En iyi film Oscar'ına aday olabilecek 15 yapım

DA 5 BLOODS

Spike Lee’nin festivalleri ve sinemaları pas geçerek filmini direkt olarak Netflix’e vermesi kimseyi şaşırtmasın. ‘Da 5 Bloods’, seyirci ve eleştirmenlerle buluştuğu günden bu yana Oscar’ın en güçlü adayları arasında yer alıyor. Vietnem Savaşı’na katılan 4 arkadaşın yıllar sonra Saigon’da yeniden buluşmasıyla açılan film, geçmişin ve bugünün meselelerini politik bakış açısıyla ele alıyor. Güçlü alt metinleri bir yana, anlatım olarak cesaretli bir film. Spike Lee’nin flash-back savaş sahnelerinde genç oyunculara veya gençleştirme efektine başvurmaması, filme çok farklı bir hava veriyor. Sadece eleştirmenlere ve Akademi jürisine hitap eden bir film değil. Geniş kitleye seslenen bir macera filmi olmasının lehine işleyeceğine kuşku yo

THE FATHER

Guardian gazetesine göre ‘Çağımızın en heyecan verici oyun yazarlarından biri olan’ Fransız romancı ve oyun yazarı Florian Zeller’in yönettiği ilk film olan ‘The Father’, pandemiden hemen önce Sundance Film Festivali’nde gösterildi. O günden bu yana adı Oscar’la anılan filmlerden biri oldu. Zeller’in 2012 yılında sahnelenen aynı adlı kendi oyunundan sinemaya uyarladığı film, hafıza kaybı sorunları yaşayan yaşlı bir adamın hikâyesini anlatıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Anthony Hopkins, Olivia Colman gibi iki güçlü ismin yanı sıra Mark Gatiss, Imogen Poots, Rufus Sewell ve Olivia Williams da yer alıyor. Toronto Film Festivali’nde de seyirciyle buluşan İngiliz – Fransız ortak yapımı ‘The Father’, ABD’de 18 Aralık’ta gösterime girecek.

MANK

David Fincher, babası Jack Fincher’ın 1990’lı yıllarda yazdığı senaryoyu ‘The Game’den (1997) sonra gerçekleştirmek istiyordu ama siyah–beyaz çekme konusundaki ısrarının neden olduğu finansman sorunlarından ötürü yıllarca ertelemek zorunda kaldı. Senaryo, ünlü Amerikalı eleştirmen Pauline Kael’in 1971 yılında The New Yorker dergisinde yayımlanan bir makalesini temel alıyor. Kael, yazısında ‘Yurttaş Kane’in senaryosunda Orson Welles’in çok az katkısı olduğunu öne sürmüş ve tartışmalar yaratmıştı. ‘Mank’, Kael’in bu tezi üzerinden ilerleyerek dönemin usta senaryo yazarlarından biri olarak tanınan Herman Mankiewicz’in (Gary Oldman) ‘Yurttaş Kane’in senaryosunu yazma sürecini anlatıyor. Filmin diğer önemli rollerinde Amanda Seyfriend, Lily Collins ve Charles Dance gibi isimler var. Henüz hiçbir festivalde gösterilmese de ödül sezonunun en çok konuşulacak ve tartışılacak filmlerinden biri olmaya aday.

CHICAGO YEDİLİSİNİN YARGILANMASI
(The Trial of the Chicago 7)

1968 yılında Vietnam Savaşı’nı protesto etmek için Chicago’da buluşan gençlik grupları ve muhalifler, gösterilerini Demokratların düzenlediği ulusal kongreye yakın bir yerde yapmak ister. Chicago polisi ise onları belirli yerlerde tutmaya ve gerektiğinde şiddet uygulamaya kararlıdır. Olaylar bir süre sonra göstericilerin hiç düşünmediği kadar sertleşir… Olaydan aylar sonra başlayan dava süreci, Nixon yönetiminin göstericileri cezalandırma konusundaki yönlendirmeleri nedeniyle ABD hukuk tarihine kara bir leke olarak geçer. Aaron Sorkin’in yazıp yönettiği film, 1968 hareketinin lider kadrolarını da karşımıza getiriyor. Başlıca rollerde Sacha Baron Cohen (Abbie Hoıffman), Eddie Redmayne (Tom Hayden), Yahya Abdul-Mateen II (Bobby Seale) ve Mark Rylance’ın (William Kunstler) yer aldığı film 25 Eylül’den bu yana Netflix’te seyredilebiliyor.

MA RAINEY’S BLACK BOTTOM

August Wilson’un aynı adlı tiyatro oyunundan sinemaya uyarlanan filmde ‘Blues’un Anası’ olarak da bilinen şarkıcı Ma Rainey’in öyküsü anlatılıyor. Ma Rainey, 1927 yılında Chicago’daki bir kayıt sırasında, müziğini kontrol etmeye çalışan beyaz menajeri ile yapımcısına tepki gösterir ve gerilim yükselir. Viola Davis’in Ma Chaney’yi canlandırdığı filmde, kanser nedeniyle geçtiğimiz ağustos ayında hayatını kaybeden Chadwick Boseman da bir müzisyeni canlandırıyor. George C. Wolfe’un yönettiği film, 18 Aralık’tan itibaren Netflix’te seyredilebilecek. Henüz kimse görmemesine karşın Viola Davis ve Chadwick Boseman gibi iddialı isimler nedeniyle Oscar’a aday olabileceğini tahmin eden çok kişi var.

ONE NIGHT IN MIAMI…

Oscar ödüllü oyuncu Regina King, son 7 yıldır televizyon dizilerinde yönetmenlik yapıyordu. Senaryosunu Kemp Powers’ın yazdığı ‘One Night in Miami…’ ise King’in yönettiği ilk sinema filmi. Boksör Muhammed Ali (Eli Goree), siyasi lider Malcolm X (Kingsley Ben-Adir), Amerikan futbol oyuncusu Jim Brown (Aldis Hodge) ve müzisyen Sam Cooke (Leslie Odom Jr.), 1964 yılının şubat ayında Miami’de bir otel odasında bir araya gelirler. Amaçları, o zamanlar adı Cassius Clay olan Muhammed Ali’nin Sonny Liston karşısında kazandığı galibiyeti kutlamaktır. Sohbet bir süre sonra 1960’lı yıllarda yükselen sivil haklar mücadelesine kayar ve her biri bu mücadeledeki rolünü sorgulamaya başlar. Dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan ve çok olumlu tepkiler alan film, 25 Aralık’ta gösterime girecek.

ON THE ROCKS

Bill Murray’nin başrolde oynadığı ‘Lost in Translation’ ile en iyi özgün senaryo Oscar’ını kazanan Sofia Coppola, Murray’nin başrolde yeni filmiyle de ödül sezonunda adından söz ettirebilir. Sofia Coppola’nın yazıp yönettiği film, New Yorklu yazar (Rashida Jones) ile karizmatik babasının birlikte geçirdiği günleri anlatan bir komedi–dram… Dünya prömiyerini New York Film Festivali’nde yapan ‘On the Rocks’, eleştirmenler tarafından Sofia Coppola’nın son yıllardaki en iyi filmi olarak kabul ediliyor. 2 Ekim’de sınırlı sayıda salonda gösterime giren film, daha sonra Apple TV+ üzerinden seyircilerle buluştu. Filmin diğer oyuncuları arasında Marlon Wayans, Jessica Henwick ve Jenny Slate gibi isimler de var.

SOUL

Pixar’ın önde gelen isimlerinden Pete Docter’ı ‘Up’, ‘Monster Inc.’ ve ‘Inside Out’ gibi animasyon filmlerin yazar ve yönetmeni olarak hatırlıyoruz. Pete Docter’ın yazar ve yönetmen olarak imza attığı ‘Soul’, her zaman bir caz müzisyeni olmak isteyen fakat hayatı ilerledikçe bu hayalinden uzaklaştığını fark eden müzik öğretmeni Joe'nun hikâyesini anlatıyor. Joe hayaline çok yaklaştığını düşündüğü bir anda anlam veremediği bir şekilde ruhlar diyarına geçiyor ve orada tanıştığı bir ruhun yardımıyla hayatına geri dönmeye çalışıyor. Filmdeki karakterleri Jamie Foxx, Angela Bassett gibi isimler seslendiriyor. Dünya prömiyerini 11 Ekim’de Londra Film Festivali’nde yapan film, eleştirmenlerden aldığı çok yüksek notlarla şimdiden 2020’nin en iyi filmlerinden biri olarak anılmaya başlandı. Oscar adaylıklarında da adından söz ettireceği kesin…

NEVER RARELY SOMETIMES ALWAYS

Kuzeniyle birlikte Pennsylvania’dan New York’a giden ve daha önce hiç bulunmadığı bir şehirde kürtaj olmanın yollarını arayan 17 yaşında bir genç kızın öyküsü… Eliza Hittman’ın yazıp yönettiği film, Sundance Film Festivali’nde Neorealizm Jüri Özel Ödülü kazandı. Hittman filmi, İrlandalı genç kir kızın gerçek öyküsünden yola çıkarak çekti. Berlin Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü kazanan ‘Never Rarely Sometimes Always’, eleştirmenlerden de çok olumlu tepkiler aldı. Başrolde müzisyen Sidney Flanigan’ın oynadığı filmde deneyimli tiyatro sanatçısı Talia Ryder da yer alıyor.

NEWS OF THE WORLD

Paulette Jiles’ın romanından yönetmen Paul Greengrass ve Luke Davies tarafından sinemaya uyarlanan ‘News of the World’, Vahşi Batı’da geçen bir western… İç Savaş’tan hemen sonra Kiowa yerlileri tarafından kaçırılan bir kızı bulup teyzesine teslim etmeye çalışan bir adamın öyküsünü anlatıyor… ‘News of the World’ henüz hiç kimse tarafından görülmeyen ‘kapalı kutu’ filmlerden. Ama birçok tahmincinin Oscar listesinde yer alıyor. Bunun en önemli nedeni kadrosu… Başrolde Tom Hanks’in oynaması ve Paul Greengrass’ın yönetmenliği, ‘News of the World’ filminin bütün Oscar tahmin listelerinde yer almasını sağlıyor. Alman filmi ‘Systemsprenger’da oynayan genç oyuncu Helena Zengel’in filmde Johanna’yı oynadığını belirtelim.

FIRST COW

Jonathan Raymond’un ‘The Half Life’ adlı romanından sinemaya uyarlanan film, 1820’li yıllarda geçen bir dostluk öyküsü anlatıyor. Oregon’da pek de iyi anlaşamadığı kürk avcılarıyla seyahat eden becerikli aşçı Otis, kanun kaçağı bir Çin göçmeniyle arkadaş olur. İkisi birlikte hayatlarını kazanmak için iş birliği yapmaya karar verirler. Senaryo, filmin yönetmeni Kelly Reichardt ile romanın yazarı Raymond’un imzasını taşıyor. Başlıca rollerinde John Magaro, Orion Lee, Toby Jones ve Ewen Bremner gibi isimlerin oynadığı ‘First Cow’, dünya prömiyerini 2019 yılında Telluride Film Festivali’nde yaptı ve daha sonra Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarıştı. ABD’de 6 Mart’ta gösterime giren film, daha sonra internet üzerinden de yayınlandı. Önde gelen adaylar arasında gösterilmese de Oscar tahmincilerinin çoğunun listesinde yer alan bir film.

MINARI

Kore kökenli bir aile, Amerikan Rüyası’nın peşinde Arkansas’a göçüp orada küçük bir çitlik alır. Ailenin hayatı, kurnaz, ağzı bozuk ama sevgi dolu büyükannenin gelişiyle tümden değişir. Dünya prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yapan ve orada Dramatik branşta Jüri Büyük Ödülü ile Seyirci Ödülü’nü kazanan ‘Minari’, eleştirmenlerden aldığı yüksek notlarla Oscar’ın potansiyel adayları arasında yer alıyor. Filmin Kore kökenli bir aileden gelen yazar ve yönetmeni Lee Isaac Chung’ın, Arkansas kırsalında küçük bir çiftlikte büyümüş olması, ‘Minari’nin özyaşamsal özellikler taşıdığını gösteriyor. Chung’ın ilk filmi ‘Munyuranbago’ 2007 Cannes Film Festivali’nde çok olumlu tepkiler almıştı.

AMMONITE

2017’de yazıp yönettiği ilk uzun filmi ‘God’s Own Country’ ile ödüller kazanan oyuncu Francis Lee, bu kez İngiliz paleontolojist Mary Anning’in yaşam öyküsünden esinlenen bir filmle çıktı seyircilerin karşısına… Anning’in (Kate Winslet), Charlotte Murchison’la (Saoirse Ronan) yaşadığı romantik ilişkiyi anlatan film, dünya prömiyerini yaptığı Toronto Film Festivali’nde eleştirmenleri ikiye böldü. Tahminciler Akademi üyelerini de ikiye böleceğini ve bu durumun filmin Oscar şansını azaltacağını düşünüyorlar. Ama yine de oyuncu kadrosu ve hikâyesi itibarıyla tahmin listelerinin en az yarısında boy gösteren bir film.

HILLBILLY ELEGY

Yale Hukuk Fakültesi’nde okuyan bir öğrenci, doğup büyüdüğü topraklara gelir ve ailesinin tarihiyle ilgilenmeye başlar. J.D. Vance’in tartşmalar yaratan ‘Hillbilly Elegy: A Memoir of a Family and Culture in Crisis’ adlı çok satan anı kitabından Vanessa Taylor tarafından sinemaya uyarlanan, Ron Howard tarafından yönetilen film, Amerikan Rüyası peşinde koşan Appalachia kökenli bir ailenin üç kuşağının hikâyesini anlatıyor. Amy Adams, Glenn Close gibi adları hep Oscar’la anılan oyuncuların yer aldığı ‘Hillbilly Elegy’, 24 Kasım’da gösterime girecek. Festivallere katılmadığı için şimdilik herkes için kapalı kutu. Ama Oscar tahmincilerinin listesinde adı en çok geçen filmlerden biri.

DİĞER FİLMLER

Az da olsa şans verilen diğer filmler ise şöyle sıralanıyor: Pieces of Woman (üstte), I’m Thinking of Ending Things, The Midnight Sky, Judas and the Black Messiah, Promising Young Woman, The United States vs. Billie Holiday, Respect, Supernova, The Personal History of David Copperfield, Cherry ve Palm Springs…