Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Nurgül Yeşilçay'ın sergisi ve filminden sonra nikah tarihi de pandemi nedeniyle ertelendi
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Nurgül Yeşilçay, der ki;

        Bir gün, Abdullah Oğuz ile sohbet ediyoruz.

        Konu, Türkan Şoray ile Şener Şen'in başrollerini paylaştığı, dönemin fenomen dizisi 'İkinci Bahar'a geldi.

        Abdullah Oğuz dedi ki; "Orada 'Gülsüm'ü canlandıran genç bir kız var. Çok iyi oyuncu. Geleceği pek parlak."

        O genç kız, daha sonra Abdullah Oğuz'un yapımcısı olduğu 'Asmalı Konak' ile kariyerinde sıçrama yaşadı.

        O genç kız, canlandırdığı her karaktere farkındalık katarak sinemada da TV'de de Nurgül Yeşilçay oldu.

        Toplam 31 yapımla ve kazandığı ödüllerle son çeyrek yüzyılın en üretken kadın oyuncusu olarak sinema ve TV'ye damgasını vurdu.

        Kariyerinin 22'inci yılındaki Nurgül Yeşilçay için 2020 tam anlamıyla 'Altın Yıl' olacaktı.

        Hayal gücünü tuvallere yansıttığı 'Avrat Otu' resim sergisini açtı.

        Serginin açılışından birkaç gün sonra karantina dönemi başladı.

        27 Mart'ta yeni filmi 'Mahalleden Arkadaşlar', gösterime girecekti.

        Yaz aylarında da Necati Kocabay ile evleneceklerdi.

        REKLAM

        'Avrat Otu' sergisini karantina döneminden sonra yeniden açacak.

        Selçuk Aydemir'in annesi İlknur Aydemir'i canlandırdığı 'Mahalleden Arkadaşlar', izleyiciyle yeni sezonda buluşacak.

        Nikah masasına ise bir yıl rötarla 2021 yaz aylarında oturacak.

        Sonuç itibariyle Nurgül Yeşilçay, pandemi olmasaydı bugünleri çok yoğun yaşayacaktı.

        Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının görüldüğü gün kendini karantinaya alan Nurgül Yeşilçay, standart günlük yaşamını sürdürüyor; resim yapıyor, yeni projeler üzerine çalışıyor.

        Bir de karantinadan dolayı standart olmayan günlük yaşamın gereklerini yerine getiriyor; örneğin evinin camlarını siliyor, ekmek yapıyor...

        Nurgül Yeşilçay, karantina günlerinde neler yaptığını, pandeminin etkilerini, karantina sonrasında neler olacağı yönündeki öngörüleriniHabertürk'ten Mehmet Çalışkan'a anlattı. Bir de abiye kıyafetli, paspaslı ve toz bezli o fotoğrafın öyküsünü...

        Hayatımızı ve kariyerimizi gözden geçirdiğimiz, analiz yaptığımız günlerdeyiz. Bu süreçte hayatınız ve kariyeriniz adına sizin analiz sonuçlarından neler çıktı?

        Ben dijital çağ insanı değilmişim. Tiyatroyu, sinemayı bir kutuya bakarak izlemekten hiç hoşlanmadım. Ya da müzedeki eserlere bir kutudan bakmayı. Ya da canlı yayın yapmayı pek sevemedim. Ömür dediğin şeyi bir kutunun karşısında geçirme fikri korkunç.

        Üreten kişi olarak baktığımdaysa dijital mecralar için ayrı içeriklerin üretilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Yeni bir mecra var karşımızda. Sinema, tiyatro, geleneksel TV ve artık kalın harflerle 'dijital'. Biz yaşlıların değil, belki de gençlerin daha fazla konuştuğu, onların dünyasında onların öngörülerine daha fazla güvendiğimiz bir geleceği hazırlamaya başlamalıyız.

        'Avrat Otu'nun açılışına Cem Boyner - Ümir Boyner de katılmıştı.

        Karantina günlerinde neler yapıyorsunuz, günlerinizi nasıl geçiriyorsunuz? Malum, evde geçirilen bu süreçte birçok kişi ya gizli kalmış yeteneklerini ortaya çıkardı veya yeni becerilerle donandı. Sizde yetenek keşfi veya beceri donanımı oldu mu?

        Benim için dört aşamalı bir dönem oldu :)) İlk birkaç gün şaşkındım. Ne olduğunu anlamakla geçti. Sonra 'Bu karantina süreci en fazla iki hafta sürer' diye düşündüm. (Müthiş öngörülüyümdür.) Bu iki haftayı iyi değerlendireyim dedim kitap okudum, izlemediğim filmleri izledim çok güzel bir süreçti. İki hafta geçtikten sonra büyük bir umutsuzluk ve ne zaman biteceği belli olmayan bir şeyin içindeyiz düşüncesi, kendi kendimize yetmeliyiz paniğiyle evde ekmek yapmalar. Temizlikten evin şeffaflaşması filan :)) En büyük problemim 'Akşama ne pişireyim?' oldu. Ya da pencereyi sildiğim günün akşamına yağmur yağması sinir bozucu oluyormuş, onu öğrendim. Şimdi ise saldım. Bir şeyler yapma yarışında değilim kendimle. Bir sürü 'yapma listesi' yaptım, çoğunu gerçekleştiremedim zaten. Yemek filan da dışarıdan söylüyoruz. Hayat eve sığmıyormuş onu öğrendim. Neyse kuaförler açılıyor çok mutluyum :)

        REKLAM

        En çok merak edilen konuların başında, pandemi sonrasında nasıl bir düzene ve anlayışa sahip olacağımız. Bir sanatçı olarak sizin bu konudaki öngörüleriniz ve tavsiyeleriniz nelerdir?

        Cenaze evleri kalabalık olur bizim memlekette. Biz acımızı, üzüntümüzü bir arada yaşarız. Teselli ederiz birbirimizi. İçine kapalı bir toplum değiliz. Evde kalınan bu sürecin toplum hafızasında çok yer etmeyeceğini düşünüyorum. Ama ekonomik çöküntüden çok etkileneceğimiz kesin. Yani toplumun paniklemesinin sebebi yalnızlık hissi ve ekonomik nedenlerdi. Sonrasında bir araya gelmenin yalnız olmamanın verdiği güveni daha çok hissedeceğiz. Adil olmayan, gösterişçi düzen yerini bölüşen adil bir düzene bırakacak. Üreten, kendi kendine yeten ülkeler, topluluklar, kişiler ayakta kalacak. Bu birlikte olma hissiyatı önemli. Sinemalar, tiyatrolar da en çok etkilenen meslek gruplarından. Başta toparlaması zor olabilir. Ancak seyircinin diğer seyircilerle birlikte gülüp - ağlama isteği hiç bir zaman değişmeyecek. İnsan, sosyal bir varlıktır. Pek çok önemli tiyatro oyununu evde dijital ortamda izledik ne güzel. Bunlar bana sadece fikir verdi. Canlı izlerken aldığım hazzın binde birini alabildim. Tiyatro ve sinema canlı - kanlı diğer seyircilerle birlikte o ana özel olunca güzel

        'Avrat Otu' adlı resim serginizi açtıktan birkaç gün sonra karantina günleri başladı. Sergiyi, karantina dönemi sonrasında tekrar açacak mısınız?

        Evet, düşünüyoruz görüşmelerimiz var.

        Karantina günlerine denk gelen bir diğer çalışmanız da 'Mahalleden Arkadaşlar' oldu. Filminizin gösteriminin ertelenmek zorunda kalması size neler hissettirdi?

        Evet; Hayırlısı olsun, ne diyelim. İyi bir filmin her zaman seyircisi olur diye düşünüyorum ama bu belirsizlik hissi hiç hoş değil.

        En çok nelerin eksikliğini hissedip onların özlemi içindesiniz?

        Sinemaya tiyatroya gitmek, eşle - dostla dışarıda takılmak. Yürümek.

        En çok neler için şükrediyorsunuz?

        Oğlum Nejat'ı İngiltere'deki okuldan zamanında getirmiş olmak. Bu süreçte yanımda olduğu için şükrediyorum. Uzakta olsaydı delirirdim.

        Pandemi sonrası ilk ne yapacaksınız?

        Deniz kenarında yosun kokusuyla karışık balık yiyip şuh kahkahalar atacağım :)

        Necati Kocabay ile ilişkinizin geleceğine yönelik plan yapıyor musunuz?

        Bu yaz evlenmeyi planlıyorduk. Ama bu durumlardan dolayı seneye olacak herhalde. Kışın soğukta zaten düğün olmaz :))

        'ZOOM'DAKİ KUTU KUTU HAYATLARI ÇİZDİ

        Karantina günlerini anlatan resim çalışmanız oldu mu? Neyi çizdiniz o resimde?

        Evet, bir tabloya başladım. Şu dönemde her şey bana kutu kutu görünüyor. 'Zoom'da videolu görüşme yapıyorsun, ekran küçük kutucuklara ayrılıyor. Ekranlar kutu kutu. Yaşadığımız evler dışarıdan kutu kutu görünüyor. O küçük kutularda bir hayat yaşatmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili bir resim. Yeni başladım ayrıntılar, kişiselleşen kutular güzelleştirecek ama yine de yayınlayabilirsin tabii ki:)

        EVDE ENERJİK BİR TAYFA VAR

        Bu dönemde evde ürettiğiniz içeriklerle sosyal medyayı etkili kullanan sanatçılardan oldunuz. Bu yönünüz devam eder mi yoksa karantina eğlencesi miydi?

        Evde genç enerjik bir tayfa var. İlgi alanları farklı farklı. Hayatımda dinlemediğim müzikler, bilgisayar oyunları, filmlerle tanıştırıyorlar beni. Mesela Rus apaçi müziği... Hayatım boyunca dinleyebileceğimi sanmıyordum :) Hal böyle olunca kafam açılıyor. 'Aaa böyle bir şey de mi varmış?' diye bakınıyorum etrafa. Bol bol vakit var şimdi. Kimin aklına bir şey gelirse uygulamak için birbirini gaza getiriyor.

        Bir de şunu anladım; oynama isteği diye bir şey var. Oyuncu oynamak istiyor. Öncelikle kendi akıl sağlığı için. O yüzden pencerede çıkışı bulmaya çalışan sinekler gibi cama yapışıp duruyoruz. Bu süreç oynayınca güzel, surat asınca değil. Devamı gelir mi gerçekten bilmiyorum. Ama çok eğlenceli :)

        O FOTOĞRAFIN ÖYKÜSÜ

        Oğlunuz, yeğeniniz ve Necati Kocabay'ın oğlunun rol aldığı abiye kıyafetli, paspaslı ve toz bezli o fotoğraf, karantina döneminde evde üretilen işlerin simgesi oldu. İptidai koşullardaki prodüksiyonun sahne arkası nasıldı?

        Doğukan, Necati'nin oğlu değil yeğeni. Herkes öyle sandı ama Necati hiç evlenmemiş, müzmin bekar kendileri :)) Öncelikle ne yaparsan yap etrafında 'saçmalama' demeyen bir tayfa olması çok güzel. Bir ara şöyle şeyler paylaşılıyordu sosyal medyada; "Evde daha verimli çalışmak için pijamalarınızı çıkarın işe gidiyor gibi giyinin." Ee film vizyona girseydi ben giyinip, süslenip gala gala dolaşıyor olacaktım. Ne yapalım, bizim de işimiz bu. Normal değil ki. Ben de daha verimli temizlik yapayım diye abiye kıyafetle yaptım. Gaza gelen tayfanın çok hoşuna gitti. Sağ olsunlar beni yalnız deli gibi tek başıma bırakmıyorlar :))

        REKLAM

        Nurgül Yeşilçay'ın kariyeri şu maddelerden oluşuyor;

        ÖDÜLLERİ

        * ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ

        En İyi Kadın Oyuncu

        Eğreti Gelin (2005)

        * ÇASOD ÇAĞDAŞ SİNEMA OYUNCULARI OYUNCULUK ÖDÜLLERİ

        En İyi Kadın Oyuncu

        Adem'in Trenleri (2007)

        * ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ

        En İyi Kadın Oyuncu

        Vicdan (2008)

        * SİYAD SİNEMA YAZARLARI DERNEĞİ ÖDÜLLERİ

        En İyi Kadın Oyuncu

        Adem'in Trenleri (2008)

        * DIAFA ULUSLARARASI ARAP FESTİVALİ ÖDÜLLERİ

        En İyi Kadın Oyuncu dalında Ömür Boyu Başarı Ödülü (2017)

        FİLMLERİ

        * Her Şey Çok Güzel Olacak (1998)

        * Şellale (2001)

        * Mumya Firarda (2002)

        * Asmalı Konak Hayat (2004)

        * Anlat İstanbul (2005)

        * Eğreti Gelin (2005)

        * Adem'in Trenleri (2007)

        * Yaşamın Kıyısında (2007)

        * Vicdan (2008)

        * 7 Kocalı Hürmüz (2009)

        * Çınar Ağacı (2011)

        * Aşk Kırmızı (2013)

        * Şanzelize Hırsızı (2013)

        * Gece (2014)

        * İkinci Şans (2016)

        * Güzel Cin (2018)

        * Mahalleden Arkadaşlar (2020)

        TV DİZİLERİ

        * İkinci Bahar (1998)

        * 90 - 60 - 90 (2001)

        * Asmalı Konak (2002)

        * Melekler Adası (2004)

        * Belalı Baldız (2005)

        * Ezo Gelin (2006)

        * Aşk ve Ceza (2010)

        * Sensiz Olmaz (2011)

        * Sultan (2012)

        * Bebek İşi (2013)

        * Cinayet (2014)

        * Paramparça (2014)

        * Muhteşem Yüzyıl Kösem (2016)

        * Gülperi (2018)

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa