Yorgandaki dikiş ipleri cinayeti aydınlattı! Katil karısı çıktı
Bir cansız beden bulundu ihbarı geldi. Olay yerine giden cinayet masası ekipleri, yorgana sarılmış, üzerinde sadece iç çamaşırı bulunan bir erkek cesediyle karşılaştı. Bıçakla öldürülen kimliği belirsiz erkeğin ağzına ise bir bez parçası konulmuştu. Katilin bulunması için önce kurbanın kimliğinin tespiti gerekliydi. Geriye hiç iz bırakmadığını düşünen katil zanlısı, kendisine ulaşıldığında şoku yaşayacaktı. Yorganın dikiş iplerinden ve maktulün ağzına konulan bez parçasından yola çıkan ekipler, Hollywood filmlerini aratmayan bir çalışmayla cinayeti çözdü. Maktulün eşi tarafından öldürüldüğünü belirleyen ekipten emekli cinayet uzmanı Mehmet Kuşoğlu ayrıntıları Habertürk'e anlattı. Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi...
ABONE OLEvde işlenen cinayetlerin, birçoğunda katil zanlısının düşündüğü ilk iş cesetten kurtulmak oluyor. Eğer bu cinayet, katilin evinde işleniyorsa bu son kaçınılmazdır. Cinayet ister planlı, ister plansız gerçekleşsin, katilin o anki amacı cesedi ortadan yok etmek ve geriye iz bırakmamak olacaktır. Bu tür cinayetlerin çoğunda ortaya çıkan istatistikler, katil ile maktul arasında ya akrabalık ya da bir tanıdık ilişkisi olduğunu gösteriyor. Kimi parçalanarak, kimi ise çeşitli eşyalara sarılarak dışarıya bırakılan cansız bedenlerin kimlik bilgileri de olay yerinde olmuyor.
Cesedin kimliğinin tespit edilememesi durumunda, katiline de ulaşmak da bir o kadar zorlaşıyor. Katil zanlısı, geriye iz bırakmamak için ne kadar çabalasa da, bulunacak bir parça bez bile izleri katile götürebilir. Eğer cinayet aile içinde işlenmişse, bu Gayrettepe’nin Sherlock Holmes’ları için çözülmeyecek bir vaka olmaz. Kurbanın kimliği tespit edildikten sonra, Hollywood’un dedektif filmlerini aratmayan çalışmalarla izler katile gider. İşte o polisiye filmleri aratmayan bu olaylardan biri 1997’de İstanbul’da yaşandı.