilan edilen özerkliğin silahlı savunucusu/birliği olacağım, mesajı veriyor" tezi de itibar görecek durumdadır.

        Ne kötü değil mi? 13 askerin ölümünün Öcalan'a rağmen inisiyatif kullanan bir "derin" PKK yapılanmasının işi olması bizi şaşırtmaz. 13 askerin ölümünün Öcalan'ın onayıyla gerçekleştirilmiş "bildiğin" PKK işi olduğu bilgisi de bizi şaşırtmaz. 13 askerin TSK tarafından kazara öldürülmüş olması da bizi şaşırtmaz.

        13 askerin, içinde PKK'nın bir kanadının da yer aldığı uluslararası bir konsorsiyumun kararıyla şehit edilmiş olması da şaşırtmaz.

        Züğürt tesellisi: Hiçbir şeyin şaşırtmadığı bir yerde insan kolay kolay hayal kırıklığı da yaşamıyor. Çünkü zaten hayal kuramıyor. Buna da şükür...

        Sonuç: Şehitlere rahmet, ailelerine sabır diliyorum.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa