Gaziantep'te depremin yaraları eğitim, kültür ve sanat çalışmalarıyla sarılıyor

AA muhabirine açıklamada bulunan HKÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şener Büyüköztürk, konteyner kentte ilk olarak çocuklar için psikososyal destek programını hayata geçirdiklerini söyledi.


Büyüköztürk, proje dahilinde psikoloji bölümü koordinatörlüğünde yürütülen çalışmalara değinerek, "3-12 yaş arasındaki çocukların tümüne hizmet götürülüyor. Ayrıca psikososyal destek programımız yetişkinleri de içerecek şekilde bir üst programa da sahip. Bu çalışmalar depremzede vatandaşlarımıza ve çocuklarına hizmet götürme, onların iyi oluş hallerini, mutluluklarını arttırma ve güçlendirme yönünde bir program faaliyeti." dedi.


Depremin hemen arkasından üniversite adına gerekli görüşmelerin yapıldığını kaydeden Büyüköztürk, Gaziantep'in Oğuzeli ilçesinde eğitimi güçlendirme amaçlı çalışma başlattıklarını kaydetti.

- "Destek programlarından 750 çocuk faydalandı"

Büyüköztürk, eğitim fakültesinin koordinasyonunda Gaziantep'in yanı sıra Adıyaman ve Kahramanmaraş'ta da destek programlarının devam ettiğini belirterek, "Bu programlarda şu ana kadar 3-6 ve 7-12 yaş aralığında, 750 çocuğa hizmet ediyoruz. Bu hizmeti 16'sı akademik personel olmak üzere toplam 43 gönüllü personel yürütüyor." diye konuştu.


Yaklaşık 8 haftadır her sabah Adıyaman ve Kahramanmaraş'a giderek bölgedeki hizmetleri devam ettirdiklerini aktaran Büyüköztürk, şunları kaydetti:


"Gaziantep merkezinde özel gereksinimli çocuk ve ailelerine yönelik faaliyetlerimiz de var. Bunların bir kısmını online yürütüyoruz, bir kısmını da yüz yüze yürütmeye çalışıyoruz. Özel eğitim uygulama merkezimiz var. Yine konteyner kentte engelli, özel gereksinimli çocuklarımız ve onların aileleri ile özellikle fiziksel engellilere yönelik sağlık bilimleri fakültesiyle yürüttüğümüz ortak çalışmamız var. İnşallah bu çalışmayı daha da güçlendirerek devam ettireceğiz."


- "Kültürel çalışmalar buranın sosyolojisine uygun olmalı"

Prof. Dr. Şener Büyüköztürk, depremde fiziksel olarak engelli durumuna düşmüş vatandaşlar için AFAD ile koordineli bir proje planlandığının altını çizerek, "Özellikle ampute olmuş gençlerimiz, çocuklarımız ve yetişkinlerimiz için de iyileştirme anlamında çalışmalarımız devam edecek. Sağlık bilimleri fakültesi bu amaçla konteyner kentte bir birim açtı. O birimde de bu çalışmaları yürüteceğiz." ifadelerini kullandı. 


Konteyner kentte hem çocuklar hem de yetişkinler için çok amaçlı bir kütüphane oluşturmaya çalıştıklarını sözlerine ekleyen Büyüköztürk, ayrıca resim yapmak gibi çeşitli etkinliklere yer vereceklerini söyledi.

Büyüköztürk, Gaziantep'ten gelen öğretmenlerin rehberliğinde konteyner kentte kalan 8. ve 12. sınıf öğrencilerine yönelik LGS ve YKS hazırlık kursları düzenlediklerini kaydetti.

Çalışmanın organizasyonunun öğretim görevlileri tarafından yapıldığını dile getiren Büyüköztürk, şunları dile getirdi:

"Aslında kültürel çalışmaların özellikle buranın sosyolojisine uygun olması gerekiyor. Buranın sosyolojisini, şuradaki ortamı anlamak için bilimsel çalışmalara ihtiyacımız var. Hem iletişim fakültesinden hem de diğer fakültelerden hocalarımız çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalara göre de kültürel, sanatsal faaliyetlerimiz daha da zenginleşecektir. Bu konuda hedeflerimiz, hayallerimiz var. Burada üniversite olarak ne yapabilirsek onu maksimize etmeye çalışıyoruz."


- "Üreterek iyileştiklerini gözlemlerimiz sonucunda anladık"

HKÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Köse de ilk andan itibaren depremzedelerle ilgili çalışmalarda gönüllü olarak yer aldıklarını vurgulayarak, "Konteyner kent kurulduktan sonra, insanlara yardım vermekten ziyade artık onların da bir şeyler üretmesi gerektiğini ve üreterek iyileşeceklerini düşündüğümüz için böyle bir projeye başladık." dedi.

Projede öncelikle iletişim ve pazarlama becerilerine yönelik teorik eğitimler verildiğini sonrasında da el işi atölyesi kurarak uygulamalı eğitimlere başlandığını aktaran Köse, "Aslında ilk etapta herkese yönelikti fakat sonra kadınlar bizim hedef kitlemiz haline geldi. Buraya insanlar geliyor ve üretiyor. Üreterek iyileştiklerini biz aslında gözlemlerimiz sonucunda anladık." değerlendirmesinde bulundu.

Konteyner kentteki depremzedelerin talepleri doğrultusunda kendi eğitim planlarını oluşturduklarını kaydeden Köse, "Biz aslında ilk etapta birbirimizin yarasına iyi gelmeye çalışıyoruz. Aramızda bir bağ oluştu. Bir şeyler üretince, kendi ürettikleri ürünü görünce çok mutlu oluyorlar. Ona bağlı olarak biz de mutlu oluyoruz." ifadesini kullandı.

- "Çocuklara yönelik kültür sanat atölyeleri yapıyoruz"

Kalyon Holding İletişim Grup Başkanı Kadri Mutlu ise 2020'de Kalyon Holding'in bir iştiraki olarak kurulan Kalyon Kültür'ün afet bölgesinde de kültür ve sanat alanında çalışmalar yaptığını söyledi.


Deprem bölgesindeki sanatçılara malzeme, sergi ve eserlerin satılması gibi konularda destek olduklarını dile getiren Mutlu, "Konteyner kentin içerisinde de Kalyon Kültürün bir şubesi, bir konteyneri var. Burada özellikle çocuklara yönelik bir takım kültür-sanat atölyeleri yapıyoruz. Sanatın iyileştirici gücünü kullanarak çocuklara, gençlere ve yetişkinlere sanatsal faaliyetlerde rehberlik ediyor, yardımcı oluyor, sahip çıkıyoruz." dedi.

Mutlu, depremzede sanatçıların Kalyon Kültür'ün destek ve faaliyetlerinden faydalanabildiğini aktararak, kültür sanat alanında üzerlerine düşen görevi yapmaya çalıştıklarını ifade etti.

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde 20 Şubat'ta depremzedeleri ağırlamaya başlayan Kalyon Konteyner Kent, 500 konteyner ve 3 bin kişilik kapasitesiyle 52 bin metrekarelik alanda hizmet veriyor.