Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Elgin Mermerleri dönerse Zeus Sunağı da dönmeli

        Atina’nın koruyucusu bakire tanrıça Athena’ya adanmış Parthenon’dan dor sütun başı, frizi, heykeli, kabartması, at başı demeden koparılan Antik Çağ şaheserlerinin Yunanistan’a iadesini öteden beri savunanlar vardı İngiltere’de. İstanbul’a büyükelçi olarak atanan İngiliz asilzadesi Lord Elgin’in 1800’lerin başında 200 sandukaya yükleyerek Britanya’ya taşıdığı “Elgin Mermerleri” diye bilinen tarih hazinesinin iadesi için Yunanistan da neredeyse Osmanlı’dan bağımsızlığını kazandığı günden bu yana mücadele veriyordu.

        1980’lerde Melina Mercouri Yunanistan Kültür Bakanı olduğunda eserlerin iadesi için hayli ateşli bir kampanya başlatmış, fakat hiçbir İngiliz hükümeti hazineyi geri vermeye yanaşmamıştı. Kısa adı “BCRPM” (British Committee for the Reunification of the Parthenon Marbles) olan ve Parthenon mermerlerinin yeniden bir araya getirilmesi için mücadele veren komitenin çabası da hep boşa çıktı.

        İki tarafın da çabası nafileyken İngiliz İşçi Partisi Lideri Jeremy Corbyn’in geçen haziranda yaptığı bir açıklamayla olay siyaseten de kızıştı. Corbyn’e göre mermerler “çalıntı”ydı. Partisi iktidara geldiği takdirde “yağmalanmış” eserlerin iadesi yönünde siyaset güdeceğini söylüyordu. Bu arada Başbakan Theresa May, Avrupa Birliği ile Brexit müzakerelerinde ter dökerken, geçen ağustosta Atina’dan Londra’ya bir mektup ulaştı. Yunanistan Kültür Bakanı Lydia Koniordou (artık görevde değil), İngiliz mevkidaşı Jeremy Wright’a yazdığı mektupta, Elgin Mermerleri’nin iadesi için diyalog başlatmak istediklerini bildiriyordu.

        REKLAM

        HUKUKİ DEĞİL SİYASİ

        Çünkü iklim artık pazarlık için çok uygundu. İngiltere’nin Brexit’le Avrupa Birliği üyeliğinden ayrılabilmesi için Yunanistan dahil 27 üye ülkenin onayına ihtiyaç duyuyordu. Her ülkeyle ayrı ayrı diplomasi kanalları açılacaktı ve Atina da haklı olarak Elgin pazarlığını dahil etmek istiyordu diyaloga. Ayrıca iktidara talip bir muhalefet lideri olarak Corbyn de diyalog kapısını açmış bulunuyordu.

        En son 2014’te bir iade atağı başlatan Atina’nın bu seferki girişimi daha gerçekçi görünüyordu. 2014’te Syriza hükümeti George Clooney’nin avukat eşi Amal Clooney’i danışman olarak angaje ettiğinde, iade konusunun hukuki olmaktan çok siyasi ve diplomatik bir mesele olduğunu anlamıştı. Çünkü eserlerin Osmanlı’nın izniyle Atina’dan çıkarıldığı kaydı, hukuken iadenin yolunu kesiyordu. Kültürel mülkiyet konusunda uluslararası otorite olan Stanford Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. John Henry Merryman, modern Yunan devletinin heykellerin iadesi için hiçbir hukuki veya ahlaki hak sahibi olmadığına hükmetmişti.

        REKLAM

        NEREDE O FERMAN?

        Lord Elgin 1799'da büyükelçi olarak İstanbul'a gelmişti.

        Ancak bu konu da çok tartışmalı. 1816 yılında İngiliz Parlamentosu bünyesinde kurulan bir komisyon, Lord Elgin dahil bütün tanıkları dinledikten sonra, eserlerin İngiltere’de kalmasına karar vermişti. Lord Elgin, eserleri Osmanlı’nın elinde heba olmaktan kurtardığı iddiasıyla kahramanlık bile taslamıştı. Rivayete göre Sultan Üçüncü Selim’in fermanı, mermerlerin İngiltere’ye götürülmesine meşruiyet kazandırıyordu. Ancak İngiliz tarihçi William St. Clair’in 1967 tarihli çalışmasına göre padişahın fermanı Parthenon’daki heykel ve rölyefleri değil, kazılardan çıkarılan parçaların naklini içeriyordu.

        BCRPM’nin iddiasına göre 1816’da parlamento komisyonu üyeleri olayı incelerken fermanın orijinalini görmemişti, bu nedenle spesifik içeriği de tam bilinmiyordu. Fermanın çevrisinden de bütün eserlerin götürülebileceği anlamı çıkmıyordu.

        “BREXIT KUMARINA ALET EDİLMESİN”

        Milattan Önce 446-438 yılları arasında heykeltraş Phidias’ın usta ellerinden çıkan eserler Akropolis’in incisi Parthenon’da boş kalan yerlerine kavuşabilecek mi? Bu konuda nihai kararı verecek olan merci İngiliz Parlamentosu. British Museum’un Mısır’dan Roma’ya uzanan olağanüstü koleksiyonundan parçaları esas sahiplerine teslim etme yetkisi yok.

        Tarihçi yazar Dominic Selwood, The Independent’ta kaleme aldığı yazıda “Parthenon heykellerinin geleceği hakkında karar verilirken makul ve sorumlu davranılması gerekiyor. O heykeller Muhafazakar Parti’nin malı değil. Ucuz bir Brexit kumarına alet edilmemeliler” diyor.

        Elgin Mermerleri'nden; Ay tanrıçası Selene'nin atlarından birinin başı.

        The Guardian’daki bir yazıda da şu görüş yer alıyordu: “Parthenon mermerleri tek bir sanat varlığıdır, parçalara ayrılmamalıdır. Michelangelo’nun Davut’unun başı British Museum’da, gövdesi de Uffizi’de olabilir mi? Peki İngiltere Brexit’le insanların seyahat özgürlüğünü kısıtlamaya çalışırken, bütün dünyadan kültür varlıklarını barındıran British Museum halen bir dünya müzesi olduğunu iddia edebilir mi? O halde Elgin Mermerleri’ni edebimizle iade etmeliyiz ki, AB vatandaşları seyahat kısıtlaması olmadan gidip o eserleri yerinde görebilsinler. Bu arada İngiltere eserlerin replikalarını yapıp müzeye yerleştirebilir. Ziyaretçilerin çoğu ya anlamayacak ya da umursamayacaktır.”

        “MÜZELER BOŞALIR”

        Bu kültür mirasının önemine pek vakıf olmayan genç kuşakların katkısıyla İngiliz halkının çok da umurunda değil eserlerin akıbeti; bir ankete göre halkın sadece yüzde 23’ü “Mermerler ülkemizde kalsın” diyor. Yunanistan’a iadesine katiyen razı olmayan fikir erbabı ise muhafazakar kesimden. Bu konuda cüretkar bir kibirle kalem oynatanlar var. Mesela merkez sağ eğilimli Daily Telegraph gazetesinde “Elgin Mermerleri’ni Yunanistan’a vermek deliliktir” başlıklı yazıda deniliyor ki; “Corbyn, eserlerin yağmalandığını iddia ederken konuyu acaba yeterince düşündü mü? O kafayla British Museum’da tek bir arkeolojik eser kalmaz. Diğer ülkelerde de, dünyanın bütün büyük müzelerinin içi boşalır. British Museum önemlidir; Louvre, Pargamon (Berlin-Bergama), Hermitage ve Met (New York) gibi önemlidir. Bu büyük kurumlarda farklı kültürlerden insanlığın büyük eserlerini bir arada görmek mümkündür. Asur Kralı’nın aslan avı rölyefi Osmanlı döneminde Ninova’dan getirilmişti. Onu Irak’a geri mi gönderelim?”

        Bu tür örneklerle alt metni kibirli, üstten bakan bir kültür şovenizmini yansıtan yazıda Parthenon deprem bölgesinde olduğu için parçaların yeniden yerleştirilmesinin riskli olduğu iddia edilip; ayrıca yedi ayrı müzede daha tapınaktan parçaların olduğu belirtiliyor.

        TEMELİ NEREDEYSE

        Tarihi ve kültürel varlıklar insanlığın ortak mirası mı, yoksa yerel kimliklerin parçası mı tartışması çıkıyor bu noktada. Bu konuda tarafız; insanlığın ortak mirası da olsa yurtdışına kaçırılan tarihi eserler parçamızdır. Yıllar süren çabalar sonucu Boston’daki “Yorgun Herakles” heykelinden İsviçre’den iadesi sağlanan Herakles lahdine nice kültür hazinesine kavuşabildik.

        Binlerce turist Zeus Sunağı'nı görmek için Pergamon Müzesi'ne akın ediyor.

        Ama dahası da var. En başta da, ait olmadığı yerde görünce insanın içini acıtan, Berlin Pergamon (Bergama) Müzesi’ndeki Zeus Sunağı. Helenistik dönem şaheserinin anavatanı bu topraklardır. Çünkü temelleri halen Bergama Akropolü’ndedir

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa