Şeref Malkoç: "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş reformlar yapılıyor"
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, bugün Resmi Gazete'de yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili, "Askeri darbeleri ve cuntaları ortadan kaldıracak bu çok önemli reformların olumlu etkilerini kısa zaman içerisinde hayatımızın her alanında hissedeceğiz" dedi
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, bugün Resmi Gazete'de yürürlüğe giren Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili açıklamalarda bulundu. Malkoç, "Bu Kanun Hükmünde Kararname Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş önemli ve köklü reformlar getirmektedir" ifadelerini kullandı.
Resmi Gazete'de yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile Kuvvet Komutanlıları'nın doğrudan Milli Savunma Bakanlığına bağlandığını kaydeden Malkoç, bu karar ile Cumhurbaşkanı ve Başbakanın gerekli gördüklerinde Kuvvet Komutanları ile bağlılarından doğrudan bilgi alabileceklerini ve bunlara doğrudan emir verebileceklerini söyledi.
Diğer yandan, Başbakan Yardımcıları, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı ve İçişleri Bakanının Yüksek Askeri Şura'nın doğal üyeleri olduğunu ifade eden Malkoç, alınan diğer kararlar ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Yüksek Askeri Şura'nın sekretarya hizmetlerini artık Milli Savunma Bakanlığı yürütecektir. KHK ile Harp Akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okulları kapatılmıştır. Bunların yerine Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Milli Savunma Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite kurulmuştur.
Milli Savunma Üniversitesi, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak, kurmay subay yetiştirmek ve lisansüstü eğitim vermek amacıyla yeni kurulan enstitülerden kara, deniz ve hava harp okullarından, astsubay meslek yüksekokullarından oluşacaktır. Askeri liseler ve harp okulları kapatıldığı gibi darbeye karışan ve FETÖ örgütünün seçtiği öğrencilerden oluşan mevcut öğrenciler subaylığa alınmayacaktır. Gülhane Askeri Tıp Akademisine bağlı eğitim hastaneleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi ile asker hastaneleri, dispanser ve benzeri sağlık hizmet birimleri ile Jandarma Genel Komutanlığına ait sağlık kuruluşları Sağlık Bakanlığına bağlanmıştır.
Gülhane Askeri Tıp Akademisine bağlı yükseköğretim birimleri Sağlık Bilimleri Üniversitesine devredilmiştir. Bütün askeri fabrikalar ve tersaneler Milli Savunma Bakanlığına bağlanmıştır."
Bu KHK'larda alınan kararların tarihi nitelikte olduğuna dikkat çeken Malkoç, "Bu kararlar ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde yapılan değişiklikler ile bir daha asla darbe tehlikesi yaşanmayacaktır. Darbe kültürünü oluşturan unsurlar temizlenmektedir. AK Parti'den önce siyasi tarihimizde yaşadığımız krizlerde siyasetçilerimiz o krizleri yönetememiş ve altında ezilmişlerdir. Ama AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız siyasi krizlerle ve problemlerle güçlü bir şekilde mücadele etmiş ve hem o krizlerin tekrarlanmaması için hem de ülkemizin daha da demokratikleşmesi için gerekli adımları atmaktan çekinmemişlerdir. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan '27 Nisan Bildirisi' ve '367' krizi bunun açık bir örneğidir. Bu krizi AK Parti demokratikleşme hamlesi ile karşılamış ve Cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesini sağlamıştır. YAŞ'ta yapılan değişiklik çok önemlidir. Artık YAŞ kararları sivil iradenin kontrolüne alınacaktır. Darbeci cunta kültürünü doğuran ve besleyen Harp Okullarının kapatılması ve MSB'ye bağlı Milli Savunma Üniversitesi kurulması ile muvazzaf subay yetiştirme usulü değiştirilmiştir. Artık cuntacı subaylar yetiştirilemeyecektir. Kuvvet komutanları MSB'ye bağlanması çok önemlidir. Bütün bu atılan cesur adımlar ve atılacak olanlar ile tek amaç tamamıyla sivil ve demokratik bir Türkiye'dir. Türkiye'de askeri darbeler tarihin tozlu yaprakları arasına karışacaktır" diye konuştu.
"Askeri darbeleri ve cuntaları ortadan kaldıracak bu çok önemli reformların olumlu etkilerini kısa zaman içerisinde hayatımızın her alanında hissedeceğiz" diyen Malkoç, şunları söyledi:
"Bu reformlar ile Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması çok daha kolay olacaktır. Kişi başına düşen milli gelirde hedeflediğimiz 15 bin-20 bin dolar seviyesine ulaşabileceğiz. İhracatımız artacak, sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri daha çok gelişecek ve altyapı yatırımları artacaktır. Özetle çok daha gelişmiş ve müreffeh bir Türkiye'ye artık daha kolay ulaşılabilecektir. 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ terör örgütü tarafından düzenlenen darbe teşebbüsüne Başkomutanımız Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın basiretiyle, dirayetiyle, ferasetiyle, kararlılığıyla ve onun öncülüğünde darbe teşebbüsünü akamete uğratan ve Milli İrade'ye sahip çıkan milletimizi tekrar gönülden tebrik ediyoruz. Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım ve Bakanlar Kurulu üyelerinin bu süreçte milletin hukukunu koruyan tavırlarını ve kararlılıklarını takdirle karşılıyoruz. Darbeci cuntaya direnirken şehit olan vatandaşlarımıza Allah'tan Rahmet ve gazilerimize acil şifalar diliyoruz."
İHA