Oğuzhan Yıldız: Oyuncular takipçi sayısına göre seçiliyor

Renkli afişi ve fragmanıyla sinemaseverlerde merak uyandıran ‘Aç Kapıyı Çok Fenayım’ vizyondaki yerini aldı. Film, Oğuz adında bir senaristi canlandıran Oğuzhan Yıldız ile Melis adında şöhretli bir oyuncuya hayat veren Gözde Mukavelat ikilisinin aşk serüveni ekseninde, ülkedeki nitelikli işgücü eksikliğine vurgu yapıyor. Aşk, arkadaşlık ve iş ilişkileri üzerine romantik bir komedi filmi olan ‘Aç Kapıyı Çok Fenayım’ın yönetmenliğini ise Kenan Öztürk üstleniyor.

‘Şöhretin sefasını yumurta alanlar sürüyor’

Filmin yapımcılığını ve başrolünü üstleniyorsunuz. Film neyi konu alıyor?

Film, ünlü oyuncu Melis’in (Gözde Mukavelat) yapımcılarla, yönetmenlerle ve senaristlerle yaşadığı olayları konu alıyor. Canlandırdığım Oğuz karakteri ise başarılı bir senarist.

Filmin senaryosu da size ait. Bu kadar işin üstesinden nasıl geldiniz?

Yapımcılık koltuğunda oturmak zevkliydi ama dertleri bitmiyor. İnanın salt oyuncu olmak daha kolay. Film için sponsor ve maddi destek almadık. Uykusuz altı ay geçirdim. Filmde kişilerin yaşadığı duygusal travmalardan bahsettik. Toplumsal yaraya parmak basan bir iş oldu!

Son dönemde sinemada genç oyunculardan ziyade hep belli başlı kişileri ya da sosyal medyada şöhrete kavuşmuş isimleri izliyoruz.Bu durum sizde ne tür hisler uyandırıyor?

Günümüzde yapımcılar ve yönetmenler oyuncu seçerken kariyerinden ziyade sosyal medyada kaç takipçisi olduğuna bakıyor. Oyuncunun yeteneği var mı? Disiplinli mi? Ekrana yakışıyor mu? Bunlara bakılmıyor. Maalesef sinemada tekelleşme var. Cefasını biz çekiyoruz, sefasını (Twitter’da) sahte takipçi alanlar, yumurta alanlar sürüyor.

‘Aksiyon filmi istiyorum!’

Aç Kapıyı Çok Fenayım’ nasıl bir film oldu?

Gözde Mukavelat: Oyunculuk sektörünün belli menajerlerin elinde, dolayısıyla belli oyuncuların arasında nasıl döndüğüne ışık tutar cinsten bir iş oldu. Canlandırdığım Melis karakteri Türkiye’de oldukça popüler olan bir oyuncu olarak dikkat çekiyor. Popüler bir oyuncunun başından geçenleri esprili bir dille beyazperdeye aktardık. Dişe dokunur bir romantik-komedi oldu. Kalıpları kırdık.

Filmde oyuncu olma ideali olan Melis’in en üst noktaya ulaşana kadar güzelliğinden ötürü başına gelmedik olay kalmıyor. Günlük yaşantınızda siz de bu tür sıkıntılar yaşadınız mı?

Bu sektörde CV’ne bakmadan insanlar seni harcayabiliyor. Bir keresinde Beren Saat’le aynı projede yer alacaktım ama yapımcılar ve yönetmenler yine beni kabul etmedi. Güzellik benim için handikap.

Sektörde yolunuza taş koyanlar oldu yani...

Kıskançlıklar ve fesatlıklar çok fazla. 15 yıldır oyunculuk yapıyorum ama istediğim yerde değilim. ‘Emeksiz yemek olmaz’ sözüne inandığım için çalışmaya devam edeceğim. Bugüne kadar hiç düz rol oynamadım. Bundan sonra polisiye dizide ve aksiyon filminde oynamayı düşünüyorum.