Milyar dolarlık girişimler ancak global cazibeyle yaratılabilir
Fikirlerinizle dünyaya nasıl açılabilirsiniz? Paylaşım ekonomisi hayatımızı nasıl değiştirdi? Dijitalleşme yoluyla güven... Girişimcilik dünyasının guruları başarının sırrını anlatmaya devam ediyor
ABONE OLANIL EMRE / GİRİŞİMCİLİK SIRLARI YAZI DİZİSİ 3 / HT GAZETE
Yazı dizisi için konuştuğum genç girişimcilerin çoğu ‘globale açılma’ yani yarattıkları ürünü yurtdışında da satabilme hayallerinden bahsediyor. Mynet’in kurucusu Emre Kurttepeli’ye yurtdışına, genç girişimcilerin deyimiyle ‘globale açılma’nın püf noktasını soruyorum. Kolay olmadığını, ancak bir reçetesinin olduğunu belirtiyor: “Global bir fikriniz olduğunu iddia ediyorsanız altını doldurabilmeniz gerekiyor. Ürününüzü, mobil uygulama, internet şirketi ya da bir teknolojik icat hangisi olursa olsun, ilk günden itibaren globale yönelik dizayn etmediğiniz zaman sonradan değiştirebilmeniz çok zor.” Ürünün daha dizayn aşamasında yurtdışında da rahatlıkla kullanılabilmesini sağlayacak, evrensel bir yaklaşımla hareket edilmesi gerektiğini anlatıyor: “Ürünü iç pazara, Türkiye’deki insanların kullanımına göre dizayn ediyorsun. Peki ben Çinliye bunu nasıl satacağım? Zaman geçtikçe bütün ekip burası için üretmek üzere uzmanlaştığı için değişim de çok zor oluyor. İngilizce dil opsiyonu koymakla iş bitmiyor. Ama ilk baştan itibaren iyi bir ürün global bir dizaynla yapılırsa potansiyeli çok daha yüksek. Böyle olunca finansman bulma olanağı da değişiyor. Sadece buraya yönelik satışçı işe aldığınızda daha ucuz. Globale yönelik bir ekip kuracağım dediğiniz zaman çok daha pahalı. Ancak ürün en başında iyi olursa zaten o fonu da buluyor, yabancı da finanse etmek istiyor, sorun kalmıyor.” Türkiye’den milyar dolarlık değerler çıkacaksa, global cazibesi olan işlerle çıkabileceğini, kendisinin de yatırım yaptığı işlerde az da olsa global bir nitelik aradığını söylüyor.