Kurban vekaleti nasıl verilir? Diyanet kurban vekaleti verme şartları: Kurban vekaleti verilirken ne denir?
Kurban vekaleti nasıl verilir, nasıl alınır? Sorusu Kurban Bayramı'nın birinci gününde araştırılıyor. Kurban Bayramı'nda ibadetlerini yerine getirmek isteyen ancak bizzat kesime ya da kurban alımına gidemeyecek Müslüman vatandaşlar 'Kurban vekaleti verilirken ne denir?' Sorusuna yanıt arıyorlar. İşte Diyanet kurban vekaleti verme ve alma şartları...
Kurban ibadeti ile ilgili özellikle kurban velakati pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Diyanet'te yer alan bilgilere göre, mali bir ibadet olan ve sırf Allah rızası için yerine getirilmesi gereken kurbanı, kişinin bizzat kendisi kesebileceği gibi vekâlet yoluyla kestirmesi de mümkündür. İşte kurban vekaleti hakkında detaylar...
KURBAN VEKALETİ NEDİR?
Kişi, kurbanını bizzat kesebileceği gibi vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban, hac ve zekât gibi mal ile yapılan bir ibadettir; mal ile yapılan ibadetlerde ise vekâlet caizdir (Kâsânî, Bedâi‘, V, 67; Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 263-265; Remlî, Nihâyetü’l-muhtâc, VIII, 132). Nitekim Hz. Ali’nin (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Resûlullah (s.a.s.), develer kesilirken başında durmamı, derilerini ve sırtlarındaki çullarını paylaştırmamı emretti ve onlardan herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana yasakladı ve ‘kasap ücretini biz kendimiz veririz’ buyurdu.” (Buhârî, Hac, 120; Ebû Dâvûd, Menâsik, 19)
Dolayısıyla kurbanın yurt içinde başka bir ilde ya da yurt dışında kesilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Kurban fiyatlarının kesilen ülkeye göre az veya çok olması bu durumu değiştirmez. Ancak yaşadığı yerde muhtaç ve fakirler varsa kişinin, kurbanını orada kesip dağıtması daha uygun olur. Çünkü kişinin yaşadığı yerdeki fakirlerin ve komşuların onun üzerinde hakları vardır.
KURBAN VEKALETİ NASIL VERİLİR?
Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları vasıtasıyla verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekâleti gereği gibi yerine getirmelidir. Kurbanda önemli olan, kişinin niyetinin Allah için olması ve vekâleten kendisi adına kurbanın kesilmesidir.
Kurbanı başkasına kestirirken, kalben niyet ettikten sonra sözlü olarak "Allah rızası için bayram kurbanımı kesmeye seni vekil ettim." Demek yeterlidir. Ayrıca kurbanı başkası alıp başkası kesecekse, "Bayram kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye ve kestirmeye seni umumi vekil ettim" Ya da kısaca "Kurban işimi hâlletmek için seni umumi vekil ettim" diyerek vekalet verilebilir.
KURBAN VEKALETİ VERME VE ALMA ŞARTLARI
Bilindiği üzere ibadetler, bedeni, mali ve hem bedeni, hem mali olmak üzere üç kısma ayrılmaktadır. Namaz ve oruç gibi bedeni ibadetler, ancak mükellef tarafından yerine getirilebilir; vekalet yoluyla başkasına yaptırılamaz.
Hac ve umre gibi hem bedeni hem mali ibadetlerde de asl olan, bunların bizzat mükellef tarafından yapılmasıdır. Ancak yükümlünün bu tür ibadetleri ifa etmekten aciz kalması durumunda, söz konusu ibadetleri vekâlet yoluyla yaptırması caizdir.
Mali ibadetler ise, yükümlünün bizzat kendisinin yapmaktan aciz olup olmamasına bakılmaksızın vekalet yoluyla da yerine getirilebilir.
Buna göre, mali bir ibadet olan ve sırf Allah rızası için yerine getirilmesi gereken kurbanı, kişinin bizzat kendisi kesebileceği gibi vekâlet yoluyla kestirmesi de mümkündür.
Yapılan müzakereler sonucunda vekâletin dinen geçerli olabilmesi için;
1. Vekilin, kurbanı müvekkil adına kesmesi veya kestirmesi gerektiği,
2. Vekaletin, bizzat ya da çeşitli iletişim araçlarıyla verilebileceği,
3. Vekilin, kâr amacı gütmemek kaydıyla, müvekkil adına kesilmek üzere kurbanlık satın alabileceği,
4. Kurban kesmek yerine bedelinin muhtaç kişilere ya da ilgili kurumlara verilmesi ile kurban ibadetinin yerine getirilmiş olmayacağı,
5. İbadet olması cihetiyle kesilen kurbanın amacına uygun olarak değerlendirilmesi gerektiği,
6. Kurbanda asıl olanın, kişinin bu ibadeti Allah rızası için yerine getirmesi olduğu, bu bakımdan vekaletle de olsa, kurban kesme uygulamasının amacından uzaklaştırılarak “yardım kampanyası” şekline dönüştürülmesinin uygun olmayacağı,
7. Kesilen hayvanın eti, derisi ve diğer herhangi bir cüzünün kesim ücreti olarak verilemeyeceği; ancak bakım, kesim, taşıma ve muhafaza masrafları gibi giderlerin müvekkilin parasından karşılanabileceği mütalaa olunmuştur.