Bülent Arınç'tan 'çözüm süreci' açıklaması
"Yarından itibaren olacak şekilde bunun gerçekleşmesi lazım"
Başbakan eski Yardımcısı Bülent Arınç, çözüm sürecinin adı ve içeriği değiştirilerek de olsa yeniden başlatılması gerektiğini söyleyerek, "Hükümetten ayrılmış bir insan olarak 2 sebeple mutlaka çözüm sürecine benzer bir şeye ihtiyacımız var. Yarından itibaren olacak şekilde bunun gerçekleşmesi lazım" dedi.
MİT TIR'ları konusuna da değinen Arın, çok ağır suçlamalar olduğunu, böyle bir suçtan dolayı ne tutuklanmaları, ne dava açılması ne de mahkemenin bir ceza kararı vermesinin mümkün olmadığını belirterek, "Sadece Can Dündar ve Erdem Gül hakkında açılan davalar da değil, bugün paralelle mücadele kapsamında açılan o kadar davalar var ki üstüme cübbeyi yeniden geçirmeyi arzu ediyorum" dedi.
CNN Türk'te Taha Akyol'un Eğrisi Doğrusu programına katılan Başbakan eski Yardımcısı Bülent Arınç,gündemi ilişkin konularda görüşlerini açıkladı.
'Dolmabahçe Mutabakatı'na ilişkin açıklamalar yapan Arınç, "Oturma düzeni dahil, kimin nasıl konuşacağı, taraflar o konuda anlaştılar. Cumhurbaşkanı'nın haberinin olduğunu biliyorum, tahmin ediyorum. Bana söylendiği kadarıyla sayın Başkanımız da sayın Yalçın Akdoğan da gelişmelerden anında kendisini bilgi sahibi kıldıklarını ifade ettiler. Kaldı ki sanıyorum Mart ya da Nisan ayıydı, sayın Cumhurbaşkanı'nı bu görüntüyü eleştiren bazı sözleri oldu. Bu sözlere ben hükümet sözcüsü olarak karşılık vermek durumunda kaldım. Oradaki bir cümlem "Sayın Cumhurbaşkanı bu gelişmelerden haberdardır" cümlesidir. Ben kendisiyle konuşmadım, sayın Başbakanımızın, sayın Yalçın Akdoğan'ın verdiği bilgilerden sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda haberdar edildiğini ben onlara atfen söylüyorum. Herhalde onlar da yalan söyleyecek değiller. Dolayısıyla ben sayın Cumhurbaşkanımız, bu işi başlatan, süreci takip eden birisidir. Belki kendisine yeterince bilgi verilmemiş olabilir ama bu konuda, akil insanlar heyetini kuran oydu, görevlendiren oydu. Bu işlerde de ben anı anına kendisine bilgi verilmeden bir şey yapılacağını zannetmiyorum. Böyle bir görüntüye girmeden önce, birkaç gün öncesinden 'biz şunu yapacağız' diye haberdar ettiklerini onlar söylediler" diye konuştu.
"YARINDAN İTİBAREN OLACAK ŞEKİLDE BUNUN GERÇEKLEŞMESİ LAZIM"
Arınç, Çözüm Süreci'ni terör örgütün bitirdiğini söyledi. Adı ve içeriği farklı da olsa çözüm süreci benzeri bir duruma ihtiyaç olduğuna dair kanaati olduğunu söyleyen Arınç, "Hükümetten ayrılmış bir insan olarak 2 sebeple mutlaka çözüm sürecine benzer bir şeye ihtiyacımız var. Türkiye'nin iç ve dış tehditler vardır ancak dış tehditler daha öndedir. Türkiye'nin terörü mutlaka sonlandırması gerekiyor. Yarından itibaren olacak şekilde bunun gerçekleşmesi lazım. Operasyonlara bitti gözüyle bakmamız lazım, sonlanmaya yakın. Terör örgütünün, dış dünyada kendisine destek bulabileceği bir ortamdayız" dedi.
"TAHİR ELÇİ'YE DAVA AÇILMASININ AYIP OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Bülent Arınç, öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi hakkında, "PKK terör örgütü değildir" sözleri nedeniyle dava açılmasını değerlendirerek, "Tahir Elçi hakkında bu dava açılamaz. Çünkü 2013 yılında Terörle Mücadele Kanunu'nun 7'nci maddesinin 2'nci fıkrasını değiştirdik, propaganda maddesidir. Şimdi orada, mesela 'Sayın Öcalan' dendiği zaman davalar açılmış, mahkumiyetler olmuş. Şiddete, teröre çağrı olmadıkça propaganda unsuru olmaz denildi. Kanun böyle düzenlenmişken Tahir Elçi hakkında dava açılmasının, mutlaka mahkeme beraat verecekti ama bir ayıp olduğunu düşünüyorum" dedi.
"ÖYLE DAVALAR VAR Kİ ÜSTÜME CÜBBEYİ YENİDEN GEÇİRMEYİ ARZULUYORUM"
Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasını değerlendiren Arınç, şunları söyledi:
"MİT TIR'ları konusunda, çok ağır suçlamalar var. Böyle bir suçtan dolayı ne tutuklanması, ne dava açılması ne de mahkemenin bir ceza kararı vermesi mümkün değil. İddianame kabul edildi, olabilir. Şimdi yargının en ağır yaralarından birisi, savcılara böyle çok iddialı davalar açtırmak. Yargının içine düştüğü acı bir durumdur, bundan yargının kurturulması gerekir. Hukuk herkese lazım. Sadece Can Dündar ve Erdem Gül hakkında açılan davalar da değil, bugün paralelle mücadele kapsamında açılan o kadar davalar var ki üstüme cübbeyi yeniden geçirmeyi arzu ediyorum. Bunlar, silahlı terör örgütü diye başlayan, öğrencilerinin önünden alınıp götürülen kadın öğretmenlerle, 2 aydır cezaevinden tutulan kadınlar. Yargının kendi içinde problemleri giderek arttı. Hakim ve savcıların adalet ve vicdandan başka bir takım korkularla hareket etmesi, bugün en büyük sorun. Belli yerlerden talimatlar almaktan korkuyorlar."
DHA