Kahramanmaraş depremini gören ama dikkate alınmayan rapor
Jeoloji Mühendisleri Odası, geçen yıl Mart ayında bir rapor hazırlayarak Kahramanmaraş'taki deprem riskine dikkat çekmiş ve atılması gereken adımları da madde madde sıralamıştı. 11 sayfalık rapor merkezi ve yerel idarecilerle ilgili kurumlara gönderilmişti. İşte zamanında dikkate alınsaydı bugün yaşadığımız kayıpları en aza indirecek uyarılar
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Kaybın bu kadar büyük olmayacağını bilmek ise bilim insanlarının daha önce yaptığı uyarıları hatırlayınca mümkün oluyor. Zamanında dikkate alınmayan uyarılardan biri de Jeoloji Mühendisleri Odası’nın 2 Mart 2021 tarihli “Kahramanmaraş’ın Depremselliği” konulu raporu.
.png39 binden fazla insanın hayatını kaybettiği büyük depremlerden neredeyse bir yıl önce hazırlanan bu raporda Kahramanmaraş’taki riske dikkat çekildi.
Raporda, 2020 yılında meydana gelen Elazığ, Malatya, Van, Manisa ve İzmir’deki depremlerden sonra jeoloji Mühendisleri Odası bünyesine Deprem Danışma Kurulu oluşturulduğu belirtilirken “içinden diri fay geçen” kenteler başta olmak üzere raporlar hazırlayarak ilgili kişi ve kurumlara sunma kararı alındığının altı çizildi. Bu kapsamda Kahramanmaraş’ın da fay üzerinde yaşayan bir kent olduğu belirtilirken acilen başlatılması gereken çalışmalar sıralandı.
Raporda, Kahramanmaraş’ın deprem bölgesi olduğu “Doğu Anadolu Fay Zonu’nun bir parçası olan Pazarcık Fay Segmenti Kahramanmaraş İli güneyinden geçmektedir. Bunun yanı sıra Kahramanmaraş il merkezi de Kahramanmaraş Fay zonunu oluşturan çok sayıda fay ile kesilmektedir” satırlarıyla ifade edildi. Yine Kahramanmaş’ın tarihinde yaşadığı depremler de raporda hatırlatıldı. Yine Türkiye Diri Fay Haritasına göre Kahramanmaraş merkezi ve yakınından geçen faylar da harita üzerinde gösterildi.
Bununla da yetinilmedi, Kahramanmaraş depremselliğinin boyutlarına ilişkin şu ifadeler de raporda yer aldı: “İl merkezinin 10-11 km kadar güneyinden geçen Doğu Anadolu Fayının Pazarcık ya da Türkoğlu segmenti 1513 yılından bu yana yıkıcı deprem üretmemiş, 7.4 büyüklüğüne varacak bir deprem üretme kapasitesine sahip bir faydır ve Türkiye’nin üzerinde deprem beklentisi olan önemli sismik boşlularından biridir. Yine Türkoğlu ve Nurhak ilçe merkezleri ile 40’a yakın eksi köy statüsünde bulunan mahallesi ile bazı baraj ve gölet gibi tesisler doğrudan diri fay hatları veya zonları üzerine oturmaktadır. Bu açıdan bakıldığında yapılacak çalışmaların 10 sadece il merkezinde değil kent bütününde yapılmasının önemi ve aciliyeti kendisini açıkça göstermektedir.”
Yani bugün bütün Türkiye’yi yasa boğan depremlerin merkezi olan Kahramanmaraş için tüm bilimsel tespitler, anlaşılır bir şekilde ortaya konuldu.
- Kahramanmaraş’ın genel yeraltı yapısı: Kırmızı çizgiler diri fayları, sarı nispeten zayıf zemin birimlerini, noktalı gri alan alüvyonları gösteriyor.Kahramanmaraş’ın raporun yazıldığı tarih itibarı ile “olası” diye ifade edilen ama bugün acısını yaşadığımız depremin en az zararla atlatabilmesi için atılması gereken adımlar da sonuç bölümünde şöyle sıralandı:
1- Kahramanmaraş ili özelinde bazı faylar üzerinde paleosismoloji çalışması yapıldığı bilinmekle birlikte, kent genelinde paleosismoloji yapılmayan ya da farklı araştırıcıların farklı sonuçlara ulaştığı fay hatları/zonları üzerinde gerekli araştırmaların yapılarak fayların geçtiği yerlerin ve deprem karakteristiklerinin tam olarak belirlenmesi,
2- Kahramanmaraş kent merkezinde mikrobölgeleme çalışmasının yapılmış olduğu bilinmekle birlikte, diğer ilçe yerleşimleri başta olmak üzere kent bütünündeki yerleşim yerlerinin tamamında mikrobölgeleme çalışmalarının yapılması,
3- Diri fayların yerinin ve özelliklerinin, farklı disiplinlerden veri girişi ile jeoloji mühendisliği araştırmaları temelinde yapılacak paleosismolojik araştırmalarla net olarak belirlenmesi,
4- Yukarıdaki çalışma sonuçlarından elde edilecek bilgiler ve diğer disiplinlerden (inşaat, mimarlık, şehir plancıları vd.) edinilecek bilgiler ile diğer afet olasılıkları ışığında Deprem Master Planı’nın hazırlanması,
5- Deprem master planı dikkate alınarak kentin gelişim ve yerleşim stratejilerinin belirlenmesi gerekmekte olup bu çerçevede aktif fay hatlarının çevre düzeni haritalarına işlenmesi ve aktif fay zonlarının sakınım bantı içinde kalan alanların 1. Derece doğal eşik değerler arasına alınması,
6- Nazım ve uygulama imar planlarının çevre düzeni planlarında yapılan bu değişikliklerden sonra gözden geçirilerek, aktif fay hatlarının sakınım batlarının imar planlarına işlenerek yenilenmesi, gerektiği düşünülmektedir.
11 sayfalık raporun tamamına bu linkten erişebilirsiniz.Merkezi ve yerel tüm idarecilere, ilgili kurumlara gönderilen bu raporu bugün okuyunca “Zamanında dikkate alınıp uygulansaydı bu büyük depremleri bu kadar acı ile atlatır mıydık” sorusu akıllara geliyor.