MUTASAVVIF kişiliği, fikri birikimi, hitabeti ve aynı zamanda "postnişin" konumu nedeniyle bildiğimiz ve sevdiğimiz Tuğrul İnançer'in o sözlerini duyduğumda ben de şoke oldum. Hamile kadınların sokağa çıkmasını edepsizce bulduğunu ifade ediyordu. İşe giden, çalışan, akşam yemeğini hazırlamak için şişen bacakları ve ağrıyan beliyle pazara gidip günlük alışverişini yapmak zorunda olan tüm kadınları yargılayan bir tutum almış ve bütün hamile kadınları bir lahzada işaretleyen bir ifade kullanmıştı.
Kadınları kendisiyle denk görmeyen, çok daha ileri bir pozisyon olan fırsat eşitliğini zaten hiç gündemine almayan erkeklerin düşünme kalıpları içinde kadını meşru ve saygın hale getiren tek mevki annelikti, o mevki de "sokağa çıkmakla" bile edebe mugayir yaftası yiyecek bir pozisyona geriletiliyordu. Cenneti ayaklarının altına serdiğiniz anne adayına, bir yerden bir yere yürüdü diye irtifa kaybettiriyor iseniz kadınların İslam'a yaklaşmalarını ya da soğumalarını hiç dert etmiyorsunuz demekti.