Yaşar İpek: "Sevdiğim kadın tarafından terk edildim"

Keşke olmasaydı dediğiniz bir şey var mı?

Babam öldükten sonra sahipsiz bırakıldık. Keşke öyle olmasaydı. 29 yaşındaki bir kadını 4 çocuğuyla hayatta tek başına bıraktılar. Yaşadığım hiçbir şeyden gözyaşı dökmedim. Yaşadığım kötü şeyler bana güç verdi ama keşke onu yaşamamış olsaydım.

‘Mesleğim yüzünden sevdiğim kadın tarafından reddedildim’ olsaydım.

Yeni albümü ‘Sus’ ile müzik tarzında değişikliğe giden Yaşar İpek, değişimini “Fantezi müzikte yapılan işlerdeki aranjeler ve diğer her şey aynı. Ben de bu aynılıktan sıkıldım” diyerek açıklıyor.

Yorumcu Müslüm Gürses’e olan hayranlığını dile getiren İpek, “Müslüm Gürses’in bayrağını devralacak tek insanım” diyerek iddialı konuştu.

‘Sus’ şarkısına Aslı Güngör ile düet yaptınız. Nasıl bir araya geldiniz?

Biz albümde 90’lar konsepti yapmaya karar verdik. ‘Sus’ da 1994 yılında gündeme gelmiş bir şarkıydı. Albüme ismini veren çıkış şarkımız oldu. Düet yapmak için birini arıyorduk. Çok medyatik bir isim istemedik çünkü o tarz kişiler yaptıkları işin önüne geçebiliyor. Aslı Güngör birçok isimle çok profesyonel işler yapmıştı. Ses tonunu beğendim bir şarkıcı.

Albümde tarz değişikliğine gittiğinizi söylüyorsunuz. Bu değişimin sebebi nedir?

Benim şimdiye kadar yaptığım müzik, fantezi müzik. Fantezi müzikte yapılan işlerde ses farklı, aranjeler ve diğer her şey aynı. Ben de bu aynılıktan sıkıldım. Bir farklılık yapmam gerekiyordu ve bu farklılık için iki yıl ara verdim. Bu aradan sonra yorumcu kimliğime ulaştığımı düşünerek yeni bir alan açtım.

Sektörde arabesk-fantezi şarkıcılarının destek görmemesi, radyolarda çalınmaması da sizi bu değişikliğe yöneltmiş olabilir mi?

Bu müzik bitmek üzere. Atölyede çalışan kız eskiden Müslüm Gürses dinlerken şimdi Tarkan’ı da Ferhat Göçer’i de dinliyor. Şerit değiştirmek gerektiğini düşünüyorum. Popçular yıllardır arabesk yapıyor.

Tarkan, Mustafa Ceceli ve Rafet El Roman’ın, hatta Sezen Aksu’nun yaptığı da arabesk. Çünkü Türk müziğinin kültüründe var. Pop diye bir kültür yok, pop yorumcuları var. Mustafa Ceceli’yi benden daha fazla arabeskçi olarak görüyorum. Onlar ne söylerse söylesinler popçu. Ben de kendi yorumcu kimliğimi kazandığımı düşünüyorum. Benim tarzımı değiştirmemin sebebi her şeyin aynı olmasıydı. Öbür tarafta iki rakibim vardı şimdi 20 rakibim var. İşimi zorlaştırdım ama bu da beni güçlü kılıyor.

'SİSTEM FABRİKASYON'

İkinci klip ne zaman gelecek?

İkinci klip için de bir yurtdışı planımız var. ‘Sus’u Belçika’da çekmiştik. Bu kez de ABD’ye gidiyorum. ABD’nin değişik yerlerinde iki klip çekeceğim. ‘Alışamadım’a Erdem Kınay versiyonu yapacağım. İlhan Şeşen’in ‘Sarılınca Sana’ şarkısı dışındaki albümün bütün şarkıları daha önce kadın sanatçılar tarafından seslendirilmiş. Bu da ilginç bir tesadüf oldu.

Geçen yaz hit şarkı çıkmadı...

Bu bizim 10 yıllık sorunumuz. Bir hafta sonra şarkılar unutulmaya başlanıyor. Bir şarkı çıkıyor, klip dönüyor, radyolar çalışıyor. Bir ay sonra yeni şarkı çıktığında unutuluyor. Fabrikasyon bir sistem var. Eski şarkıların sözleri daha anlamlı, daha güçlü şarkılardı. Hande Yener söylemişti “bakkal şarkıları” diye, bu bazı şarkılar için gerçekten geçerli.

Hayatınıza baktığınızda dönüm noktam dediğiniz olay neydi?

2003 yılında ‘Bir Alo De’ albümünü çıkarmamdı. Hayatıma yön çizen bir albüm oldu. Şarkıcılık mesleğim oldu.

‘ENERJİMİ İŞİME VERİYORUM’

‘Bir Alo De’ şarkısı çok sevilmişti.

Bazı şarkılar insanın üzerine yapışır, o da benim üzerime yapıştı. Şimdi gecede bir iki defa okuyorum ama eskiden 10 kere okumadan inmiyordum. Müslüm Gürses son döneminde popüler müziğe çok güzel yakıştırdı kendini. Ben de bu bayrağa gözümü diktim, inşallah alacağım. O bizim pirimiz ve bu yolda onun bayrağını devam ettirecek tek insan görüyorum kendimi.

Sanatçı insan duygusal, romantik olur. Nasıl oluyor da yalnızsınız?

Özellikle olmasın diye uğraşım yok ama doğru insan karşıma çıkmadı. İnsan bir şeyler yaşayınca kendini koruma altına alıyor. Kendimi teslim edebileceğim bir insanla karşılaşmadım.

Aşk acısı mı sizde bu kadar korkma içgüdüsü oluşturan şey?

Bunu bir insanın üzerine yıkmayalım. Yaşadığım hiçbir şeyden pişman değilim. Yaşamasaydım o dersi çıkaramazdım. Sevdiğin zaman ödün veriyorsun. Ben verdiğim ödünleri karşımda göremedim veya sahte gördüm. Kendimi üzsem kalbimi üzemem. Âşık olduğum zaman her şeyden vaz geçebilirim. Gözüm kararır ve gemileri yakabilirim. 3 yıldır rahatım, enerjimi işime veriyorum.

ÇOCUK YILDIZ İPEK

Çocukluğunuzda filmlerde de yer aldınız. Sonrasında oyunculuğa devam etmeyi hiç düşünmediniz mi?

Babamın film şirketi vardı. Gazinoların kulislerinde bugünkü starların saçını çekerek büyüyen bir çocuktum. İlk filmimde Oya Aydoğan’ın oğlunu oynadım. 11 yaşına kadar oyunculuk devam etti. Babamı kaybedince hayat derdine düştüm ve bu camiadan uzaklaştım. Kendime ait 3 tane sinema filmi tadında hikâyem var. Bunları çekmeyi düşünüyorum.

‘Ben artık evlenemem'

Çok âşıksınız, karşınızdaki kişi de size âşık ama mesleğiniz sorun. Şarkıcılıktan vazgeçer misiniz?

İşim her şeyden önce geliyor. Bana verilebilecek en büyük ceza şarkı söyletmemektir. Başıma böyle bir şey geldi. Çocukluğumdan beri tanıdığım biriyle evlenmek istemiştim. Kendisi söylemedi ama mesleğimden dolayı benden uzak durduğunu hissediyorum. O da olmadıysa daha da evlenemem sanırım...

Çocuk sahibi olma isteğiniz yok mu?

Tabii ki çok isterim. Kimse istemez tabii ama ben boşanmak istemem. Onun için çok doğru bir insan olmasını istiyorum. Çok iyi tanımam gerekiyor.