Bahçeli'nin Hacıbektaş'ta hibe ettiği arsaya yapılan külliyenin yıl sonunda tamamlanması hedefleniyor

"Ya Allah, ya Muhammed, ya Ali" üçlemesine atfen üç ayrı kapalı alana sahip binanın orta alanı cemevi olarak planlanıyor.

İki katlı inşa edilen ve 12 ay boyunca hizmete açık olacak külliyede misafirhane, kütüphane, çok amaçlı salonlar, yemekhane gibi birimler bulunuyor.

- İnşaat yüzde 40 seviyesine ulaştı

MHP Grup Başkanvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç, AA muhabirine, külliyenin hizmete kazandırılmasının Alevi-Bektaşilik inancına sahip vatandaşlar ve ilçe açısından önemli olduğunu vurguladı.

Külliyenin Türkiye ve dünyanın farklı ülkelerinden ilçeyi ziyarete gelen Alevi ve Bektaşi vatandaşlara hizmet vereceğini anlatan Kılıç, şöyle konuştu:

"Hibe edilmesinin ardından bu araziye Türkiye'nin en büyük cemevi ve sosyal tesisinin yapılmasına başlandı. Şu anda yüzde 40'ı tamamlandı. Bu külliye, bölgemiz ve Alevi Bektaşiliğin merkezi konumundaki Hacıbektaş için çok önemli. Burası aynı zamanda kültür merkezi niteliğinde, konaklama ve kongre merkezi konumunda olacak. Tamamen Alevi Bektaşi vatandaşlarımızın inançları doğrultusunda inşa ediliyor. Dört kapı kırk makam inanışındaki gibi 4 kapısı, 40 tonoz üzerinde Hacı Bektaş Veli'nin türbesindeki gibi kırlangıç tavan olacak. 12 imamı temsil eden 12 kubbesi olacak. Alevi Bektaşi vatandaşlarımızın rahatlıkla dini ritüellerini gerçekleştirebilecekleri ve cem yapılacak geniş alanı ile konaklayabilecekleri sosyal tesisinin olması açısından da önemli. 29 Ekim 2024'te bitirilmesi hedeflenmişti ama biraz daha ihtiyatlı davranıyoruz, 2024 yılı sonuna inşaatın tamamlanması hedefleniyor."

- "11'inci yüzyıldan itibaren hoşgörünün merkezi bu topraklardı"

Kılıç, Hacı Bektaş Veli'nin de içinde bulunduğu Horasan erenlerinin Anadolu ve Balkanlar'da halkın İslam ile tanışmasını sağladığını söyledi.

Hacı Bektaş Veli'nin öğretilerinin sonraki yüzyıllara aktarılmasının önemini vurgulayan Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Horasan erenleri, Anadolu'dan önce kuzeyden Avrupa'ya da giriş yaptı. Anadolu ve Avrupa'da insanlara İslam kültürünü yayabilmek için bilinçli şekilde gelip farklı yerlere yerleştiler. Çevrelerine hoşgörü ile davranıp 'İnsan, Allah'ın yarattığı en şerefli varlıktır ve dünyadaki her şey insan için yaratılmıştır.' diyerek herkese kapılarını açmışlardı. Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli gibi Horasan erenleri, Anadolu'da bu öğretiyi yayıp İslamiyet'in kurallarını halk nezdinde anlaşılır hale getirdiler. 11'inci yüzyıldan itibaren hoşgörünün merkezi bu topraklardı. Anadolu'nun merkezi de Hacı Bektaş Veli'ydi. Bunu gelecek nesillere aktarmak durumundayız.

Buradan dünyaya hep birlik ve beraberlik mesajı verdik, bundan sonra da buna devam edeceğiz."