Buzul Dönemi'nden izler taşıyan Gilindire Mağarası, yenilenen çehresiyle sezona hazır

Vali Ali Hamza Pehlivan, mağaradaki incelemesinin ardından gazetecilere, Gilindire'nin yenilenen yüzüyle turizm sezonuna hazır olduğunu söyledi.

Pehlivan, mağaranın keşif hikayesine değinerek, "Mağara 1999'da bir çobanın dikkatini çeken kirpiyi takip etmesi sonucu keşfediliyor ancak burada insanoğlunun izleri yaklaşık 11 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Mağaranın oluşumu ise kimine göre 30 milyon yıl, kimi araştırmacılara göre 50 milyon yıl kadar geçmişe sahip." ifadelerini kullandı.

Buzul Dönemi'ne ilişkin verileri saklı tutan mağaranın sonunda "Aynalıgöl" olarak bilinen sulak alanın olduğuna dikkati çeken Pehlivan, "Sarkıt ve dikitler hemen hemen her mağarada var ama içinde gölün oluşu buraya ayrı bir boyut katıyor. Gerçekten mağaraya ayrı bir değer katan, burayı daha cazip haline getiren yönlerinden birisi." diye konuştu.

- Ziyaretçi sayısının 100 bini aşması hedefleniyor

Pehlivan, mağarada yaz sezonu için tüm tedbirlerin alındığını belirterek, şunları kaydetti:

"Mersin'de sayısız tarihi eserimiz, doğal güzelliklerimiz ve kültürel değerlerimiz var. Gerçekten insanların gezmesi, görmesi gereken sayısız eserimiz var. Gilindire Mağarası, gelmeye, gezmeye ve görmeye değer. Pandemi öncesi ortalama 100 bin ziyaretçi geliyordu. Yenileme çalışmalarından sonra ziyaretçi hedefimiz pandemi öncesi rakamı yakalayarak 100 binin üzerine çıkmak. İnanıyorum ki ilerleyen tarihlerde ziyaretçi sayısı çok daha fazla artacaktır. Böylesi doğa harikası bir yerin çok fazla insan tarafından gezilmesi ve görülmesi en büyük arzumuz. Bu konuda tanıtıcı faaliyetlere devam edeceğiz."

- Su altındaki sarkıt ve dikitlerin atmosferik değişimlerden etkilenmediği değerlendiriliyor

Gilindire Mağarası, çok sayıda ilginç figürlü sarkıt, dikit, sütun ve mağara incisi gibi oluşumlar barındırıyor.

Denizden 45 metre yükseklikteki yamaçta olan, 555 metre yatay uzunluğa ve 46 metre derinliğe sahip mağarada dev boyutlara ulaşan damla taşlar, ana galeriyi çok sayıda salon ve odaya ayırıyor.

Dördüncü zaman (kuvaterner) başındaki son iklim değişikliğiyle buzul sonrası döneme geçişte oluştuğu anlaşılan mağara, derinlikteki su nedeniyle halk arasında "Aynalıgöl" olarak da anılıyor.

Su altındaki sarkıt ve dikitlerin atmosferik değişimlerden etkilenmediği, Buzul Dönemi'ne ilişkin hidrolojik ve atmosferik verileri saklı tuttuğu değerlendiriliyor.

Mağarayı gezmek isteyenler, Aydıncık ilçe merkezine 4 kilometre mesafede Mersin-Antalya kara yolundan deniz tarafına saparak bölgeye ulaşabiliyor.