Baydemir 'Kürdistan' için 4 başkent saydı
"Özerk Kürdistan'ın başşehri Kamışlı'dır. Özerk Kürdistan'ın başşehri Diyarbakır'dır, özerk Kürdistan'ın başşehri Hevler'dir, (Erbil) özerk Kürdistan'ın başşehri Mahabad'dır"
Ahmet YUKUŞ / DİYARBAKIR (AHT)
Başbakan Erdoğan'ın, Suriye'deki Kürt şehirlerinin PKK'nın kontrolüne geçmesi durumunda müdahale edileceği yönündeki açıklamalarına tepki gösteren BDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Olası bir müdahale cinnet olur" dedi. Baydemir, "Irak'ta olduğu gibi İran'da özerk Kürdistan olacaktır, Türkiye'de de özerk Kürdistan olacaktır, Suriye'ye de özerk Kürdistan olacaktır. Bunun başka bir yolu yoktur. 20 milyon Kürt artık kendi varlığını reddeden bir halkın varlığına, varlığını armağan etmeyecektir. Bunu bütün dünya böyle bilsin" dedi. Baydemir, "Benim yüreğimden geçen özerk Kürdistan'ın başşehri Kamışlı'dır. Özerk Kürdistan'ın başşehri Diyarbakır'dır, özerk Kürdistan'ın başşehri Hevler'dir, (Erbil) özerk Kürdistan'ın başşehri Mahabad'dır" dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, dün akşam Güneydoğu'da görev yapan gazeteciler ile iftar yemeğinde buluştu. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Veysi İpek'in konuşmasının ardından söz alan Osman Baydemir, bölgede görev yapan gazetecilerin tıpkı siyasetçiler gibi ateşten gömlek giydiklerini söyledi.
"VARLIĞIMIZI ARMAĞAN ETMEYECEĞİZ"
Türkiye'nin sınırındaki Suriye'de yaşanan gelişmelere değinen Baydemir, Başbakan Erdoğan'ın, Suriye'deki Kürt şehirlerinin PKK'nın kontrolüne geçmesi durumunda müdahale edileceği yönündeki sözlerine tepki gösterdi. Baydemir, şöyle konuştu:
"Nasıl olur da sıfır problem noktasından bugün Suriye Kürdistanının topraklarını bir nevi tampon bölge adı altında işgal politikasına gelmiş bulunuyoruz. Bu nasıl bir cinnet halidir. Eğer ki, komşularımızın Kürtler olmasından haz etmiyorsak, Kürtler komşularımız olduğunda yaşam bize çekilmez hale geliyorsa, peki bu ülkede yaşayan 20 milyon Kürt'le nasıl bir arada yaşayacaksınız? Bu ülkeyi yönetenler çok açık ve net söylüyorum, 20 milyonu yok sayarak artık dış ve iç siyaset yapmaktan vazgeçmelidir.
Kürt'ün sevinci devletin üzüntüsü olmamalıdır. Kürt'ün heyecanı devletin kaygısı olmamalıdır. Eğer böyle olmaya devam ederse kaygımız ve endişemiz o ki, bugünleri de hep beraber arayacağız. Suriye'nin, Suriye Kürdistanının işgali bir cinnet olacaktır ve Ortadoğu'ya barışı olabildiğince uzaklaştıracaktır. Yegane yol, bütün Ortadoğu coğrafyasında Irak'ta olduğu gibi ya da benzeri İran'da özerk Kürdistan olacaktır. Türkiye'de de özerk Kürdistan olacaktır. Suriye'ye de özerk Kürdistan olacaktır. Bunun başka bir yolu yoktur diye düşünüyorum. 20 milyon Kürt artık kendi varlığını reddeden bir halkın varlığına, varlığını armağan etmeyecektir. Bunu bütün dünya böyle bilsin. Halen kardeşliğine inandığımız Türk halkı da lütfen böyle bilsin. Varlığımızı tanımayan hiçbir halka varlığımıza armağan etmeyeceğiz."
"KAMIŞLI MÜDAHALESİNE EYVALLAH DEMEYECEĞİZ"
"Barış elimizi, dostluk elimizi, birlikte yaşam isteğimizi her zaman ifade ettik" diyen Baydemir, "Bundan sonra da beklentimiz Türk halkı biz Kürt halkıyla, biz Kürdistanlılarla birlikte yaşamak istiyor. Eğer Türkiye halkı, Türk halkı biz Kürtlerle, Kürdistanlılarla birlikte yaşamak istiyorsa, o halde söz sırası sizindir. Sizin hükümetin veya devletin bu politikasına karşı çıkmanız gerekiyor. Hiçbir Kürt hükümetin Kamışlı'nın Afrin'in işgaline asla ve asla rıza göstermeyecektir. Kendi namı hesabıma siyasi sorumluluktan bağımsız olarak söylüyorum. Kürt halkının bir evladı olarak asla ve asla böyle bir şeye biz de eyvallah demeyeceğiz. Şüphesiz ki benim silahım yok. Ama çıplak bir elimiz var. Ve bir yüreğimiz var. Elimizle, dilimizle ve yüreğimizle bu politikaya karşı çıkacağız" şeklinde konuştu.
4 BAŞKENT SAYDI
Diyarbakır'da 2 askerin şehit olmasına değinen Baydemir, şunları söyledi:
"İki insanın cenazesi bu kentten Türkiye'nin batı yakasına gitti, gidiyor. Bütün bunların sona ermesi gerekiyor. Artık hiçbir sorunumuzu F-16'ların yağdırdığı bombalarla, tankların, topların atmış olduğu bombalarla veya kurşunlarla çözme şansı yoktur diye düşünüyorum. Tek yol müzakeredir. Müzakerenin kurulacağı zeminde Kürt halkının haklı talebi olan idari ve siyasi statüdür. Kürt halkına ve Kürdistan coğrafyasına idari ve siyasi statü verilmediği müddetçe adelet tesis edilemeyecektir. Benim temennim Türk halkının, Türk devletinin şu anda yürütmüş olduğu politikaya biz Kürtlerden daha fazla dur demesidir. Aşırı bir merkeziyetçi bir yapıyla, bu ülkeyi yönetmek, Ortadoğu'yu yönetmek ortadan kalkmıştır. Benim yüreğimden geçen özerk Kürdistan'ın başşehri Kamışlı'dır. Özerk Kürdistan'ın başşehri Diyarbakır'dır, özerk Kürdistan'ın başşehri Hevler'dir, (Erbil) özerk Kürdistan'ın başşehri Mahabad'dır. Ama, Türkiye, İran, Irak, Suriye, Ermenistan, Ürdün sınırlar ortadan kalkmalıdır. Gümrük birliğine geçilmelidir. İdari ve siyasi bir ortaklığa geçilmelidir. Ortak para birimine geçilmelidir. Tıpkı Avrupa Birliği'nde olduğu gibi. Kurtuluş bu yoldadır diye düşünüyorum. Kurtuluş kavgada değil, kurtuluş ret ve inkarda değil."