Kimler işe iade davası açabilir?
İşten çıkartılan işçilerin işe iade davası açabilmesi için 30 işçi kriteri uygulanır. İşçi sayısı 30'dan az olan işyerinde çalışanlar işe iade davası açma hakkından yararlanamazlar. Peki işyerinde 30 işçi hesabı nasıl yapılır, hesaba kimler dahildir? Habertürk'ten Ahmet Kıvanç, işe iade hakkıyla ilgili merak edilenleri yazdı...
İş Kanunu’nun “Feshin geçerli sebebe dayandırılması” başlıklı 18’inci maddesi, çalışanlar açısından önemli bir iş güvencesidir. Söz konusu maddeye göre, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az 6 ay çalışmış olan işçiyi işten çıkartan işveren, geçerli bir sebep göstermek zorundadır. Geçerli sebep işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanabilir.
SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com
İşten çıkarma işleminin geçerli bir sebebe dayanmadığını düşünen işçi işe iade davası açabilir. İşe iade davası açabilmesi için birinci koşul, iş akdinin sona erdiği tarih itibarıyla işyerinde 30 veya daha fazla işçinin çalışmasıdır. İkinci koşul, işçinin en az altı aylık kıdeminin bulunmasıdır. Üçüncü koşul ise işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesine tabi çalışmasıdır. Yer altı işlerinde çalışan işçiler için 6 ay çalışma şartı aranmaz.
İş Kanunu’nda, işverenin iş akdini feshinde geçerli sebep oluşturmayan hususlar şöyle sıralanmıştır:
– İşçinin sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılması,
– İşyeri sendika temsilciliği yapması,
– Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurması,
– Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler,
– Doğum öncesi ve sonrası dönemde kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemesi.
Sayılan bu durumlar geçerli fesih sebebi olarak kabul edilmez.
OTUZ İŞÇİ HESABI NASIL YAPILIR?
İşçinin iş akdinin feshine itiraz ederek işe iade davası açabilmesi için iş akdinin feshedildiği tarihte işyerinde 30 ve daha fazla işçi çalışıyor olması gerekir.
İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.
Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de asıl işin dahil olduğu iş kolundan sayılır. Otuz işçi sayısı tespit edilirken belirli-belirsiz süreli, tam- kısmi süreli, daimi – mevsimlik iş sözleşmesi ile çalışanların tamamı hesaplamaya dahil edilir. Bu işçilerin, fesih bildiriminin gerçekleştiği tarihte fiilen çalışması zorunlu değil, sözleşmelerinin devam etmesi yeterlidir. Ancak, hastalık, iş kazası, gebelik ya da yıllık izin kullanan işçilerin yerine geçici olarak ikame işçi alınmış ise bu işçiler 30 işçi sayısına dahil edilmez.
Çırak, stajyer ve meslek öğrenimi gören öğrenciler ile süreksiz işlerde çalışanlar ve alt işveren işçileri 30 işçi hesabında dikkate alınmaz. Alt işveren işçileri hesaba dahil edilmemekle birlikte işverenin iş güvencesi hükümlerinden kaçmak amacıyla işçilerin bir kısmını muvazaalı olarak taşeron işçisi olarak göstermesi halinde, bu işçilerin de hesaba katılması gerektiği yönünde Yargıtay kararları bulunuyor.
İŞÇİLERİN YARISI İŞE İADE HAKKINDAN YARARLANAMIYOR
İş güvencesi başlangıçta ayrı bir kanun olarak düzenlendi. 2002 yılı ağustos ayında çıkartılan 4773 Sayılı İş Güvencesi Kanunu’nda on ve üzeri işçi çalıştıran işyerlerindeki işçiler için işe iade hakkı tanındı. Bu kanunun yürürlük tarihi 15 Mart 2003 olarak belirlendi.
4857 Sayılı yeni İş Kanunu gündeme gelince, önce İş Güvencesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesi engellendi. Kanun tasarısında 10 işçi olan sınır komisyondan da bu şekilde geçti. Ancak, kanunun TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri sırasında yapılan son dakika değişikliği ile 10 işçi sınırı 30 işçiye çıkartılarak, milyonlarca işçi iş güvencesi hakkından yoksun bırakıldı. Halen 16,8 milyon sigortalı işçi bulunuyor. Bu işçilerin 8,6 milyonu işe iade hakkından yararlanamıyor.
Kanun ilk halindeki gibi 10 ve üzerinde işçi çalıştıran işyerlerini kapsasaydı 3,1 milyon işçi daha iş güvencesinden yararlanabilecekti.
Otuzdan fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmakla birlikte işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçileri işe alma, işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri iş güvencesi haklarından yararlanamaz.