Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Evde işlenen cinayetlerin, birçoğunda katil zanlısının düşündüğü ilk iş cesetten kurtulmak oluyor. Eğer bu cinayet, katilin evinde işleniyorsa bu son kaçınılmazdır. Cinayet ister planlı, ister plansız gerçekleşsin, katilin o anki amacı cesedi ortadan yok etmek ve geriye iz bırakmamak olacaktır. Bu tür cinayetlerin çoğunda ortaya çıkan istatistikler, katil ile maktul arasında ya akrabalık ya da bir tanıdık ilişkisi olduğunu gösteriyor. Kimi parçalanarak, kimi ise çeşitli eşyalara sarılarak dışarıya bırakılan cansız bedenlerin kimlik bilgileri de olay yerinde olmuyor.

Cesedin kimliğinin tespit edilememesi durumunda, katiline de ulaşmak da bir o kadar zorlaşıyor. Katil zanlısı, geriye iz bırakmamak için ne kadar çabalasa da, bulunacak bir parça bez bile izleri katile götürebilir. Eğer cinayet aile içinde işlenmişse, bu Gayrettepe’nin Sherlock Holmes’ları için çözülmeyecek bir vaka olmaz. Kurbanın kimliği tespit edildikten sonra, Hollywood’un dedektif filmlerini aratmayan çalışmalarla izler katile gider. İşte o polisiye filmleri aratmayan bu olaylardan biri 1997’de İstanbul’da yaşandı.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ