Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Hemşireler hakkında bilmedikleriniz

        Hiç düşündünüz mü; dünyaya gözümüzü açtığımız ilk saniyeden itibaren en çaresiz hissettiğimiz anlarda yanımızda kimler var? Sağlık hizmetlerini 24 saat ayakta tutan hemşireler... Dünya Sağlık Örgütü’nün de dahil olduğu uluslararası öncü sağlık kuruluşları tarafından toplum sağlığının korunmasında hemşirelerin “anahtar kişi” olarak nitelendirildiğini söyleyen Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayişe Karadağ “ABD’de geçen yıl yapılan araştırmada hemşireler 21 meslek grubu arasında, toplumun en çok güvendiği meslek mensupları olarak belirlenmiştir. Bu kadar kritik ve insan için en vazgeçilmez değer olan sağlık hizmetinin 24 saat yürütücüsü olması itibarıyla hemşirelerin insanın varlığına saygı duyan, bilimsel bilgiyi ve çağdaş teknolojiyi toplumun yararına kullanabilecek nitelikte yetiştirilmeleri gerekir” diyor. HT Cumartesi'nden Sema Ereren'in haberi...

        REKLAM

        İLK HASTA SİMÜLATÖR

        Yani nitelikli eğitim şart! Bu yolda öncü kurumlardan biri de yaklaşık bir asır önce kurulan Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ki temelleri Amerikan Hastanesi’nin bünyesindeki Amiral Bristol Hemşirelik Okulu’na dayanıyor. 1995’te Vehbi Koç Vakfı bünyesine geçirilen okul, 1998-1999 eğitim-öğretim yılının sonunda Türkiye’de hemşirelik mesleğinin gelişimine katkılar sağlayan Semahat Arsel’in kuruculuğunda Koç Üniversitesi’ne bağlı bir Sağlık Yüksekokulu, 2016’daysa vakıf üniversiteleri arasında ilk “Hemşirelik Fakültesi” olmuş. Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayişe Karadağ “Amacımız hemşirelik eğitiminde mükemmelliği yakalayarak bilimin sınırlarını ilerletmek, toplumun sağlığının geliştirilmesine katkıda bulunmak” diyor. Bunun için de öğrencilerin aldığı eğitimi Prof. Dr. Karadağ şöyle anlatıyor: “Tıp, mühendislik, insani bilimler fakülteleri öğrencileriyle ortak dersler alarak insana bütüncül olarak bakan, toplumsal ve evrensel sorunlara duyarlı, analitik düşünebilen hemşireler olarak yetiştirilmekte, hastaneler, sağlık merkezleri ve işyeri gibi insanın bulunduğu her ortamda mesleki uygulama yapmakta.” Bu arada fakültede gerçek bir hasta gibi iletişim kurabilen, akciğer, kalp sesleri dinlenebilen, nabız, solunum hızı, kan basıncı ayarlanabilen simülatörler de bulunuyor.

        REKLAM
        Dünya Sağlık Örgütü toplum sağlığında hemşireleri “anahtar kişi” olarak gösteriyor.
        Dünya Sağlık Örgütü toplum sağlığında hemşireleri “anahtar kişi” olarak gösteriyor.

        Prof. Dr. Gülseren Kocaman

        TÜM ÖĞRENCİLERE “HEMŞİRE” UNVANI VERİLİYOR...

        Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Hemşirelik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Gülseren Kocaman, hemşirelik eğitiminin amacının, sağlığın gelişmesini ve korunmasını sağlayan, topluma ve hastalara güvenli ve nitelikli bakım veren hemşireler yetiştirmek olarak özetliyor. Ancak ülkemizde birçok meslekte olduğu gibi hemşirelikte de öğrenci sayısının kaliteli bir eğitimi engelleyecek düzeyde arttığından yakınıyor. Bu da eğitim kalitesi açısından üniversiteler arasında derin farklılıklar yaratmış. Yeterlilikleri değerlendirilmeden tüm mezunlara “hemşire” unvanı verilmesi de başka bir handikap. Bu tablo nedeniyle, düzenlemelere gereksinim doğduğunu söyleyen Prof. Kocaman “Hemşirelik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği bu süreç içinde 7 hemşirelik lisans programını değerlendirdi. Akreditasyon çalışmaları, hem hemşirelik okullarının hem de öğrenci ve mezunların güçlenmesine katkı sağlar” diyor. Karadağ, en önemli noktanın ise güvenli ve kaliteli bakım veren hemşireler yetiştirerek toplum sağlığına katkıda bulunmak olduğunu belirtiyor.

        REKLAM

        Prof. Dr. Sevim Buzlu

        HEMŞİRELİK KAN ALMAKTAN İBARET DEĞİL!

        İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevim Buzlu ise enfeksiyon kontrol hemşirelerinin, enfeksiyon oranlarının azaltılmasında; diyaliz, onkoloji, gibi özel dal hemşirelik alanlarında çalışan hemşirelerinin, hasta ve ailesiyle hastalıkların yönetiminde; kadın ve çocuk sağlığı hemşirelerinin bebek ve anne ölümlerini etkileyen risk faktörlerinin azaltılmasında; konsültasyon liyezon psikiyatri hemşirelerinin hastalığı nedeniyle psikolojik sorunlar yaşayan hastaların bakımında etkili rol oynadığına vurgu yapıyor.

        Prof. Dr. Buzlu, hemşirelerin olmaması halindeyse, enfeksiyon, kanama gibi komplikasyonlar, ilaç uygulama hataları, yatak yaraları, tıbbi hata oranlarının artması gibi sağlık-hastalık göstergelerinin kötüye gittiğini gösteren durumların ortaya çıkacağının altını çiziyor. Buzlu, hemşirelerin görevlerinin enjeksiyon yapmak, kan almak, tansiyon ölçmekten ibaret olduğunu düşünenlerin günümüzde azalmış olsa da hâlâ olduğunu hatırlatıyor. Bu meslek grubunun günümüzde en sıkıntılı sorunlarına da şöyle dikkat çekiyor: “Hemşirelik uygulamalarının istenen düzeyde gerçekleştirilememesine yönelik sorunlar, sayısal yetersizliğe bağlanıyor. Hemşirelikte işgücü hesaplamasında, hemşirelerin sağlık kurumlarına dağılımından kaynaklanan sorunlara bakılmıyor. Ayrıca, bazı sağlık kuruluşlarında hemşirelerin sekreter gibi görevlerde çalıştırılması, hemşire işgücünü azaltıyor. Hastaların bakımını aksatan bu görevlendirmeler, hemşirelerin stres yaşamasına, hatta işten ayrılmalarına neden olabiliyor.”

        Diğer yandan Buzlu, sorunu sadece sayısal eksikliğe dayandırarak okul kontenjanlarının artırılması, uygulama alanları dahi olmayan kurumlarda eğitim programlarının açılması ve bu kurumlarda hemşirelik alanında uzmanlaşmış yeterli öğretim elemanı olmaksızın mesleki formasyon kazandırılmaya çalışılmasının da doğru olmadığına dikkat çekiyor.

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa