İkta sistemi nedir? İkta sistemi sisteminin tarımsal üretimin gelişmesine sağladığı katkılar neler?
Kelime anlamı olarak "dağıtım" manasına gelen ikta sistemi; tarımsal üretimi arttırmak ve daimi bir orduyu hazır tutmak gibi sebeplerle başvurulmuş olan bir ekonomik sistemdir. Uygulayan devlete etkin bir güç sağlamasının yanı sıra göçebe olarak yaşamını sürdüren toplulukların da yerleşik hayata geçişini kolaylaştıran ikta sistemi nedir? Ayrıntılar içeriğimizin devamında…
Kökleri MÖ. 8. yüzyıla kadar uzanan ikta sistemini ilk kez kullanan Türk devleti ise Büyük Selçuklu Devleti’dir. Selçukluların öne çıkan vezirlerinden bir tanesi olan Nizam-ül Mülk tarafından kullanılmış olan Selçuklurda ikta sistemi ne şekilde uygulanmıştır? İkta ve tımar sistemi arasında farklıklar nelerdir? İşte tüm detaylar…
İkta Sistemi Nedir?
İkta sistemi ne demek diye sorulduğunda verilecek olan cevap; devlete ait olan topraklar üzerinden elde edilen gelirlerin, devlet görevlerine maaş olarak verilmesi olacaktır.
Pratik bir mali yöntem olan ikta sistemi; uygulayan devletlerin, ekonomik ve askeri açıdan güçlü olmalarına olanak sağlamıştır. Kendilerine ikta olarak verilen bu topraklar üzerinde, ikta sahibi olarak bulunan kişi, bölgeden vergilerin toplanmasında devlet adına hareket eder ve elde ettiği bu gelir ile kendi maaşını da karşılar. Herhangi bir savaş durumda ise yine görevli olduğu bölgeden ordu toplamakla da görevli olan ikta sahipleri, bu askerlerin tüm ihtiyaçlarını karşılamakla da mükelleftir.
Vergilerin toplanması ve ordunun asker ihtiyacının karşılanmasında etkin bir rolü olan ikta sahiplerinin bir diğer önemli özelliği de tarımsal üretime olan katkılarıdır. Sorumlu oldukları bölgenin güvenliğini sağlayan bu kişiler aynı zamanda yöredeki tarımsal üretiminde kesintisiz sürmesini sağlamaktadırlar.
İkta Sistemi Tarımsal Üretimin Gelişmesine Ne Gibi Katkılar Sağlamıştır?
İkta sistemi; devlet görevlilerinin maaşlarının ödenmesi ve ordunun asker ihtiyaçlarının karşılanması yanında tarımsa üretimde bir süreklilik sağlanmasında da etkin rol oynayan bir sistem olmuştur. Mülkiyeti devlete ait olan araziler bu sistem ile üretime açılmıştır. Üretime açılan bu topaklar ile tarımsal üretim artmış ve artan üretime bağlı olarak devletin vergi gelirleri de yükselmiştir.
İkta sahibine verilen bu toprakların, mazeretsiz bir şekilde boş bırakılmasının da önüne geçilmiştir. Özellikle Selçuklularda; bir ikta sahibi, üzerinde bulunduğu toprakları 3 yıl boyunca herhangi bir mazeret bildirmeden ekmezse o ikta, devlet tarafından geri alınmaktaydı.
Tüm bunlara ek olarak, ikta sistemi ile konar-göçer bir yaşam süren Türkmenlerin de yerleşik hayata geçişleri sağlanmıştır. Yerleşik bir düzene geçen bu topluluklar tarım ile ilgilenmeye başlamış ve ülkede var olan tarımsal üretim artmıştır.
Selçuklularda İkta Sistemi
Tarihsel kökleri çok eskilere dayanan bir ekonomik düzen olan ikta sistemi, Türk tarihinde ilk kez Selçuklular tarafından kullanılmıştır. Devletin önemli vezirlerinden bir tanesi olan Nizam-ül Mülk’ün hayata geçirdiği ikta sistemi; Selçuklu Devleti’nin hem ekonomik hem de askeri açıdan güçlenmesine büyük katkılar sunmuştur.
Selçuklular döneminde özellikle askeri anlamda ikta sistemi ile toprağa bağlı bir ordu düzeni ortaya çıkmıştır. Selçuklu döneminde bu arazileri elinde bulunduran ikta sahipleri; topraklarını asla terk edemezlerdi. Beslemek ve yetiştirmekle yükümlü oldukları askerlerden ölen ya da ayrılanlar mutlaka devlete bildirilirlerdi.
İkta ve Tımar Sistemi Arasındaki Farklılıklar
Selçuklularda kullanılmış olan ikta sisteminin Osmanlı Devleti’ndeki karşılığı, tımar ya da bir diğer ifadeyle dirlik sistemidir. Selçuklulardan Osmanlı Devleti’ne geçmiş olan bu sistemde, devlete ait olan araziler; devlet memuru ve askerlere hizmetleri karşılandığında veriliyordu.
Dirlik adı verilen ve kendi içinde has, tımar ve zeamet olarak üçe ayrılan bu topraklardan bir tanesi olan tımarlar; savaşlarda başarılar göstermiş asker ve sipahilere verilmekteydi. Tımar sahipleri de tıpkı ikta sisteminde olduğu gibi devlete asker yetiştirmekle görevlendirilirlerdi.