Örgüte katılanlara sorulur: Savaşçı mı, fedai misin?
Habertürk, terör örgütü DAEŞ'in sözde emiri ve Türkiye eylem sorumlusu Yunus Durmaz'ın kardeşi Hacı Ali Durmaz'ın ifadesine ulaştı
Fevzi ÇAKIR/GAZETE HABERTÜRK
Gaziantep ’te terör örgütü DAEŞ’e ait hücre evine polis tarafından düzenlenen operasyonda, Ankara Gar saldırısının emrini veren DAEŞ’in Türkiye eylem sorumlusu Yunus Durmaz üzerindeki bombalı yeleği patlatarak öldü. Durmaz’ın eşi Nesibe ve kardeşi Hacı Ali Durmaz yakalandı. Gaziantep Emniyeti’ndeki sorgularının ardından ikili, mahkeme tarafından tutuklanıp cezaevine gönderildi. HABERTÜRK, Hacı Ali Durmaz’ın ifadesine ulaştı. İşte Durmaz’ın ifadesinden DAEŞ...
Hacı Ali Durmaz
‘ÇATIŞMAYA GİTTİM’
“1997’de Gaziantep’te doğdum. Maddi sıkıntı nedeniyle 4. sınıfa kadar okudum. 5 kardeşiz. Abim Yunus Durmaz, 20 Mayıs’ta Gaziantep’teki operasyonda kendisini patlattı. Diğer abilerim Ökkeş, Cihan ile kız kardeşim Gamze ve annem halen Suriye’de. Ne iş yaptıklarını bilmiyorum. 2012’de cihat amaçlı Suriye’ye gittim. Karkamış İlçesi’nde bir caminin önünde durdum, araçla geldiler ‘Yolcu musun?’ dediler, ‘Evet’ dedim. Araca aldılar daha sonra Suriye’ye geçtik. Halep’e gittim. Ben oraya gittiğimde IŞİD diye bir örgüt yoktu. ÖSO, El Nusra ve Ahrar-uş Şam vardı. Gaziantep’e dönünce 6-7 ay inşaatlarda boyacılık yaptım. Sonra tekrar Suriye’ye geç- mek için Şanlıurfa’ya gittim. Aynı gece Facebook’tan tanıştığım bir kişi beni Suriye’ye geçirdi. Mansura kentine gittim, örgüte katıldım bir ay silahlı eğitim aldım. Rojava, Telabyad gibi yerlerde bulundum. Daha sonra cezaevinden çıkan abim Ökkeş’i ziyaret etmek için Gaziantep’e geldim. 3-4 ay sonra annem ve tüm kardeşlerim Suriye’ye geçti. Ben, kız kaçırma meselem olduğu için bir hafta sonra Suriye’ye geçtim. Ankara Tren Garı patlamasına kadar Suriye’de kaldım. Patlamadan bir gün sonra Gaziantep’e geldim, patlamayı burada öğrendim.
‘MESAJLAR ŞİFRELİYDİ’
Sınırı geçtikten sonra motosikletli biri beni alıp içinde Yunus abimin bulunduğu Karataş’taki bir araca götürdü. Şahinbey’de bir eve gittik. Abim Gaziantep Emiri olarak görevlendirildiğini söyledi. Ertesi gün abim bizi buradan alarak Karataş’ta bir eve götürdü. Sonra Gar saldırısı nedeniyle aranan isimler arasında olduğumu öğrendim. Tutuklanacağımı düşünüp birkaç kez adres değiştirdik. Abim sürekli Suriye’deki emirle mesajlaşıyordu. Bu şahsın kim oldu- ğunu bilmiyorum, mesajlar şifreli geliyordu. Daha sonra operasyon yapıldı, abim kendini patlattı ben de yakalandım.”
‘GÖNÜLLÜLÜK ESASTIR’
"Örgütte yakın noktalarda nöbet tutanlar telsizle haberleşir. Örgüte ilk katılımda ‘Savaşçı mısın yoksa fedai mi’ diye sorulur. Ben, ‘Savaşçı’ olduğumu söyledim. Fedailer bir eve kapatılır, Kuran okur, zikir çeker ve kendini motive eder. Eylemin yapılacağı bölgenin emiri o bölgedeki örgüt mensuplarını toplar ve canlı bomba tarzında eylem yapılacağını söyler. Fedailer arasından gönüllük esasına göre bu eylemi gerçekleş- tirecek kişi belirlenir. Gönüllü olmayan eylem için zorlanmaz. Örgüt, sosyal payla- şım sitelerinde yayınladığı videolar sayesinde örgüte katılmak isteyenlerle irtibata geçer. Şu an hâkimiyeti altında bulunan yerlerden çıkarıp sattığı petrolden finansman sağlıyor.”
YELEKLER SALDIRIDAN SONRA GELDİ
“1 Mayıs’ta Gaziantep Emniyet Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen canlı bomba eyleminden birkaç gün sonra canlı bomba yelekleri abime geldi. Kim tarafından gönderildiğini bilmiyorum. Hangi eylem için kullanı- lacaklarını da bilmiyorum.”
‘ABİM YENGEMİ TEHDİT ETTİ’
“Yengem çocuklarıyla babasının yanında kalıyordu. Abim ‘Yeleği giyerim yanına gelirim ve kendimi patlatırım’ diye yengemi tehdit etti. Bunun üzerine yengem 1-2 ay önce kaldığımız eve geldi. Dışarıdan gıda ihtiyaçlarımızı o karşılıyordu. Araması yoktu ve kimse onu tanımıyordu.”
