İslam'da kandil var mı ve anlamı nedir? Kandilin dinimizdeki yeri ve önemi nedir? İşte Diyanet yanıtı
Regaip Kandili kutlama ve tebrikleri beraberinde "İslam'da kandil olup olmadığı" sorusunu akıllara getirdi. Peki, İslam dininde kandil var mı? Merak edilen soruyla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yanıtını haberimizde derledik. İşte merak edilen sorunun cevabıyla ilgili Diyanet'in yanıtı...
- 1
Bu gece Regaip Kandili... İslam dünyasında büyük ihtramla karşılanan üç aylardaki kandil gecelerinin ilki olan Regaip Kandili kutlamaları beraberinde "İslam inancında kandil olup olmadığı sorusunu akıllara getirdi. Merak edenler için İslam inancında kandilin var olup olmadığına Diyanet'n cevabını haberimizde derledik.
- 2
İSLAM'DA KANDİL İNANACI VAR MI?
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği yanıta göre; kandil ise, Hadis-i Şerifler'de övülen gecelere Türk kültüründe verilen isimdir. Yani ismi kandil olmamakla beraber Hz. Muhammed'in hadislerinde bu gecelerin faziletini anlatılmıştır. Bununla birlikte Hz. Peygamber (s.a.s.), bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini ümmetine tavsiye etmiştir (Tirmizî, Savm, 39). Dolayısıyla kandil geceleri ismini Türk kültüründen almakla beraber İslam inancında hürmet gösterilen gecelerdir.
- 3
Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsetmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’an-ı Kerim okuyup anlamaya çalışarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.
Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şaban’ın ortasında (yani berat gecesinde) ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen…’ der.” (İbn Mâce, İkâmetü’s-Salat, 191) buyurmuştur.
-
