Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema En iyi 15 bilimkurgu aksiyon filmi
        • 1

          15. YAŞAM ŞİFRESİ (2011)
          (Source Code)

          Afganistan’da savaşan Amerikan askeri Colter Stevens (Jake Gyllenhaal), Chicago’ya giden bir banliyö treninde uyanır. Neler olduğunu anlamaya çalışırken, tanımadığı Sean Fentress adlı birinin bedeninde olduğunu keşfeder. Sonra bir bomba patlar ve Yaşam Şifresi adlı bir makinenin içinde tekrar uyanır. Ekrandaki üniformalı kadın (Vera Farmiga), yeni görevinin, trendeki bombayı ve bombacıyı bulmak olduğunu bildirir. Üstelik, Stevens’ın bunu gerçekleştirmek için her seferinde sadece 8 dakikası vardır. “Nörolojide yeni keşifler”, “zaman yolculuğu”, “paralel evrenler” gibi bilimkurgu motiflerini kullanan “Yaşam Şifresi”, ölümden sonra hayat, ruhani olgunlaşma gibi metafizik temalara da sürüklemeye çalışıyor seyircisini ama öncelikli hedefi gerilim dolu bir aksiyon… Duncan Jones, bir aksiyon yönetmeni olarak üstüne düşeni yapıyor. Seyirciyi oyalıyor ve dar mekânlarda geçen bir filmi sinemasal olarak çekici kılmayı başarıyor.

        • 2

          14. YARININ SINIRINDA (2014)
          (Edge of Tomorrow)

          Binbaşı William Cage (Tom Cruise) insanoğlunun uzaylılara karşı verdiği savaşın en kötü günlerinden birinde ölür ve önceki günün sabahında yeniden uyanır. Sonra her ölüşünde aynı şey olur... Özel Kuvvetler'in kahraman askeri Rita Vrataski (Emily Blunt) bu yeteneği keşfettiğinde “Savaşı seninle kazanabiliriz” der.
          Film bittiğinde Cage'in aynı günü kaç kez yaşadığını kestirmek mümkün değil. İlk şaşkınlığı atlatan Cage, özellikle Rita ile birlikte hareket etmeye başladığında zamanın kontrolünü kaybediyoruz. Durumun farkına varan uzaylıların hamleleriyle Cage ile Rita, yeni strateji ve planlar geliştiriyorlar. Bu arada uzaylıların da tek bir organizma gibi aynı merkezden kontrol edildiğini belirtelim. Senaryo tüm bunları günün farklı saatlerine odaklanarak, çoğunlukla ise gelinen son noktayı göstererek yansıtıyor. Mizahla gerilimi yan yana götüren bu öyküleme tekniği nedeniyle 113 dakika su gibi geçip gidiyor.
          “Yarının Sınırında” kahramanlarımızın hep bir sonraki aşamaya geçmeye çalıştığı bir bilgisayar oyununu hatırlatıyor. Yönetmen Doug Liman, gösterişli özel efektleriyle tıkır tıkır ilerleyen bir filme imza atıyor.

        • 3

          13. TETİKÇİLER (2012)
          (Looper)

          Tetikçilerin zaman makinesiyle çalıştığı bir çağdayız. Yıl 2072... Teknolojiye sahip suç örgütleri, kurtulmak istedikleri kişileri 2042'ye gönderiyorlar. Orada onları “Looper” adı verilen suikastçilerden biri bekliyor ve işini anında bitiriyor. Joseph Gordon-Levitt, Joe adlı suikastçiyi canlandırıyor. İşleri yolunda gidiyor, keyfi yerinde... Ta ki bir gün karşısında tanıdık bir yüz görene kadar... Suç örgütü ona bu kez kendisini yolluyor. Yani, 30 yıl sonraki yaşlı Joe'yu... Bruce Willis'in oynadığı yaşlı Joe ve genç Joe bir araya gelip sorunlarını çözmeye çalışıyorlar... Rian Johnson'ın yazıp yönettiği “Tetikçiler”, hayatını kurtarmaya çalışan tetikçi fikrini zaman yolculuğu fikriyle bambaşka bir noktaya taşıyor. Hikâyenin derin ve sağlam olduğunu söylemek zor ama Johnson aksiyon duygusuyla filmi çekici kılmayı başarıyor.

        • 4

          12. SİYAH GİYEN ADAMLAR (1997)
          (Men in Black)

          Mizah ve aksiyonun bilimkurguyla birleştiği eğlenceli bir seyirlik… K (Tommy Lee Jones), ekibe yeni katılan J (Will Smiht) ile birlikte, gezegenimizde yaşayan yüzlerce uzaylı türünü kontrol altında tutan gizli bir devlet biriminde çalışır. Uzaylılar, mülteci ve göçmenleri andırırlar. Tek farkları, hafıza silme teknolojisi nedeniyle insanların uzaylılardan habersiz olmasıdır... Hollywood’un, mizahı özgür bıraktığı büyük bütçeli aksiyon filmlerinden biri. Özellikle yaratıklar çok eğlenceli… Barry Sonnefeld’in yönettiği film, genellikle serinin en iyisi olarak anılır.

        • 5

          11. ROBOCO (1987)

          Ölmüş polisin bedeni, başarıya ulaşamamış bir “robot polis projesi”yle birleştirilir... Polis teşkilatının özelleştirildiği distopik bir çağda geçen film, yer yer kara mizahı da kullanan, kanlı bir bilimkurgu… Acımasız liberalizmin hüküm sürdüğü Reagan döneminin sancılarını ve geleceğe dönük korkularını yansıtan film, makine – insan bütünleşmesine kaygıyla bakıyor. Yönetmen Paul Verhoeven, Detroit’i, karanlık caddeleri ve terk edilen fabrikalarıyla post endüstriyel bir dekora dönüştürüyor.

        • 6

          10. AKİRA (1988)

          III. Dünya Savaşı’nın ardından kurulan Yeni Tokyo’dayız. İktidar, yozlaşmış politikacılar ve sertlik yanlısı ordunun elinde… Sokaklar suç çeteleri, uyuşturucu bağımlıları ve isyancılarla kaynıyor. Böyle bir kaosun ortasında Tetsuo adlı özgüvensiz ve sorunlu genç, kazandığı güçlerle şiddet saçarken, üç medyum çocuk da onu durdurmaya çalışıyor. Her şey toprağın altına gömülmüş Akira adlı bir güçle ilgili... Katsuhiro Otomo’nun yönettiği film, gençlik öfkesi, isyan ve şiddeti anlatan bir Japon animesi...

        • 7

          9. GERÇEĞE ÇAĞRI (1990)
          (Total Recall)

          Philip K. Dick’in hikâyesinden uyarlanan film. Hafızanın sahte anılarla yüklenmesi, kimlik kaybı, gerçeklik ile hayallerin birbirine karışması gibi motifleri işler ve şirketlerin her şeye hâkim olduğu bir geleceğin endişelerini hissettirir. Yönetmen Paul Verhoeven’in ustalıkla kurduğu dünyada, teknoloji ilerlerken insanlık geriye gitmiş; gezegenler sömürgeye dönüşmüş, yoksulların yerini ucube mutantlar almıştır. Quaid’in gerçek kimliğini arayışı, şirket iktidarına karşı bir savaşa dönüşür... 2012’de yapılan yeniden çevrimine oranla daha iyi bir filmdir.

        • 8

          8. TUHAF GÜNLER (1995)
          (Strange Days)

          James Cameron imzalı hikâyesiyle 1990’lı yılların en iyi bilimkurgularından biri… Başkalarının anılarını onların gördüğü ve duyduğu gibi yaşamanızı sağlayan sanal gerçeklik teknolojisi, insanlarda bağımlılık yaratmıştır... Bu işin ticaretini yapan eski polis Lenny (Ralph Fiennes), bir cinayet kaydıyla karşılaşır ve meseleyi araştırdıkça işler karışır. 1999’da geçen filmde yönetmen Kathryn Bigelow, sanal gerçeklik üzerinden dipten dibe “ekran bağımlılığı”nı sorgulayarak modern dünya eleştirisi getiriyor...

        • 9

          7. GHOST IN THE SHELL (1995)
          (Kôkaku Kidôtai)

          Daha ortada ‘Matrix’ bile yokken ‘Ghost in the Shell’ vardı…. Shirow Masamune’nin çizgi romanından Kazunori Itô tarafından sinemaya uyarlanan, Mamoru Oshii tarafından yönetilen ‘Ghost in the Shell’, insanların bilgisayarlara ve birbirlerinin beyinlerine bağlanabildiği bir gelecekte geçiyor. Gizli bir güvenlik biriminde çalışan Binbaşı Motoko, Puppet Master adlı hacker’ın peşine düşer. Araştırma derinleştikçe sahte hafızalar, makinelerin içindeki “hayaletler” ve derin devletin karanlık projeleri çıkar karşısına. Asıl mesele, Puppet Master ve Motoko’nun siber dünyada kurduğu iletişimde gizlidir. Japon anime geleneğinin siberpunkla buluştuğu, varoluşçu bir bilimkurgu klasiği...

        • 10

          6. SNOWPIERCER (2013)

          Bir Fransız çizgi romanından yönetmen Joon-ho Bong ve Kelly Masterson tarafından sinemaya uyarlanan “Snowpiercer”, küresel ısınmaya karşı verilen mücadelenin ardından buz çağına geçen bir dünyada geçiyor... Yenilenebilir enerjiyle hiç durmadan ilerleyen ve dünyayı baştan sona dolaşan bir trende yaşayanlar dışında, gezegendeki hayat sona ermiştir. Hikâye, trenin kuyruk bölümünde çok kötü şartlarda yaşamını sürdüren en alttakilerin isyanı üzerinden şekilleniyor... Asilerin, son vagondan başlayıp lokomotife kadar uzanan sürprizlerle dolu yolculuğu, dar mekânda geçen bir dövüş ve aksiyon filmi formatında sunuluyor... Tren, geleceğin karanlığından ziyade içinde yaşadığımız dünyayı ya da düzeni yansıtan bir metafor... Final dünya için kurtuluşun nerede olduğunu da sorguluyor... En alttakiler nasıl kurtulacak? İsyan hareketini bile sistem içi hale getirebilen bir trenin kontrolünü ele geçirerek mi, yoksa o trenden çıkarak mı? Şimdilerde TV dizisi uyarlamasıyla gündemde olan ‘Snowpiercer’ın film uyarlamasında Chris Evans, Tilda Swinton gibi yıldız isimlerden oluşan uluslararası bir kadro görev alıyor.

        • 11

          5. AZINLIK RAPORU (2002)
          (Minority Report)

          Philip K. Dick’in kısa öyküsünden uyarlanan film, katillerin cinayeti işlemeden önce yakalandığı bir gelecekte geçiyor. Medyumların yardımıyla birçok suçluyu yakalayan polis John Anderton (Tom Cruise), bir gün katil ilan ediliyor. Anderton, yakalanmadan önce firar ediyor ve kaderini değiştirmek için mücadele veriyor. Spielberg aynı zamanda bir polisiye olan bu distopik bilimkurguya kişisel dokunuşunu getirirken görsel atmosferiyle de seyirciyi kuşatan sağlam bir iş çıkarıyor.

        • 12

          4. MAD MAX FURY ROAD (2015)

          Max (Tom Hardy), çölün derinliklerinde “yalnız kovboy” misali takılırken Ölümsüz Joe'nun yönettiği yarı vahşi bir toplumun avcıları tarafından yakalanır. Daha sonra kendini, Ölümsüz Joe’nun haremiyle birlikte Yeşil Diyar’a kaçmaya çalışan Furiosa (Charlize Theron) ve onu takip edenler arasındaki kanlı bir kaçma kovalamacanın orta yerinde bulur.
          İktidardakiler, kadınları ve savaşçıları sömüren hastalıklı, çirkin, deforme erkeklerden oluşur. Fiziksel deformasyon ve hastalık, sembolik olarak hem iktidarı hem toplumu sarmış durumdadır. Toplum, dini fanatizm ve militarizmle ayakta tutulur. Furiosa’nın kaçırmaya çalıştığı genç, güzel ve sağlıklı kadınlar ise kıyametin orta yerinde insanlığın umudu ve geleceğini temsil ederler. Max’i etkileyen, kadınların iktidara baş kaldırma cesareti ve geleceğe duydukları inançtır. George Miller’ın yönettiği, nefes nefese ilerleyen bir aksiyon olan “Mad Max: Fury Road’, Junkie XL imzalı müziklerin katkısıyla çölde geçen vahşi bir rock operası tadı veriyor...

        • 13

          3. TERMİNATÖR 2: MAHŞER GÜNÜ (1991)
          (Terminator 2: Judgment Day)

          Düşük bütçeli ilk filmin başarısı üzerine yönetmen James Cameron, “makine–insan çatışması” temasını daha da derinleştirdi. İlk filmin, Arnold Schwarzanegger tarafından canlandırılan robotu Terminatör, artık iyilerin yanındaydı ve insansı özellikler kazanarak duygusallaşıyor, fedakâr bir kahramana dönüşüyordu. T-1000 ise olağanüstü dönüşüm yeteneğiyle çok güçlü, ürpertici bir robottu ve makinelerin korkunç yüzünü temsil ediyordu. Çağının ötesine geçebilen özel efektleri ve Linda Hamilton’ın oynadığı Sarah Connor karakteriyle de hafızalarda yer edinen ‘T2’ sinema tarihinin en iyi bilimkurgu aksiyonlarından biri…

        • 14

          2. AVATAR (2009)

          Sinema tarihinin en çok kazandıran filmlerinden biri… Bazı kaynaklarda bilimkurgu değil fantezi filmi olarak geçiyor. Ama insanoğlunun sahip olduğu ileri teknolojik olanaklarla başka bir gezegeni keşfettiği bir öykü anlatması, ‘Avatar’ı bilimkurgu türüne dahil ediyor.… Bir aksiyon filmi olduğundan ise hiç kimsenin kuşkusu yok. James Cameron’ın yazıp yönettiği ‘Avatar’, her canlının birbirine bağlı olduğu büyük bir organizmayı andıran Pandora gezegeninde geçen bir kahramanlık destanı... Sömürgeci zihniyeti anlatan film, sadece çevreci yaklaşımıyla değil, ABD’nin dış politikasını eleştiren politik içeriğiyle de öne çıkıyor. Gezegenin yerlisi Na’viler, Batılı sömürgeciler gelip yok edene kadar doğayla uyum içinde yaşayan dünya halklarını temsil ediyor.

        • 15

          1. THE MATRIX (1999)

          Filmi yazan ve yöneten Andy ile Lana Wachowski’nin hayal gücüyle şekillenen geleceğin dünyasında, ilk bakışta her şey yolunda gibi görünüyor. Ama Neo’nun (Keanu Reeves) gerçekleri gösteren hapı tercih etmesiyle her şeyin bir simülasyon olduğu ortaya çıkıyor. Anlıyoruz ki, makinelerin hâkim olduğu bir gelecekteyiz ve insanlar sadece bir enerji kaynağı. Umut var mı? Tabii ki var. Bu bir kurtuluş destanı ve Neo da onun kahramanı. Wachowski’lerin başarısı, edebiyat ve sinemadaki siberpunk geleneğini özümseyip üstüne özgün bir aksiyon estetiği koymaları... Makinelerin gezegene hâkim olduğu gelecekteki isyanın en hoş yanı, simülasyonun da bir hesaplaşma alanı olması... Bu da özgün ve ilham verici bir görselliğin ortaya çıkmasını sağlıyor.

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa