Ekrem İmamoğlu, Financial Times'a yazdı: Tutuklanmam uyanışı tetikledi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, tutulduğu Silivri Cezaevi'nden Financial Times'a bir yazı kaleme aldı. İmamoğlu, "Beni parmaklıklar ardına yerleştirmek Erdoğan için bir zafer değildir. Aksine, bir uyanışı tetikledi" ifadesini kullandı.
Tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, tutulduğu Silivri Cezaevi'nden İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden Financial Times'a bir yazı kaleme aldı.
Türkiye'nin konumu ve potansiyeliyle dünya için stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan İmamoğlu, Türkiye'nin yönünün sadece ülke için değil; uluslararası düzen için de kritik olduğunu belirtti.
Türkiye'nin laik, demokratik bir modernite modeli yarattığının altını çizen İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu modeli 22 yıllık iktidarında yıktığını yazdı.
Ülkenin demokratik kurumlarının aşındığını, ekonomik krizin derinleştiğini, yargının araçsallaştırıldığını ve insanların gelecek umutlarının sönümlendiğini yazan İmamoğlu, 6 yıldır yürüttüğü İBB Başkanlığı görevinde buna alternatif yeni bir model yaratmaya çalıştığını; güçlü vaatlerin hızla hayata geçirildiği bir sistemi hayata geçirdiğini belirtti.
Toplumun artan talebi üzerine cumhurbaşkanı adayı olduğunu ancak iktidarın bu sürece saygı duymak yerine önce 31 yıllık diplomasını iptal ettiğini, 1 gün sonrasında ise kendisini gözaltına aldığını söyleyen İmamoğlu, "Beni parmaklıklar ardına yerleştirmek Erdoğan için bir zafer değildir. Aksine, bir uyanışı tetikledi" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin istikrarının hiçbir zaman sadece iç politika için önemli olmadığını; Türkiye'nin NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip olması, AB aday ülke pozisyonu, Avrupa Konseyi'nin kurucu ülkelerinden oluşu nedeniyle uluslararası bir öneme sahip olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Demokratik ve laik bir Türkiye sadece yardımcı değil, aynı zamanda elzemdir. AB artan meydan okumalara karşı kendini güçlendirmeye çalışırken, demokratik bir Türkiye'nin varlığı vazgeçilmezdir" diye yazdı.
İmamoğlu, yazısını şu paragrafla bitirdi:
"Türk halkı iki yüzyılı aşkın bir süredir anayasacılık, sivil temsil ve adalet için mücadele ederek otoriterliğin Türkiye'nin doğal durumu olduğu efsanesini çürütmüştür. Dünyanın dört bir yanında demokratik dayanışma, ortak geleceğimizi inşa etmek için artık elzemdir. Küresel demokratik gerileme dalgası Türkiye'de başlamış olabilir. Geri püskürtmenin de burada başlayacağına inanıyorum."
