Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Amerika Köpek Yılı’nda doğan Trump neden köpek sevmiyor

        Bir insana dair sefil veya sefih bir durumu “köpek gibi” diye tanımlayan hiçbir insan evladı köpeksever olamaz, genel olarak hayvanlara pek iyi gözle bakamaz. Trump da bu teşbihi, sözde hakaretamiz ve aşağılayıcı tonda kullananlardan. Sosyal medyada her cenahtan sıkça tanık olduğumuz, “itler, havlayanlar” tarzı çıkışanların ABD merkez şubesi kendisi.

        REKLAM

        DEAŞ terör örgütünün başı Ebubekir el Bağdadi’ye operasyonu “Köpek gibi öldü, panikle kaçarak ağlayıp sızlayarak bir korkak gibi öldü. Mükemmeldi, film seyreder gibiydi” sözleriyle ilan etmesi, Obama’nın Bin Ladin açıklamasından tabii ki farklıydı ve “köpek gibi” kısmı da Trump’ın gündelik retoriğine çok uygundu. Operasyonda yaralanan özel kuvvet köpeğini kahraman ilan etmesine rağmen...

        Bir ölüme ilişkin belki ilk benzetmesiydi ama her çemkirme durumuna uygun olarak defalarca biteviye kullandı. Birini kovarken, biri başkaları tarafından kovulurken, birileri Trump’a ters herhangi bir nedenle faka basarken Schadenfreude adına; çoğunu da Twitter’dan yansıttı. Kimi düşman bellediyse ona yönelik “Köpek gibi terledi, köpek gibi kovuldu, köpek gibi terkedildi, köpek gibi tıkandı…” vs hep dilindeydi. Bir dönem baş stratejisti olan Steve Bannon’dan tutun da eski FBI Direktörü James Comey’e, kendi partisi Cumhuriyetçilerin 2012 başkan adayı Mitt Romney’den Senatör Marco Rubio’ya bir çok tanınmış isim Trump’ın dilinde köpeklikten nasibini aldı.

        Hatta “gibi”yle benzetme yapmak bir yana, birini kendince aşağılamak adına direkt köpek diye andığı da oldu. Örneğin daha başkan seçilmeden önce Robert Pattinson’u aldattığı için Kristen Stewart’a “köpek” demişti. Aynısını başkanlığında da yaptı. O kişi, Trump’ın “Kovuldun” sözüyle dillere destan olduğu “Çırak” programında fenomen olup başkan seçilince Beyaz Saray kadrosuna aldığı Omarosa Manigault Newman’dı. Beyaz Saray İletişim Direktörü olan Newman, yönetimdeki en üst düzey Afrika kökenli Amerikalı kadındı. Beyaz Saray’ın emekli general Genel Sekreteri John Kelly tarafından görevine son verilince, “General Kelly’nin eline sağlık, köpeği çabucak kovdu” mealinde tweet atmıştı Trump. Büyük tepki aldığını söylemeye gerek yok. Sonradan kendisi de Kelly’yi kovdu, Newman bu işe “karma” dedi ama o ayrı bir hikaye.

        REKLAM

        KANİŞ CHAPPY DE ONU HİÇ SEVMEMİŞ

        1946 doğumlu Trump Çin takvimine göre Köpek Yılı’nda dünyaya gelmiş ama köpeklere zerrece muhabbet beslemediği lügatından belli. Hatta ilk karısı Ivana Trump ile evlenirken “Köpeğin bu evden içeri adımını atamaz” demiş, kadın “Ya Chappy’yle birlikte ya da asla” diyerek ayak diretince hayvanı kabullenmek zorunda kalmış. Ivana’nın hatıratı “Raising Trump”ta anlattığına göre kaniş Chappy de Trump’dan hiç hazzetmemiş, her kapsama alanına girişinde havlarmış.

        İddiaya göre Trump’ın bu tavrı köpek korkusu ya da nefretinden değil mikrop fobisinden kaynaklanıyormuş. Ama başka teoriler de var. Örneğin felsefe profesörü David Livingstone Smith’e göre, “biz”e karşı “onlar”ı hayvana benzeterek ötekileştirme faşist siyasetin çok sıkça kullandığı bir üslup; “Biz iyiyiz, onlar ise kötü, defolu, insandan aşağı varlıklar” şeklinde. İnsani niteliklerden yoksun “ötekilere” karşı korkuları besleyip kendi saflarını sıklaştırmak faşist liderlerin retoriğinde var. “Fakat Amerikalılar köpek sevdiği için galiz bir söz savuracağı zaman sıçan ya da domuzu seçmesi daha yerinde olur” diye akıl yürütüyor Smith.

        REKLAM

        KÖPEKSİZ MODERN BAŞKAN YOK

        Bu tablo dolayısıyla Trump, modern zamanlarda Beyaz Saray’a köpek getirmeyen ilk başkan. Köpeksiz son başkan 1897’den suikasta uğradığı 1901 yılına kadar görevde bulunan William McKinley’miş. Ama o da hepten hayvansız değilmiş, papağanıyla horozları varmış. ABD’nin ilk Başkanı George Washington o döneme uygun av köpekleri bulundururmuş. Hele Theodore Roosevelt’in (1901 – 1913) envanteri inanılmaz; Beyaz Saray’da köpeklerin yarı sıra zebra, papağan, ayı, aslan, sırtlan, çakal ve tek ayaklı bir horoz bile beslemiş. Roosevelt’in biyografisini yazan tarihçi Douglas Brinkley’e göre Trump’ın hayvan beslememesinin nedeni “kendisinden başka hiçbir hayvana sıcak duygular beslememesinden kaynaklanıyor ki, bu da narsisizmine dair bir başka manifesto olarak kendini gösteriyor.

        Yakın tarihte de öyle çok köpek gelip geçti ki Beyaz Saray’dan. Kennedy’nin Kruşçev’in hediyesi olan Pushinka’nın yanı sıra sekiz köpeği vardı; Nixon’ın Pasha adlı terrier’i dahil üç köpeği, Ford’un Liberty adlı golden terrier’i, Carter’ın başkan seçildiği gün doğan border collie’si Grits, Reagan’ın Rex’i, Baba Bush’un Millie’si, Bill Clinton’ın labradoru Buddy, oğul Bush’un Spotty (Millie’nin yavrusuydu), Barney ve Miss Beazley’i ve Obama’nın Portekiz su köpeği Bo ile Sunny’si.

        Trump Beyaz Saray’da köpek bulundurmuyor ama 2020 başkanlık kampanyası kapsamında “Trump” logolutasma satıyor internetten.

        CONAN AMA BARBAR CONAN DEĞİL!

        Trump’ın köpek sevmediğine iyice kanaat getirince, Bağdadi operasyonunda hafif yaralanan Belçika Malinois kurdunu övmesini de yadırgıyor insan. Pazar günü “Bağdadi köpek gibi öldü” dedikten bir gün sonra Twitter’dan adı gizli tutulan köpeğin fotoğrafını paylaşıp “Bu harika köpek büyük iş başardı” diye övüyor. Kimbilir belki de köpek işe yarayınca sevebiliyor ki, “güzel ve yetenekli köpek. Onlar K-9 diyor, bana göre köpek” filan diyor.

        Aradan iki gün geçiyor, köpek muhabbetine doyamayan Trump bu sefer de K-9’a pati damgalı madalya takarken göründüğü photoshop’u “KAHRAMAN AMERİKALI” diye paylaşıyor. Fotoğrafın aslında, Vietnam’da on kişinin hayatını kurtaran askeri tabip James McCloughan olduğu anlaşılıyor, durum iyice abesleşiyor. Trump iki yıl önce Beyaz Saray’da takmış o madalyayı. Photoshop’u yapan her kimse, Beyaz Saray o konuda yorum yapmıyor. 73 yaşındaki McCloughan ise “Savaşta köpekler de kahramandır, Vietnam’da ben de köpeklerle çalıştım” demekle yetiniyor.

        Köpeğin adı açıklandığı takdirde kime zimmetli olduğu anlaşılabilir, bu kişi deşifre olduğu takdirde operasyonun Delta Gücü’nün hangi birimi tarafından icra edildiği de ortaya çıkar denildi ama Newsweek’in Pentagon’dan aldığı bilgiye göre Belçika kurdunun adı “Conan” imiş. Barbar Conan değil, talk show’cu Conan O’Brien’a atfen Conan.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa