TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu Malatya'da incelemelerde bulundu

Komisyon Başkanı Katırcıoğlu, daha sonra beraberinde Malatya Valisi Ersin Yazıcı ve komisyon üyeleriyle gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Katırcıoğlu, konuşmasında, Filistin'de 7 Ekim'den bugüne kadar yaşanan zulme ve soykırıma değinerek, bu soykırımda, çocuklar, kadınlar ve masumların katledildiğini söyledi.

İsrail'in zulmünde hayatını kaybeden tüm insanların mekanlarının cennet dileyen Katırcıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin dün olduğu gibi bugün de barışı sağlamak için mücadelesini yalnızca temennilerle değil, diplomatik yollarla, ekonomik yaptırımlarla, siyasi kararlarla ve uluslararası hukukla sağlayacağını dile getirdi.

Türk devletinin egemen ve bağımsız Filistin devletinin teminatı olmaya devam edeceğini kaydeden Katırcıoğlu, "Filistin kırmızı çizgimizdir. Gazzeli çocuklar kırmızı çizgimizdir. Kırmızı çizgilerimizi aşanlara tek tavsiyemiz tarihimizi okumak ve oradan kendilerine gereken cevabı almak olacaktır. Soykırımcı katillere gelince, bizler her şeyden önce inanan insanlarız o yüzden şuna eminiz ki bu zulmü yapanlar için Rabb'imin elem verici bir azabı vardır. Netanyahu denen soykırımcının cehennemdeki yeri Hitler'in yanı olacaktır. Bu dünyada çocukları yakanlar ahirette kendileri cehennemde ebedi yanacaklardır." dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Çocuk Hakları Alt Komisyonu olarak bu yasama döneminde gündemlerinin 6 Şubat 2023'te meydana gelen ve herkesi derinden yaralayan, ülkenin geleceği çocuklara maddi ve manevi tesir eden, sayısız acı ve gözyaşına sebep olan büyük depremler olduğunu belirten Katırcıoğlu, 11 ili sarsan depremlerin yetişkin bireylerde açtığı yaralar kadar bütün çocuklarda derin izler bıraktığını söyledi.

Katırcıoğlu, komisyon olarak bu dönem ilk olarak "Deprem mağduru çocuklar" konusunu seçtiklerini ifade ederek, deprem sonrası mağdur olan çocuklar için yapılan çalışmaları araştırmak, refakatsiz kalan, ailesinden ayrı düşmüş çocuklarla bunlardan engelli olarak hayatına devam etmeye çalışan çocuklara verilen destekleri dinlemek istediklerini vurguladı.

Radiye Sezer Katırcıoğlu, en başta eğitim hakkı olmak üzere devletçe yapılan çalışmaları yerinde görmek, eksiklikleri tespit etmek, konuyu kamuoyunun dikkatine sunmak ve tüm tespitleri de bir rapor haline dönüştürerek üst komisyonun gündemine getirme amacıyla çalışmalara devam ettiklerini belirtti.

Bugün de gözlem için en doğru yerde, sahada, Malatya'da olduklarını kaydeden Katırcıoğlu, "Dezenformasyonun olmadığı, çarpıtmanın olmadığı, her şeyin özünü kavrayabilmemize yardımcı olacak, bize her şeyi en açık ve şeffaf biçimde ifade edebilecek çocuklarımızla birlikte olacağız. Çocuklarımızın dünyasından, onların zihinleriyle, gözleriyle, gözlemleriyle, afetleri, afetlerin etkilerini ve afetlere karşı alınabilecek önlemleri oluşturabilmek için buradayız." değerlendirmesini yaptı.

Alt komisyon olarak aralık ayında Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep'in Nurdağı ilçesi ve Hatay'da yerinde incelemeler gerçekleştirdiklerini, şimdiye kadar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı temsilcileriyle bir araya geldiklerini ve yaptıkları çalışmaları dinlediklerini ifade eden Katırcıoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığından, AFAD'dan, Diyanet İşleri Başkanlığından ve depremden etkilenen 11 ilin valiliklerinden deprem mağduru çocuklara yönelik çalışmalara ilişkin rapor talep ettiklerini ve raporların büyük ölçüde tamamlandığını aktardı.

Beraberinde sivil toplum kuruluşlarıyla ve akademisyenlerle de birlikte deprem bölgesindeki sorunları, yapılan çalışmaları dinlediklerini belirten Katırcıoğlu, "Bugün Malatya ile ikinci inceleme ziyareti programımıza başladık. Komisyonumuzun üyesi olan tüm siyasi partilerimizin milletvekilleriyle birlikte Malatya Valisi Sayın Ersin Yazıcı ile görüşme gerçekleştirdik ve akabinde kurumların il temsilcilerinden yapılan çalışmalarını dinledik." dedi.

- "Malatya'da depremde kayıp çocuğumuz yoktur"

Aldıkları brifing ve yaptıkları toplantıda edindikleri Malatya iliyle ilgili bir takım bilgileri paylaşmak istediğine işaret eden Katırcıoğlu, şöyle konuştu:

"Malatya'da ne yazık ki bin 250 can kaybı yaşadı. Malatya'da 75 konteyner kentte 19 bin 717 çocuğumuz kalmaktadır. Psiko sosyal destek çalışmaları kapsamındaysa 110 bin hane ziyareti yapılarak 302 bin kişiye destek hizmeti sunulmuştur. Ebeveyn kaybı yaşayan 82 çocuğumuz için gerekli psikolojik destekler ve programları devam etmektedir. Depremde kayıp çocuğumuz yoktur, bu çok sevindirici bir veri oldu bizim için. Deprem sonrası 5 çocuk bakım ve koruma altına alınmıştır, bunlardan 3'ü yabancı uyrukludur. Konteyner kentlerde güvenlik sorunu yoktur. Kartla giriş, çıkış ve kameralı güvenlik sistemleri vardır. 13 bin üniversite öğrencisine ev sahipliği yapmaktadır Malatya. 160 bin öğrencimiz için öğretmen eksiği bulunmadığı öğrenilmiş, yapımı devam eden dersliklerimizle yeni eğitim öğretim döneminde deprem sebebiyle eksilen dersliklerin yüzde 75'inin tamamlanacağı bize ifade edilmiştir. Tüm konteyner kentlerin taşımalı eğitime dahil edilmesi nedeniyle de bütçeden 30 milyon lira gibi büyük bir miktar ayrılmıştır çocuklarımıza pozitif ayrımcılık ilkesi gereğince. 4 bin TOKİ konutu teslim edilmiş ve aileler sırasıyla yerleşmeye başlamıştır. Özet bir bilgi geçtik. Çok daha teferruatlı, detaylı bilgiler de bizim notlarımızdadır, raporumuza da yansıyacaktır."

Yarın da sahada inceleme yapmak üzere konteyner kentleri ve buralarda yaşayan deprem mağduru çocukları, devlet koruması altında bulunan çocukları, bölgedeki bazı okulları ziyaret edeceklerini ve sivil toplum örgütlerinin yaptığı projeleri, çalışmaları yerinde inceleyeceklerini kaydeden Katırcıoğlu, çocuklarla, ailelerle görüşmeler yapacaklarını, daha sonra Elazığ'a geçeceklerini ve ertesi gün de Diyarbakır'da incelemelere devam edeceklerini söyledi.

Katırcıoğlu, hazırlayacakları raporu temmuz ayında üst komisyona getireceklerini ve bu raporun çıktılarıyla ilgili kurumlara yönelik gerek kanuni, gerek yönetmelik, gerek proje düzeyinde iyileştirmelerin ve düzenlemelerin yapılmasını sağlamak için çalıştıklarını belirtti.

Katırcıoğlu, ülkenin geleceğine ışık tutabilmek için, yine aynı acıların tekrar yaşanmasına engel olabilmek, bu acıyı yaşayan çocukların bilim insanı, mühendis, işçi, doktor, milletvekili, sanatçı ve hatta belki cumhurbaşkanı olarak ülkenin gelişmesine, büyümesine, kalkınmasına ve çok daha müreffeh bir ülke olmasına hizmet edebilmelerini sağlamak adına çalıştıklarını sözlerine ekledi.