Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Türkiye'de bu vatanı sevmek, bu ülkenin değerlerine sahip çıkmak "ayıp" oldu.

"Türküz" demekten utanacak noktaya geldik, getirildik.

"Şehitlerimiz" deyince sanki suç işlemişiz gibi bakılıyor yüzümüze.

"Vatanı sevmek" faşistlikle eşanlamlı hale getirildi bazı "hainler" tarafından.

Birkaç ay önce, "Teröre karşı İspanyollar gibi birlik olalım. 1 milyon kişi yürüyelim" dedim.

Ne provokatörlüğüm kaldı, ne faşistliğim.

Allah'tan aynı çağrıyı geçenlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yaptı, kurtulduk.

Ona pek bir şey diyemediler, çağrısını karambole getirip unutturmak dışında.

Bazıları bize sürekli "demokrasi" dersi verip sanki "vatanı sevmekle"

demokrasi bir arada olmazmış gibi bir hava yaratıyorlar.

Bunlara bakarsan demokrasi demek, ülkeni sevmemek, vatanını sevmemek anlamına geliyor.

Ve sanki bu ülkede yaşayan herkes salak da bir onlar akıllıymış gibi "Batı demokrasilerini" örnek gösteriyorlar.

Batı demokrasileri arasında en gelişmişlerden birisi İngilizlerinki, değil mi?

En iyi örneklerden biri.

Bakın dün o İngiltere'de nasıl bir "vatanseverlik" eylemi vardı.

Dün Londra'da, özellikle de "City" denilen bölgede herkesin ama herkesin yakasında aynı şekilde yerleştirilmiş bir minik "çiçek" vardı.

Dikkat çekecek kadar yaygın bir biçimde.

Demokrasiden asla taviz vermemiş olan İngilizler, o çiçekleri yakalarına

niye takmışlardı biliyor musunuz?

Bilmiyorsanız söyleyeyim.

"Şehitleri anma günü" için takmıştı İngilizler o çiçekleri yakalarına.

Biz, şehitlerimize o kadar saygılı olduğunu söyleyen bizler, "Şehitler ölmez vatan bölünmez" diye bağıran bizler, bir gün böyle bir şey yaptık mı?

Yapmadık.

Yapamadık.

Hadi yarın ben böyle bir şey önereyim bakın ne oluyor.

"Provokasyon"dan başlayıp "Kürt

sorununun çözülmesini engellemeye çalışıyor"a kadar uzanan bir dizi suçlamaya muhatap olup, "faşistlikle" suçlanır mıyım, suçlanmaz mıyım!

Kusura bakmayın ama kim ne derse desin, hatta belki taklitçilik olacak ama ben pazartesi günü yakama "şehitlerimizi anmak için" bir minik çiçek takıp çıkacağım sokağa.

Çünkü kim ne derse desin ben bu ülkeyi, bu vatanı seviyorum.

Türk'üm, doğruyum, elimden geldiğince çalışkanım.

Şimdi yasaklamaya çalışsanız da, ben bu "antla" büyüdüm.

Size göre ayıp da olsa tekrarlayacağım.

Ölene kadar.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ