Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Yeniden bölgesel asgari ücret! - Makro Ekonomi Haberleri

        Asgari Ücret Tespit Komisyonunda, yıllar önce uygulanmaktan vazgeçilen bölgesel asgari ücret uygulaması gündeme geldi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, gelecek yıl geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi için yapılan toplantıda, asgari ücret uygulamasına yönelik yapılması düşünülen değişiklikler işçi ve işveren kesiminin değerlendirmesine sunuldu.

        YAŞ SINIRI GÜNDEMDE YOK

        Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın, komisyonda, asgari ücretin tespitinde dikkate alınan yaş sınırının 16'dan 18'e yükseltilmesine ilişkin önerinin sosyal tarafların da görüşleri alınarak gündemden çekildiğini söyledi. Bölgesel asgari ücret uygulaması konusunda da işçi ve işveren kesiminin karşı çıkması nedeniyle düzenleme yapılamadığını dile getiren Sayın, asgari ücretin yüzde 20 oranında esnetilebilmesine imkan sağlayacak uygulamanın bir kez daha düşünülmesini ve bu konuda bir fırsat tanınmasını istedi.

        Komisyondaki işveren temsilcisi TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nafiz Konuk, bölgesel asgari ücretin ekonomik, sosyal ve kültürel boyutları bulunduğunu vurgulayarak, ''Ancak bu konudaki görüşlerinizi öğrenmek isteriz'' dedi.

        Genel Müdür Sayın, bunun üzerine, ''Bu olayın yeniden değerlendirilebileceğini anlıyorum. Sizler de düşünün'' cevabını verdi. Türk-İş ise bu önerileri kabul edemeyeceklerini belirtti.

        ''ASGARİ ÜCRET KUTSALDIR''

        Türk-İş'in bölgesel asgari ücrete ilişkin çalışmasında, geçmişte asgari ücretin birbirinden ayrı yöntemlerle ve farklı büyüklüklerde, coğrafi bölgeler, iş kolları, meslekler ayrılmak suretiyle belirlendiğini ve deyim yerindeyse deneme-yanılma yöntemiyle doğruya ulaşıldığı belirtildi.

        Çalışmada, ''Ülkemiz, 'bölgesel asgari ücret' meselesini yıllar önce gündemine almış, uygulamış, başarılı olamadığını yaşayarak öğrenmiş ve uygulamadan vazgeçmiştir. Bölgesel asgari ücret konusu Türkiye'nin geride bırakmış olması gereken tartışmalardan birisidir'' görüşüne yer verildi.

        Asgari ücretin bölgelere göre belirlenmesi yaklaşımının, asgari ücretin genel anlam ve felsefesine aykırı olduğu vurgulanan değerlendirmede, çünkü asgari ücretin, çalışanların yaşam ve çalışma şartlarının düzenlenmesine yönelik en önemli uygulamalardan birisi olduğu ifade edildi.

        Uygulama ile amaçlananın, çalışanların daha düşük ücretlere karşı korunmasının yanı sıra rekabetin emek sömürüsü ile yapılmasını önlemek olduğuna işaret edilen değerlendirmede, asgari ücretin kutsal ve sosyal bir ücret olduğu belirtildi.

        Bölgesel asgari ücret yaklaşımının, ''Bugün yaşanan işsizlik sorununun nedenlerinden birinin asgari ücret uygulaması olduğu'' temeline dayandığı, ancak bunun gerçeği yansıtmadığı ifade edilen çalışmada, şunlar kaydedildi:

        ''İşsizliğin nedeni asgari ücret değildir. İşsizliğin azaltılmasının en etkili yolu yeni yatırımlar yapılması, yeni iş alanları açılmasıdır. Çalışanlarımızı bölgeler itibariyle daha da yoksullaştırmanın ne ülkemize, ne de işverenlerimize bir yararı olacaktır. Bölgesel asgari ücret yaklaşımı, üniter devlet yapısı açısından da kabul edilemez bir uygulamadır. Bölgesel asgari ücret talebinden vazgeçilmelidir.''

        İZMİR'DE 520, ISPARTA'DA 75 KURUŞ

        Türkiye'deki asgari ücret uygulaması, geçmişte yaşanan deneyimler ışığında bugünkü şeklini aldı. 1923 yılında Cumhuriyet ilan edilmeden önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün isteği üzerine İzmir İktisat Kongresi toplantısı yapıldı. Kongrede, amele-işçi kavramları üzerinde duruldu, asgari ücret konusu ilk kez bu kongrede ülke gündemine girdi. Asgari ücretin, geçim koşulları dikkate alınarak 3 ayda bir belediye meclislerince belirlenmesi kararlaştırıldı. Ülkenin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle uygulama çok sınırlı oldu.

        Cumhuriyetin ilanından sonra 1936'da 3008 sayılı ilk İş Yasası çıkarıldı. O tarihte bugün Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerin pek çoğunda İş Yasası yoktu. 3008 sayılı yasanın 32. maddesi asgari ücreti düzenledi. Bu düzenlemeye göre asgari ücreti belirleme yetkisi ''mahalli komisyonlara'' bırakıldı.

        Ancak uygulama 1951'de Asgari Ücret Yönetmeliği çıkıncaya kadar sınırlı kaldı. 1951-1954 yılları arasında 12 ilde Mahalli Komisyonlar tarafından 9 iş kolunda 47 ayrı asgari ücret belirlendi.

        Asgari ücret, ilden ile farklı belirlendiği gibi, iş kolları için, hatta aynı iş kolundaki farklı işler için de ayrı ayrı belirlendi. Örneğin İzmir'de 520 kuruş olarak tespit edilen asgari ücret, Isparta'da 75 kuruş olarak uygulandı. Isparta'da asgari ücret İzmir'den yedi kat düşük belirlendi.

        1967'de 931 sayılı ikinci İş Yasası çıkarıldı, bu yasayı 1 yıl sonra çıkarılan Asgari Ücret Yönetmeliği izledi. Yapılan düzenleme ile ülke 6 bölgeye ayrıldı ve her bölge için farklı asgari ücret belirlendi. Ayrıca 16 yaşından küçükler-büyükler, yeraltında-yerüstünde çalışanlar, sosyal yardım alanlar-almayanlar ayırımları yapılarak da asgari ücret ayrı ayrı tespit edildi.

        1971'de 1475 sayılı üçüncü İş Yasası çıkarıldı. 1972'de yeni Asgari Ücret Yönetmeliği yürürlüğe girdi. 1972-1974 arasında iller 4 grupta toplandı ve her grup için farklı asgari ücret belirlendi. Ayrıca tarım ve sanayi için ayrı asgari ücret açıklandı.

        1973'te Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO), 26 sayılı ''Asgari Ücret Tespit Usulleri İhdasına İlişkin Sözleşmesini kabul etti. 1989'dan itibaren de tek asgari ücret uygulamasına geçildi.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa