Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema 'Dublör kullanmadık, paramparça olduk'
        • 1

          'Yol Arkadaşım 2'...

          İbrahim Büyükak ile Oğuzhan Koç, izleyicileri güldürmek, onlara keyif vermek için bir kez daha yol arkadaşlığı yaparak yollara düştü.

          Ege'den çıktıkları yolun sonunda vardıkları İstanbul'a geldiklerinde filmin basın sorumlusu Selma Semiz'i aradım.

          - Sete gitmek için yollara düşelim mi?

          Düştük.

          Taksim'den çıkıp sete varmak için düştüğümüz yol topu topu 15 dakika.

          O günkü çekimler Hasköy'de.

          Oturdum baş köşeye... İbrahim Büyükak ile Oğuzhan Koç'u da iki yanıma aldım.

          Amacım içinde bulunduğumuz odanın konseptine uygun olması için 'Başkan ve Adamları' pozu vermek.

          Ama ne mümkün...

          İbrahim Büyükak ile Oğuzhan Koç'un karşılıklı espri bombardımanı ciddi görünmeye engel.

        • 2

          Sonra çekimlere geçildi.

          Ve kulaklarımızda setlerin o bilindik anonsları yankılanmaya başlandı.

          'Lütfen sessizlik', 'Kamera', 'Bu sahneyi bir daha alalım'...

          Ve elbette komedi filmlerinin vazgeçilmez set anonsu.

          'Arkadaşlar lütfen gülmeyelim. Çekim yapıyoruz.'

          Tamam yapıyorsunuz da İbrahim ile Oğuzhan'a baksanıza. Ne kadar komikler.

          Sonuçta taştan yapılmış değiliz.

        • 3

          Çekimden sorumlu görevlilerin çektikleri 'ya sabırlar'ı üzerime alınmıyorum.

          Sette 50 kişi var.

          Bir tek ben mi gülüyorum? Hem ben kahkahalarımı içimden atıyorum.

          En sonunda 'Tamamdır, arkadaşlar. Elinize sağlık. Bir sonraki sahneye geçelim' anonsuyla bir rahatlama...

          O zaman bir fotoğraf daha.

        • 4

          BKM yapımı 'Yol Arkadaşım 2', aynı adla çekilen filmin devamı.

          Senaryosu yine İbrahim Büyükak'a ait.

          Yönetmen yine Bedran Güzel.

          Sinema filmi senaristiliğine başladığı 2016 yapımı 'Küçük Esnaf', 832 bin 50 kişi tarafından izlendi.

          Sonra geçtiğmiz yıl izleyiciyle buluşan 'Yol Arkadaşım'...

          Tam tamına 2 milyon 60 bin 866 izleyici.

          İzleyicinin ilgisinden anlaşılan o ki İbrahim Büyükak, 8 yıl devam ettiği Yılmaz Erdoğan okulundan başarıyla mezun olmuş.

        • 5

          O kadar ilgiye rağmen devamının çekilmemesi işin doğasına aykırı, izleyiciye ayıp olurdu.

          Filmin yapımcısı Necati Akpınar da böyle düşünmüş olmalı.

        • 6

          Bir telefon uygulamasıyla tanışan ve tek ortak noktaları gidecekleri istikamet olan 'Onur' ile 'Şeref'in eğlence ve macera dolu yolculuklarında aksiyon da bitmez komedi de...

          Bunun doğal sonucu olarak da İbrahim Büyükak, senaristlik kariyerinin 3'üncü sinema filmi olan 'Yol Arkadaşım 2' için klavyenin başına oturdu.

        • 7

          'Yol Arkadaşım 2'de İbrahim Büyükak ile Oğuzhan Koç'a başrolde kariyerinin 3'üncü sinema filmi için kamera karşısına geçen Ezgi Eyüboğlu eşlik ediyor.

        • 8

          Gösterime 19 Ekim'de girecek olan 'Yol Arkadaşım 2'nin çekimlerinde gördüğüm, İbrahim Büyükak, Oğuzhan Koç ve yönetmen Bedran Güzel'in de anlattıklarından anladığım o ki filmin devamında daha çok komedi, daha çok aksiyon var.

          İbrahim Büyük da Oğuzhan Koç da tamamen gerçekci olması için dublör kullanmıyorlar. Bu nedenle zaman zaman sakatlanmalar yaşamışlar ama bunu dert etmiyorlar.

        • 9

          İbrahim Büyükak, sette kendisine neden 'Tom' dendiğini, Oğuzhan Koç ise neye ilk kez şahitlik ettiğini açıkladı.

        • 10

          İBRAHİM BÜYÜKAK: Bana sette 'Tom' diyorlar
          'Yol Arkadaşım'ı çekmeye başlamadan önce 'Devamını da çekeriz' diye düşünüyor muydun?
          Vallahi, röportaja çok güzel giriyorsun. Tebrik ederim. Çocuğumun seninle uçmasına izin verirdim. O kadar güvenilir birisisin. Şimdi bu söylediklerim anlaşılmayacak ama...
          Hayırdır, baba mı oluyorsun?
          Yok vallahi.
          Peki, 'Yol Arkadaşım 2'ye dönelim.
          'Film başarılı olursa devamı olur mu?' diye Oğuzhan(Koç) ve Bedran(Güzel) ile aramızda konuşmuştuk ama 'Hemen bir devam filmi yaparız' duygusunda değildik.
          Neden?
          Çünkü beyazperdeye yansıyacak hikâye önemliydi. İlk film çok başarılı olunca üzerine düşündüm. Filmin devamı niteliğinde aklıma çok değişik bir hikâye geldi. O hikâyenin komedi anlamında da aksiyon anlamında da ilk filmin üzerine katlayacak, reji anlamında da ilk filmin üzerine çıkacağımız bir hikâye olduğuna inandık. Sonra da senaryoyu yazdım.
          Nedir o hikâye?
          O hikâye 19 Ekim'de sinemalarda.
          Seri haline gelme olasılığı var mı?
          İkincisinden sonra devam edip etmeyeceğimizi filmin akıbeti belirleyecek. Aslında seri haline gelse ne güzel olur. Çünkü biz çekerken çok eğleniyoruz. Elbette 'Yol Arkadaşım'ın çok filmli bir seri haline gelip gelmeyeceğine izleyicimiz karar verecek.
          Üçlü olarak 'Yol Arkadaşım'dan başka bir film çekecek misiniz?
          Böyle bir uyum yarattığımızda yapması, çekmesi, yazması, oynaması çok kolaylaşıyor. Kemikleşen kadrolar her zaman vardır. Sinemada eskiden beri olan bir durum. Arzu Film ekolünde de vardı daha sonraları da oldu. Kafamızda yine hikâyeler, değişik işler yapma duygusu hep var. 'Yol Arkadaşım'a devam edeceksek de değişik başka filmler yapma arzumuz var.
          Sinema üzerine hedefiniz ve hayaliniz nedir?
          'Yol Arkadaşım'ı yaptığımızda bu filme inanıyorduk ve izleyicimiz de hakkını verdi, sevdi filmimizi. Ben ikinci filmde her anlamda ilk filmin çok üstüne çıktığımızı düşünüyorum. İnşallah izleyicimiz bunu da beğenir ve takdir eder. Hedefimiz insanların eğlenmesini sağlamak, sinemaya ürettiklerimizin eğlenceli olmasını sağlamak. Çünkü film öyle bir şey ki... Sadece sinema serüveniyle bitmiyor. Sinemada, DVD'de, internet platformlarında, televizyonlar da izleniyor. Film çok uzun bir süreç, her açıp baktığımızda ya da herhangi bir yerde denk geldiğinde 'Ya ne güzel, iyi ki bu filmi yapmışız' demek aslında tek büyük hedefimiz.
          Özellikle altını çizmek istediğin bir konu var mı?
          Aksiyonları bizzat kendimiz oynadık, tamamen kendi organik ürünümüz. Zaman zaman paramparça olduk. Dublör yok. Filmi izlediğiniz de 'Vay be, bunu da oynamışlar' diyeceksiniz. Ben 100 kiloyum ve çok zorlandım açıkçası. Bazı yerlerimde ufak tefek sıyrıklar da oldu. Öyle zor sahneler çekiyoruz ki... Birimiz fiziki olarak yaralansa veya çeşitli nedenlerde morali bozulsa diğer iki kişi hemen o kişiyi toparlıyor. Kim ne sıkıntı yaşarsa diğerleri enerjisiyle onu üste çıkarıyor. Normalde bu profesyonel ilişkiler de çok yakalanan durum değil. Bizimki kendinden kademeli bir set gibi. Tıpkı Barcelona orta sahası gibi... Biri top kaybettiğinde diğerleri hemen kademeye girip arkadaşının hatasını telafi ediyor.
          Tehlikeli değil mi neden dublör kullanmıyorsunuz?
          Çünkü biz aksiyon sahnelerini aksiyon olsun diye çekmiyoruz. Aksiyon sahnelerini komikliğe hizmet etmesi için çekiyoruz. Aksiyon ne kadar yapay durmazsa, gerçekçi olursa izleyici o kadar eğleniyor olacak. Örneğin geçen filmde Oğuzhan'ın tamir çukuruna düştüğü sahneyi düşünün. O çukura gerçekten 20 kere atladı. Defalarca yaralandı. İzleyici, Oğuzhan'ın oraya düştüğünü görünce çok eğleniyor. Çünkü hiçbir sahte durum yok, kandırmaca yok. Bu anlamda komediyi yükseltmek için dublör kullanmıyoruz. Zor sahneler çektik ama ortaya çıkan iş bizi tatmin ediyor. Bu çileye değiyor, hiç çekinmeden oynuyoruz.
          Jackie Chan gibi...
          Tom Cruise gibi desek. Bana sette 'Tom' diyorlar. Ama 3 Tom... Baksana 100 kiloyum.

        • 11

          OĞUZHAN KOÇ: İyi anlaşmasaydık zorlanırdık
          Daha önce duymuştum, burada da gördüm. Çekerken pek eğleniyorsunuz. Gerçekten çekimlerin hiç zor yanı yok mu?
          Bu soruyu cevaplamadan önce az önce İbrahim ile olan sohbetinizde yer alan 'Çocuğumun seninle uçmasına izin veririm' kısmının kayıtlara geçmesini özellikle istediğimi belirtiyorum. Bu sorunun cevabı da şöyle: Bu kadar iyi anlaşan üç kişi olmasaydık çok zorlanırdık. Bunca yıllık beraberliğimiz her açıdan bir kolaylık sağlıyor. Senaryoyu yazarken İbrahim, beni çok iyi tanıdığı için benim neler yapabileceğimi bilerek yazıyor. Ben İbrahim'e bir oyun verirken ona onun bana ne vereceğini bilerek veriyorum. Bedran bizi çok iyi tanıdığı için bizden yapamayacaklarımızı istemiyor. Aksine çok iyi yapabileceğimiz bir şeye yontuyor işi. Birbirimizi tanıyor olmanın ne kadar avantajı varsa hepsini kullanıyoruz. Açıkçası birbirini hiç tanımayan iki profesyonel oyuncunun bu sürede ve bu uyumla iş çıkacaklarına inanmıyorum. İbrahim ile sinemada hiç başrol oynamamıştık. 'Yol Arkadaşım'da bunu tecrübe ettik. 'Yol Arkadaşım 2'de bu uyumu ikiye katladığımızı düşünüyorum. Hem de daha fazla aksiyon çektik. 'Ne çekiyoruz bugün?' diyoruz. Sonra o sahneyi hayal edip 'Ne kadarını yapalım, ne kadarında kim ne yapar?' diye düşünüyoruz. Kararımızı verip karavandan çıktığımızda neredeyse sahne çekilmiş oluyor. O kadar anlaşarak ilerliyoruz.
          Bu kadroyla film çekmeye devam etme konusuna sen dersin?
          İnsan anlaştığı insanla çalışmayı çok seviyor. Çünkü sinema gerçekten zor bir iş. Ben de yaptıkça öğreniyorum. Bu kadar zor bir işi gerçekten anlaştığın bir insanla yapmanın sonuçları çok güzel oluyor. Birbirini tanımayan kişilerle de yapılır ama zorlanılır. İşte biz o zorlanma kısmını yaşamıyoruz. Çünkü öyle zor sahneler çekiyoruz ki... Birimiz fiziki olarak yaralansa veya çeşitli nedenlerde morali bozulsa diğerleri hemen o kişiyi toparlıyor. Kim ne sıkıntı yaşarsa diğerleri enerjileriyle onu üste çıkartıyor. Normalde bu durum profesyonel ilişkilerde çok yakalanan bir durum değil.
          Senin altını özellikle istediğin konu nedir?
          Türkiye'de ilk defa bu kadar gerçekten net bir komedi aksiyon filmi çekildiğine şahit oluyorum. Hem de o filmin içindeyim.

        • 12

          BEDRAN GÜZEL: İbrahim ile Oğuzhan müthiş ikili
          Oğuzhan Koç ile İbrahim Büyükak hakkında neler söylersiniz?
          Her ikisiyle de çalışmak benim için müthiş avantaj. Önce 'Küçük Esnaf'ta İbrahim ile çalıştık. 'Yol Arkadaşım'da Oğuzhan da aramıza katıldı. Oğuzhan'ın da söylediği gibi gerçekten çok zor bir filmin çekimlerini çok süratli, çok uyumlu bir şekilde devam ettiriyoruz. Aslında ikincisine bu kadar net niyetlenebilmemin, bu kadar fazla aksiyonu çekebileceğimden emin olmamın, filmin ne kadar keyifli olacağını biliyor olmamın benim için göstergesi Oğuzhan ve İbrahim ile beraber yol alabiliyor olmak. Çünkü hem aksiyon adına sınırlarını çok zorluyorlar hem de mizah adına zaten çok tecrübeliler. Çok iyi biliyorlar ve çok pratikler. Hem de müthiş uyumlular. Dolayısıyla müthiş bir ikili.

        • 13

          ‘Yol Arkadaşım’ın kahramanları ‘Onur’ ile ‘Şeref’in maceralarını Can Baytak karikatürize etti.

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa