Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Doç. Dr. Oytun Erbaş'tan koronavirüse karşı tuzlu su önerisi! | Sağlık Haberleri

        Çin'de yeni tip koronavirüs salgınından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı 494'e yükselirken, virüs taşıma şüphesi olanların sayısı 23 bin 260'a, müşahede altına alınanların sayısı ise 185 bin 555'e ulaştı. Virüse karşı çeşitli önlemler alınırken Fizyoloji Uzmanı Doç. Dr. Oytun Erbaş da koronavirüsten korunma yollarını ve virüsün tedavisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

        KORONAVİRÜS AKCİĞERİ YAKIYOR

        Koronavirüsün canlı aleminde çok sık görüldüğünü ve enfeksiyona yol açan virüslerden olduğunu açıklayan Doç. Dr. Oytun Erbaş, "Bu virüsler yarasalardan tutun da kuşlara, civcivlere, tavuklara, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlara kadar geniş bir dağılımda enfeksiyon yaparlar. Ancak insandaki korona birkaç hastalık yapar; soğuk algınlığı, burun akıntısı, öksürük bazen de ishal yapabilir. Bunun dışında akciğer hastalığı yani zatürre yapmaz ama yeni tip koronavirüsün (Wuhan Novel Corona) özelliği soğuk algınlığı yapmaktan çıkıp akciğerlere ilerlemesidir. Bu nedenle de ağır bir zatürreye sebep olur. Buna akciğer yetmezliği (ARDS / Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu) diyoruz. Akciğer yetmezliği 15 günde gelişebilir, burun akıntısı meydana geldikten 15 gün sonra akciğer hasta olabilir. Bu durumda hastanın entübe edilmesi gerekir yani hastanın nefes yollarına bir hortum sokarak özel bir sistemle hastayı solutmak gerekir. Akciğer, virüs tarafından hasara uğratıldığı için havadaki oksijen artık kana geçemez. Bu da ölüme neden olur. Virüs hücrelerin içine girer ve hücreleri patlatır. Oksijen kana geçemez ve hasta oksijensizlikten ölebilir. Diğer taraftan virüs, kalp ve böbrek hasarı yapar. Bu da kalp durmasına ve böbrek yetmezliğine sebep olabilir" diye konuştu.

        "DERS SAATLERİ AZALTILSIN, DERSLER 30 DAKİKA YAPILSIN"

        Koronavirüste ölüm oranının yüzde 3 olduğunu kaydeden Doç. Dr. Oytun Erbaş, "Virüsün bulaşma oranı yüzde 25'tir. 4 kişinin olduğu bir ortamda koronavirüslü biri öksürse ya da hapşırsa o virüsü bir kişi alır. Enfeksiyon gücü kızamıkta yüzde 100, SARS korona virüste yüzde 35, yeni tip koronavirüste ise yüzde 25' tir. Ama tabii ki korunmak zorundayız çünkü ölümcüllüğü yüzde 3'lerde.

        Özellikle 50 yaş üstü, akciğer hastaları, kanser hastaları daha dikkat etmeli. Ellerinizi günde 6 defa yıkayın. Akşamları duş alın, tüm vücudunuzu yıkayın çünkü saçta da virüs kalabilir. Virüsün en çok bulaştığı yerler kapalı alanlardır bu yüzden okullar sık sık havalandırılmalı. Ders süreleri azaltılmalı, ders aralarında mutlaka pencereler açılıp iyi bir havalandırma sağlanmalıdır. Havalandırma çok önemli, klimalar aynı havayı döndürdüğü için fayda etmez, mutlaka pencereler açılmalı. Aynı şekilde uçaklar da riskli çünkü aynı şekilde orada da aynı hava var. Özellikle uzun uçuşlar bulaşma için risk taşımaktadır. Bir virüsün hastalık yapması için bir tane virüs yetmez. 80 bin, 100 bin tane virüs almak gerekir. Bir öksürükte bu kadar virüs yoktur ama öksürüğe devamlı maruz kalırsanız hasta olursunuz. Koronavirüsten korunmak için maske işe yaramaz. Sadece sağlık personelleri hasta olan kişilerle çok yakın temasta olduğundan dolayı N95 tipi özel maske takmalıdır" dedi.

        KORONAVİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN TUZLU SU ÖNERİSİ

        Tuzlu suyun 1. Dünya Savaşı'ndan beri enfeksiyondan korunmak için kullanıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Erbaş, sözlerine şöyle devam etti: "30 saniye ellerinizi dirseklerinize kadar yıkayın. Yıkadıktan sonra tuzlu suyu 3-4 defa burna, 4 defa ağza gargara yapıp tükürün. Tuzlu su hazırlamak için yarım litre içme suyuna 5 çay kaşığı tuz koyup karıştırmalıyız. Onunla gargara yapıp, burna suyu aldıktan sonra kafamızı geriye atıp genizin de yıkanmasını sağlamalıyız. Bunu günde 5 defa yapmalıyız, özellikle akşam eve geldikten sonra... Haftada iki defa evi çamaşır suyuyla temizlemek çok önemli. 5 litre suya yarım çay bardağı çamaşır suyu koyarak evin her yeri köşe bucak silinmeli. Bir de ultraviyole C önemli. Bu, yüksek enerjilidir, mikrobu öldürür çünkü DNA hasarı yapar. Mor bir ışık verir ve güneşten gelen ultraviyole C'yi taklit eder.

        Ultraviyole C salgın zamanlarında çok etkilidir ancak dalga boyu çok önemlidir. 222 nanometre dalga boyundaki ultraviyole C insan derisine ve göze nüfuz edemez. Gözü bozmaz ve bakterileri, virüsleri öldürür. Evlere, okullara, uçaklara takılabilir.

        254 nanometre ultraviyole C ise deriye ve göze zarar verir. Bu nedenle ortamda insan olmadığı zaman çalıştırmak gerekir. Çünkü uzun süre maruz kalındığında göz hasarı ve deri yanığı meydana getirebilir. Alışveriş merkezi, havalimanı, hastane polikliniklerinde ortamda insan yokken çalıştırılabilir ya da tavanlara yerleştirilip, insanların ultraviyole C'den korunması sağlanarak kullanılabilir. Isınan hava yükseleceğinden tavanda virüs ve mikroplar yoğunlaşır. Böylelikle mikropların bu yolla ölmesi sağlanır.

        "SİRKELİ SU KULLANMAK DAHA ZARARLI"

        Doç. Dr. Oytun Erbaş, sirkeli suyun koronavirüse karşı etkili olduğu iddialarına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Erbaş, "Sirke bu virüslerde hiçbir işe yaramaz çünkü sirkeli su, burun ve ağız sekresyonlarına değdiği anda nötr olur. Yani asit özelliğini kaybeder. Hiçbir faydası yoktur aksine burun hücrelerine zarar verebilir. Havayolu hücrelerine zarar verdiği için virüsün daha kolay yerleşmesine neden olur. Bu yüzden sirkeli su kullanmak daha zararlıdır" diye konuştu.

        "KORONAVİRÜS 1 MİLYON KİŞİYİ ETKİLEYEBİLİR"

        Koronavirüsün yaza kadar devam edeceğini kaydeden Doç. Dr. Erbaş, "Koronavirüs salgını 1 milyon kişiyi etkileyebilir ve 3 bin kişi hayatını kaybedebilir. Virüs insandan insana ya da hayvandan hayvana geçtikçe evcilleşir ve eski vahşiliğini kaybeder. Koronavirüs de böyle olacak, insandan insana yayıldıkça yarasa virüsü özelliğinden çıkıp mutasyona uğrayacak ve ebola gibi kendiliğinden bitecek çünkü bütün salgınlar birsüre sonra durur.

        Koronavirüsün küresel bir tehlikesi olmaz . Çünkü virüsün tutunduğu ACE2 proteinidir. İnsanların genetik yapısı farklı olduğundan bu protein insandan insana farklı yapıda ve düzeyde bulunur. Virüsün tutunduğu protein Çin, Wuhan ve çevre bölgesindeki insanlarda yoğunlaşmış gibi görünmektedir. Bu nedenle salgın Çin dışındaki insanları daha az etkileme potansiyeli gösterecektir.

        Koronavirüsün tedavisi için bir ilaç kokteylinin kullanıldığını sözlerine ekleyen Doç. Dr. Erbaş, "Bir şizofreni ilacı, bir sıtma ilacı, iki HIV ilacı ile bir influenza ilacından oluşan bir karışım kullanılıyor. Ümit veren sonuçlar var" dedi.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa