Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem CHP, IŞİD raporu hazırladı

        HT GAZETE

        CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın başkanlığında CHP Milletvekilleri Necati Yılmaz, Şenal Sarıhan, Ali Şeker, Eren Erdem ve Mehmet Gökdağ’dan oluşan heyet, 30-31 Temmuz’da Adıyaman’da valilik, savcılık, emniyet müdürlüğü, sivil toplum kuruluşları, esnaf odaları temsilcilerinin yanı sıra çocukları IŞİD’e katılan aileler ile HDP’nin Diyarbakır mitingine bomba koyduğu öne sürülen Orhan G. ve ailesiyle görüştü. Heyet, IŞİD’e katılımlarla ilgili Adıyaman izlenimlerini içeren raporunda şu tespitlere yer verdi: okulda tanışıyorlar

        - Ekonomik durumu zayıf olan gençler IŞİD’e katılıyor.

        - Gençler kendilerini IŞİD’e yönlendiren kişilerle okulda ya da dersanelerde arkadaşlık kuruyor.

        - Bazı kahvehaneler adeta ‘IŞİD irtibat noktası’ haline gelmiş. Örgütün eleman devşirdiği bir diğer temas noktası da camiler.

        - IŞİD’le yolu kesişen çocukların zamanla ruh hali değişiyor. Sakal bırakmaya, bol pantolon ve şalvar giymeye başlıyorlar. Türkiye’yi ‘dar-ül harp’ gördükleri için cuma namazı kılmayı reddediyorlar. Annelerine ve kız kardeşlerine çarşaf giymeleri için baskı yapıyorlar.

        ŞİDDET VİDEOLARI

        - Çocuklar, IŞİD’in şiddet eylemlerini içeren videoları izliyor, ailelerine de izletmeye çalışıyor.

        - IŞİD’e katılmaya giden gençler, ailelerine ev, araba veya bileziklerini satmaları için baskı yapıyor, bu parayı “Hak yolunda savaşan din kardeşlerine” götüreceklerini belirtiyor.

        - Suriye’de evlenenler, eşlerini “günah” olduğu gerekçesiyle ailelerine bile göstermiyor. Raporda, “Emniyet’in IŞİD’e katılımları engellememesinin, IŞİD’in örgütlendiği mekânlarla ilgili işlem yapılmamasının, terör örgütünün rahatça hareket etmesine ve eleman devşirmesine neden olduğu” belirtilerek, “IŞİD’in terör örgütü olduğu konusunda kimseyi tereddüde düşürmeyecek şekilde kesin ve net tutum alınmalı” denildi.

        ‘DİYARBAKIR’I BEN YAPMADIM DİYORDU’

        Orhan G.’nin annesi, CHP heyetine şunları söyledi:

        “Orhan’ı 2013’te dershaneye gönderdik. Birkaç ay sonra ‘Rüya gördüm, namaza başlayacağım’ dedi. Kızdık, ‘Biz Alevi’yiz’ dedik. Namaza başladı, Maraşlılar Camii’ne gidiyordu. IŞİD’e gidenler de bu camideydi. Kuran’ı öğrendi. Saçı sakalı uzattı. Ablasına ve bana ‘Kapanın, namaz kılın’ dedi. Sonra ısrar etmedi. Kaybolmadan 6 ay önce 2014’te polise gittik. Orhan’ı karakola götürdüler. İfadesinde ‘Ailem Alevi, onun için bana kızıyorlar’ demiş. Karakoldan sonra daha kötüye gitti. Bizden koptu. Eskiden kız arkadaşları vardı, artık ‘Kadınlar haramdır’ diyordu. 13 Ekim 2014’te ortadan kayboldu. Orhan’la beraber 6 kişi daha gitti. 8 ay boyunca sınırlara gittik, 10 kez savcılığa kayıp ilanı verdik. Başbakan’la görüştük. Başbakan, ‘Senin oğlun için MİT’e talimat verdim’ dedi. Hatta bir aile ‘Oğlum eşiyle gitti’ deyince, Başbakan ‘İyi ki beraber gitmişler, birbirlerine destek olurlar’ cevabını verdi. Emniyet’ten arayıp ‘Oğlunuz Antep’te yakalandı, Diyarbakır bombasını çocuğunuz attı’ dediler. Onunla görüştüğümüzde ağladı ama hiç konuşmadı. Sürekli ‘Ben yapmadım’ diyordu.’’

        ‘AİLEMİN İNANCININ DEĞİŞMESİNİ İSTEDİM’

        CHP heyetinin cezaevinde görüştüğü Orhan G., şunları anlattı: “Lise döneminde bazen esrar içtim. Namaz kılmak aslında hep içimde vardı. Dershaneye başladıktan sonra namaza da başladım. Kardeşim Hüseyin de benim etkimle namaza başladı. Hasret Ablam da benden etkilendi. Ailevi nedenlerle evden ayrıldığımda, eskiden tahta kumbaramda biriktirdiğim paralarla geçindim. Kimseden para almadım. Ayrılırken eve duygusal bir mektup bıraktım. Köşe bucaklarda çok ağladım ama eve geri dönmedim. Ailemin inançsal açıdan değişmesini istedim ve bekledim. Diyarbakır’a o mitingden 1 hafta önce, Kürt olduğum için destek vermek amacıyla gittim. Mitingin sonunu beklemeden ayrıldım. Patlamayı yarım saat sonra öğrendim. Antep’te pansiyonda kalırken, polis baskın yaptı. Kafama ayaklarıyla bastılar. Bir insan öldürmek, bütün insanlığı öldürmektir. Ben devletime sadığım. Suruç’a da üzüldüm, bombacıyı tanımıyorum. Cezaevinde psikolojim iyi değil, intiharı düşünüyorum. Fıkıh, hadis ve Kuran okuyorum"

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa