Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kolajen desteği almalı mıyız? - Haberler | Sağlık Haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Kolajen, insan vücudunda en bol bulunan proteindir ve tüm vücut proteinlerinin üçte birini oluşturur. Kolajen vücutta başlıca deri, kemik, tendon ve bağ dokusu olmak üzere pek çok organda bulunan yapısal bir proteindir. Vücut yapısını koruyan, dokuları yapıştırıcı bir maddedir.

        İlerleyen yaşla beraber insan vücudundaki kolajen üretimi azalır. Bu durum cildin yapısal durumunun bozulmasına, cildin neminin azalmasına, kırışıklıklarının oluşmasına ve sarkmasına neden olur.

        Vücutta çok farklı tipte kolajen molekülü vardır. Vücudumuzda otuza yakın kolajen tipi arasında en fazla bulunanı Tip I kolajendir. Tüm kolajenin %90'ını oluşturur. Tip 2 kolajen eklemlerde, tip 3 kolajen daha çok kas, organ, damar yapılarında bulunur. Cildin sıkılaşmasında en fazla tip 1 olmak üzere, tip 3 ve tip 4 kolajen sorumludur.

        REKLAM

        KOLAJEN KAÇ YAŞINDAN SONRA AZALMAYA BAŞLAR?

        Kolajen üretimi maalesef 30'lu yaşlardan sonra azalmaya başlar. Radyasyon, sigara, hava kirliliği, çevresel stres kaynakları vücutta serbest oksijen radikallerini artırarak kolajen hasarına ve kaybına neden olur. Yaşlanma ile cildin alt tabakalarında kolajen kaybı meydana gelir, elastikiyetini kaybeden ciltte kırışıklıklar oluşmaya başlar.

        KOLAJEN TAKVİYESİ GEREKLİ Mİ?

        Bazı randomize çalışmalar kolajen takviyesinin cildin elastikiyetini ve nemini artırdığını, cildi canlandırdığını, saç dökülmelerini azalttığını, yara iyileşmesini hızlandırdığını, kas kütlesini artırdığını, eklem ağrılarını azalttığını göstermiştir. Kolajen iyileşmeyi destekler. Takviyeler cildin sağlıklı ve genç görünmesini, yağsız vücut kitlesinin artmasını, kemiklerdeki aşınmanın azalmasını, saçların güçlenmesini, saçlarda beyazların azalmasını sağlar. Kalp sağlığını iyileştirmede de katkı sağlar. Ancak şunu unutmamak gerekir, dışardan alınan takviye kolajen, kolajen olarak hücreye girmez. Protein yapısında olduğu için aminoasitlere parçalanır ve bu şekilde hücrelerde kullanılır.

        HANGİ KOLAJEN VE GÜNLÜK KULLANIM MİKTARI NE OLMALI?

        Kolajen takviyeleri toz, sıvı ve tablet formunda bulunur. Tercihan hidrolize ve yüksek biyoyararlanım sağlamak için 3000 dalton civarında moleküler ağırlığı düşük peptid kolajenlerini kullanmak gerekir. Moleküler ağırlığı çok yüksek olan kolajenlerin emilimi yetersiz olur. Günde 2500-10000 mg dozunda etkili olur. Takviye olarak günlük doz 30 gramın üzerine çıkılmamalıdır. Yıllık üçer aylık kürler yeterlidir.

        REKLAM

        Kolajen takviyelerinin 2 ana formu deniz ve sığır kolajenidir. Deniz kolajeni daha çok tip 1-2, sığır kolajeni daha çok tip 1-3'ü sağlar. Deniz kolajeni balık deri, kemik ve pullarından yapılır. Değerli bir kolajendir ancak civa gibi ağır metallerle kirlenmiş deniz ürünlerinden üretilenlerden uzak durulmalıdır. Sığır kolajeni daha çok sığırın bağ dokusundan ve derisinden elde edilir. Önemli olan sığır kolajeninin doğal yetiştirilmiş sığırlardan, deniz kolajeninin de ağır metal içermeyen balıklardan üretilmesidir.

        KOLAJEN ÜRETİMİNİ ARTIRAN BESİNLER

        C vitamini kolajen üretiminde önemli rol oynar. Yeterli düzeyde C vitamini kolajen sentezi için gereklidir. Koyu yeşil yapraklı bitki ve sebzeler bolca C vitamini içerir. Kemik iliğinde, tavuk derisinde, sakatatlarda, kelle-paça, ayak-paça çorbalarında, yumurta, balık, kabuklu deniz ürünlerinde bolca kolajen bulunur. Ayrıca egzersiz de kolajen yapımına destek veren en etkili yoldur.

        Vücutta kolajen miktarını tüketen bazı maddelerden kaçınmak gerekir. Bunların başında yüksek şeker tüketimi gelir. Yüksek şekerli bir diyet proteinlere zarar verir ve vücutta üretilen endojen kolajeni daha zayıf hale getirir. Yine tütün dumanındaki kimyasallar, özellikle ciltte kolajen ve elastini azaltır, kan damarlarını daraltarak cildin yeterli besin ve oksijen almasına engel olur. Güneşten yansıyan ultraviyole ışınları da kolajenin daha hızlı parçalanmasına ve kolajen liflerinin zarar görmesine neden olur.

        KOLAJEN TAKVİYESİNİN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

        Kolajen takviyesi sonucu ciddi yan etki bildirilmemiştir. Kolajenin zararları kullanılan kolajenin tipine, günlük alınan doza, kişinin genel sağlık durumuna göre farklılıklar gösterebilir. Özellikle sindirim sistemine ait ishal, kabızlık, mide ekşimesi, şişkinlik, gaz hissi gibi hazım şikayetleri görülebilir. Alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Yüksek kalorili olanlar kilo alınımına sebep olabilir. Böbrek hastalığı olanlarda dikkatli olunmalıdır.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa