Kırklareli'de selde 6 kişinin öldüğü davada; 'kızının ölümü üzerinden dans ediyorsun' gerginliği

Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sürdürdüğü soruşturmada firmanın sahibi Bülent Bayrak hakkında, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan gözaltı kararı verildi. Keşan'da yakalanan Bayrak ile firma yöneticileri Sevcan Ulutürk ile Cenan Aydın, tutuklandı. Ulutürk ile Aydın, daha sonra avukatlarının itirazı üzerine tahliye edildi.

Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olaya ilişkin hazırladığı iddianame Kırklareli 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, tutuklu Bayrak ile Büşra Gökgöz, Cenan Aydın ve Sevcan Ulutürk hakkında, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmaya sebep olma' suçundan 3 yıldan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendi.

'KIZININ ÖLÜMÜ ÜZERİNDEN DANS EDİYORSUN' GERGİNLİĞİ

Sanıkların yargılanmasına bugün Kırklareli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2'nci duruşma ile devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık Bülent Bayrak ve tutuksuz yargılanan Cenan Aydın ile avukatları ve aileler katılırken, tutuksuz sanık Sevcan Ulutürk, SEGBİS ile katıldı. Duruşma başlar başlamaz, ellerinde, ölenlerin fotoğrafları bulunan yakınları, salona alınan tutuklu sanık Bülent Bayrak'a göstererek, 'İyi bak, katil' diye bağırdı. Selde kızı Mihriban Bağışlar ile damadı Selman Bağışlar'ı kaybeden Safiye Yaşa, "Bu fotoğrafa iyi bak, hesabını vereceksin" diye bağırdı.

Bu sırada Bülent Bayrak'ın babası Bahri Bayrak'ın Safiye Yaşa'ya, "Kızının ölümü üzerinden dans ediyorsun" demesi üzerine gerginlik arttı. Safiye Yaşa'nın fenalık geçirmesi üzerine mahkeme başkanı duruşmaya ara vererek, salona sağlık ekipleri alınıp müdahale edildi.

'BUNGOLOV EVLERİ TELEVİZYONDA GÖRDÜM'

Aranın ardından bungalov evlerin ait olduğu şirketin sahibi olarak görünen tutuksuz sanık Sevcan Ulutürk, SEGBİS ile savunmasını yaptı. Bir süre tutuklu kaldığını anlatan Ulutürk, şirkete daha önceden tanıdığı Bahri Bayrak'ın isteği üzerine kağıt üzerinde ortak olduğunu belirterek, "Ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek firmasından emekliyim. Bahri Bayrak, oğlunun zor durumda olduğunu, haciz geldiğini ve bu yüzden geçici olarak şirketin hisselerini almamı istedi. Bende kağıt üzerinde aldım, hiç para ödemedim. Şirkette hiç bir yetkim yok. Selin olduğu bungalov evlerin olduğu yere hiç gitmedim. Şirkette söz sahibi değildim. Ben bungalovları televizyonda gördüm. Maddi imkanım belli. Şirket benim olsa eşimi alıp bungalov evlerin olduğu yere tatile giderdim. Burada esas zararı ben gördüm. Hiçbir kazancım olmadı" dedi.

BAYRAK: GÖLET KAÇAK YAPILMIŞ

Duruşmada savunmasını yapan tutuklu Bülent Bayrak ise şirkette tek yetkili kişinin kendisi olduğunu, Büşra Gökgöz, Cenan Aydın ve Sevcan Ulutürk'ün sadece kağıt üzerinde olduğunu ve hiçbir yetkilerinin bulunmadığını anlattı. 9 aydır tutuklu bulunduğunu söyleyen Bayrak, Sisli Vadi'yi kurmak için 11 devlet kurumundan olumlu görüş aldığını belirterek, sel felaketine yoğun yağışla birlikte 8 kilometre mesafede bulunan İğneada beldesinin su ihtiyacını karşılayan göletin yıkılmasıyla gelen sel sularının ağaçları sürüklemesinin neden olduğunu ileri sürdü. Sel felaketine kadar bölgede bir göletin olduğunu kendisinin ve devlet kurumlarının bilmediğini öne süren Bayrak, "O gölet kaçak, İller Bankası, DSİ'ye sormadan yapmış" dedi.

'KAÇARSAM ŞİRKETLERİM BATAR'

Şirketlerinin bulunduğunu ve 550 milyon dolarlık yatırımı olduğunu anlatan Bayrak, kendisinin tutuklu kaldığı sürede binlerce kişinin de mağdur olduğunu ifade ederek, "Yurt dışına kaçmadım. Kaçarsam şirketlerim batar. Bu yaştan sonra yurt dışına kaçıp TIR şoförlüğümü yapacağım. Şirketlerimi yaşatmam gerekir. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Bayrak'ın avukatları da mahkemeye selde patlayan göletle ilgili fotoğraf ve görüntüleri sunup, tek sorumlunun Bayrak olmadığını ve diğer sorumluların da araştırılması talebinde bulundu.

Ölenlerin ailelerinin avukatlarından Mehtap Kaya, Sisli Vadi'de 6 kişinin ruhsatsız ve kaçak yıkım kararı olmasına karşın işletilmesinde sorumlu olan Bülent Bayrak'ın yanı sıra diğer şirket yöneticilerin de tutuklanmasını ve 'olası kastla öldürme' suçundan yargılanmalarını talep etti.

'SİNEĞİN DAHİ SUÇU VARSA HESABINI VERSİN'

Selde kızı Mihriban Bağışlar ile damadı Selman Bağışlar'ı kaybeden Safiye Yaşa, ihmali olanların tümünün cezalandırılması gerektiğini belirterek, adalet için mücadele verdiğini söyledi. Yaşa, Sisli Vadi'nin dere yatağının değiştirilerek yapıldığını ve bu nedenle yaşanan selde insanların öldüğünü belirterek, "Longoz Ormanları'na çivi dahi çakılamaz. Sineğin dahi suçu varsa hesabını versin. Bülent Bayrak'ın kendi evi orada dere yatağında değil. Evinde kimse ölmedi ama bizim çocuklarımız öldü" dedi.

'KIZIMIN ÖLÜMÜ ÜZERİNDEN DANS ETMEDİM'

Safiye Yaşa, Bülent Bayrak'ın babası Bahri Bayrak'ın kendisine 'Kızının ölümü üzerinden dans ediyorsun' dediğini belirterek, "Kızımın ölümü üzerinden dans etmedim. Bu küstahlık, terbiyesizliktir. Ben gemileri yaktım, adalet arıyorum. Ev hanımıyım, 3 çocuğum var. Bahri Bayrak, gidebileceğim yerlere kadar gideceğim. Bunun manası dans etmek değil" diye konuştu. Yaşa, Bahri Bayrak'tan da şikayetçi oldu.

BAYRAK'IN TUTUKLULUĞUNA DEVAM, OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILACAK

Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından sanık Bülent Bayrak'ın tutukluluk halinin devamına, olay yerine oluşturulacak bilirkişi heyeti ile keşif yapılmasına karar verdi. Ayrıca mahkemede gerginliğe neden olan 'Kızının ölümü üzerinden dans ediyorsun' sözleri üzerine Safiye Yaşa ve Bahri Bayrak hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Duruşma, 25 Temmuz 2024 tarihine ertelendi.