Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Mehmet Çalışkan, ‘Aile Arasında’nın setinde...

        HT Magazin'den Mehmet Çalışkan'ın set izlenimi...

        Aile arasında olması planlanan bir düğün organizasyonunun kontrolden çıkarak büyüdükçe büyümesiyle yaşanan komedi, izleyiciyle 1 Aralık’ta buluşacak.

        ERDAL ÖZYAĞCILAR: OYUNCULUK OYUNCULUKTUR

        Set düzeni kuruldu, yönetmen monitör başında pür dikkat. Sahne oyuncuların. O da ne? Kahkahalar... Çekim bir kez daha duruyor. Klaketçi elindeki klaketi bir kez daha kameraya gösteriyor.

        ‘Sahne 24, çekim 3.’

        Yine kahkahalar... ‘

        Sahne 24, çekim 4.’

        Çekimin durmasının ekip için son derece sinir bozucu olduğunu düşünürdüm ama değilmiş.

        Aksine kahkahalar başta yönetmen Ozan Açıktan olmak üzere bütün set ekibini memnun ediyor.

        “Demek ki amacımıza ulaşıp izleyiciye bolca kahkaha attıracağız.”

        29 yıl sonra bir sinema filmi için kamera karşısında. Peki nasıl olur da bir üstat sinema filmi için bunca yıl bekler veya bekletilir?

        Sinemaya kırgın mıydı yoksa başka nedenlerden dolayı mı bu kadar uzak kalmıştı?

        Sohbetimiz sırasında öğreniyorum. Hayır, kırgınlığı yokmuş. Sadece arka arkaya dizi çektiği için sinemaya zaman ayıramamış.

        Tiyatroya da öyle. Kızı Zeynep Özyağcılar’ın kurduğu Tiyatro Martı ile sahnelere dönmüş. ‘Biraz da sinema.’ ‘Aile Arasında’nın dönüş için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyor.

        Haldun Taner kıvamında olduğunu söylediği Gülse Birsel’in diyalogları daha iri yazdığı, her karakteri ayrı ve farklı konuşturduğu için cevabı “Ben bu filmde varım” olmuş.

        “Böyle tatlı bir senaristin sunduğu senaryoyu çok sevdim. Rolümü de. ‘Haşmet’in narsist bir adam olması hoşuma gitti. Farklı tabakalardan, farklı sosyal yapılardan, farklı ailelerden oluşan karakterlerden iyi bir durum komedisi çıkarmış.”

        Sinema, dizi, tiyatro derken konu “Dizilerde geçimimi sağlamak için oynuyorum. Benim için önemli olan sinema filmleri ve tiyatrodur” diyenlere geldi.

        Erdal Özyağcılar’ın bu ifadede bulunanlara bir çift lafı var:

        “Sinemada da, dizide de, tiyatroda da ayrı düştüğüm bir duygu hiç olmadı. Oyunculuk, oyunculuktur. Ben her yerde oyuncuyum. Sinema ve tiyatro, ‘Geçimimi sağlamak için dizilerde oynuyorum’ ifadeleriyle yücelmez.”

        Peki üstat komedi filmlerinin gördüğü ilgiyi acaba nasıl değerlendiriyor?

        Sektörde her türlü komedi filminin olması gerektiğini düşünüyor. ‘Recep İvedik’ de olmalıymış, ‘Çalgı Çengi’ de, ‘Eyyvah Eyvah’ da.

        ‘Aile Arasında’nın ılık oda sıcaklığında bir komedi filmi olduğunun altını çizerek sinema sektörü için lokomotif görevi göreceğini dile getiriyor.

        REKLAM

        OZAN AÇIKTAN: ÇEKİMLER PEK KEYİFLİ GEÇTİ

        ‘VİZONTELE TUUBA’da yönetmen yardımcısıydı. Şimdiyse 3 senaryosu, 5 yönetmenliği olan ödüllü bir yönetmen.

        PToT Films’de kariyerine devam ederken ‘Aile Arasında’da olduğu gibi BKM ile çalışmaktan oldukça mutlu. Bütün aşamalar sete çıkılmadan önce belirlendiği için işler saat gibi tıkır tıkır işlemiş. Her şey planlı, programlı.

        Oyuncular da işlerinin erbabı olunca çekimler sorunsuz geçmiş.

        Hal böyle olunca da hem verim artmış hem de yaptığı iş kendisine daha da bir keyif vermiş. “Senaryonun güzelliği yazandan belli. Oyuncuların kariyerlerini de iyi biliyoruz. Yapımcımız da tüm imkânları sundu. İzleyicimize keyif vermek için ne gerekiyorsa yaptık. Oldukça verimli ve pek keyifli bir set süreci geçirdik. 1 Aralık’ta görüşmek üzere.”

        GÜLSE BİRSEL: DAHA ÇOK GENCİZ

        En sonunda bir sinema filmi senaryosu yazarak beyazperdeye “Merhaba, ben geldim” dedi.

        Başrollerde Engin Günaydın, Demet Evgar, Erdal Özyağcılar, Devrim Yakut, Fatih Artman, Derya Kardaş, Şevket Çoruh ve kendisi.

        Yer Adana’nın Dilberler Sekisi.

        Yanı başında Seyhan Nehri.

        ‘Aile Arasında’nın seti.

        Ozan Açıktan, filmin yönetmeni. Sanki karavandaki sohbet sırasında dejavu yaşıyordum.

        Sanki karşımdaki kişi Gülse Birsel değil de Yılmaz Erdoğan.

        Sanki geçmişe döndüm.

        Yılmaz Erdoğan 4 yıldır sinema filmi çekmiyor, yazdığı senaryoları içine sinmediği için çöpe atıyordu.

        Yıl 2009... ‘Neşeli Hayat’ın seti...

        Dedim ki: Sonuçta Yılmaz Erdoğan’sınız. Ne kadar kötü yazabilirsiniz? Film çekmeyerek çok para kaybediyorsunuz...

        Dedi ki: “Paranın kaybı telafi edilebilir ama güvenin asla.”

        Sordum: Robert Bosch felsefesinde olduğu gibi mi?

        Cevap verdi: “Evet, aynen öyle.” Sonuçta Gülse Birsel’di. ‘Avrupa Yakası’ ve ‘Yalan Dünya’ için herbiri bir film ölçeğinde 280 bölümlük senaryo yazmıştı da 13 yıldır kendine özgü komedi anlayışını bir kez olsun beyazperdeye taşımamıştı.

        Gülse Birsel de Robert Bosch’un ‘İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim’ felsefesini benimseyenlerden.

        ‘Ben Gülse Birsel’im, rüştümü ispat etmişim. Ne yazsam olur, nasıl olsa filme çekilir’ dememiş.

        Yazdıklarını çöpe atmış.

        Neden? “Karakterleri oldkça net, komedisi içime sinen, izleyiciyi güldürecek olmasının yanı sıra derli toplu hikâyesi olan, beyazperdeye yakışır bir film ‘Aile Arasında’ oldu.”

        Çöpe atmış derken o senaryolar çöp olmamış ama.

        Sinema tekniğini geliştirmesinde önemli bir misyona sahip olmuşlar.

        En önemli misyonları ise ‘Aile Arasında’nın temeli olmaları.

        “Hem kahkaha attıracak hem de iyi film olacak.

        Bu dozu tutturmak kolay değil. İkisinin bir arada olduğu filmler kesişim kümesine düşüyor. ‘Aile Arasında’ kesişim kümesine düşen bir film oldu. Hem çok kahkaha attıracak hem de güzel bir tat bırakacak. Ve de kalıcı olacak.” Sinemaya kariyerinin 13’üncü yılında adım atmış olmasına da hiç hayıflanmıyor. “Daha genciz, daha zamanımız var. Çok filmler olacak.”

        Ertem Eğilmez’’in hani o aradan geçen onca yıla rağmen izlemekten bıkmadığımız, her izlediğimizde aldığımız keyfin daha da arttığı filmleri vardır ya. Hikâyesinden anladığım ve set izleniminden sezdiğim kadarıyla ‘Aile Arasında’ öyle bir film olacak.

        En bilir kişi Gülse Birsel.

        “Evet, tam da o filmlerin tadını hissettirmek istiyoruz.”

        Gelelim gündemdeki bir konuya. Uzmanlık alanından bir soru...

        Son yıllarda kadınların komedide yükselişe geçmeleri konusunda ne düşünüyor?

        “Kadınların komedi yapımlarında yan rollerden çıkıp başrole yükselerek üzerlerine senaryolar yazıldığı bir dönem yaşanılıyor.”

        Benden bir yorum...

        Siz bu konuda öncülük ettiniz...

        “Öyle oldu. Kadın mizah çizerler vardı ama pek kadın mizah yazarı yoktu. Erkek yazarların kadın karakter yazması biraz daha zor oluyor. Ben erkek karakterleri de severek yazıyorum, böyle bir avantajım var. O avantajı kullanıyorum.”

        ENGİN GÜNAYDIN - FATİH ARTMAN

        'KİŞİLERİN DEĞİL İŞİN ÖNEMİ VARDIR'

        ‘AİLE Arasında’ ile tanışmışlar. İyi anlaşıp kısa sürede arkadaş olmuşlar. Karavanlarında yine sohbet halindeler.

        En iyi anlaştıkları konulardan biri mesleklerinin dışında popüler olmamak. Sinemada son yılların yükselen değeri Fatih Artman da öyle. O da popüler olmak istemiyor.

        Unutulma endişesi yaşamıyorlar mı?

        Engin Günaydın unutulma endişesini hiç yaşamadığını felsefik bir dille açıkladı.

        “Hiç yaşamıyorum. Projeye hazırlanma evresi vardır. Bunları izleyici görmek zorunda değil. Hazırlık döneminde iyi çalışıyorum. Kişilerin değil işin önemi vardır. İş iyi olunca kişi de iyi oluyor. Popülerlik çabuk kazanılıp çabuk kaybedilir. Doğru olan ön planda yapılan işlerin olmasıdır.”

        Fatih Artman da aynı düşüncede. Popülerliğin gereksiz bir yorgunluk getirdiğini söylüyor. Onun için de önemli olan kişiler değil ortaya çıkan iş.

        Engin Günaydın, gelen teklifleri kılı kırk yararak inceliyor. Sonra da ‘Evet’ veya ‘Hayır’ diyor. Genelde de ‘Hayır’...

        Yavuz Turgul ile Şener Şen nasıl yârense, Engin Günaydın ile Gülse Birsel de aynen öyle.

        Birsel’in yazdığı senaryolardan ilk önce onun haberi oluyor. Doğal olarak ilk teklifi de o alıyor. Tıpkı yeni filmi ‘Aile Arasında’ da olduğu gibi.

        Gülse Birsel’in film senaryosu yazmasındaki gecikmeyle ilgili yorumunu oldukça merak ediyorum.

        “İnsan bilmediği yerden korkar. Televizyonda çok çalıştı. O alanda fikirleri çok gelişti. Sinemadan korkuyordu, çünkü bilmediği bir alan olduğunu düşünüyordu. Halbuki televizyona yazdığı her bölüm biraz detaylandırılması halinde film olabilecek değerdeydi. O korkuyu attı. Artık arka arkaya filmler yazabilir.”

        BURÇLAR

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa