Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık D-dimer testi ile Covid’e bağlı emboli tehlikesi önlenebilir
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        D-dimer testi özellikle toplardamarda kan pıhtılaşmasının tanısı ve tekrar etme riskinin değerlendirilmesinde sık kullanılan güvenilir bir laboratuvar testi. Bu test ile D-dimer antijeninin tespit edilip miktarının ölçüldüğü vurgulanıyor.

        İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi’nden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. İhsan Alur, “Plazma D-dimer seviyelerinin yükselmesi, kan pıhtılaşması oluşumunun güvenilir bir göstergesidir. Derin venlerde oluşan tromboz ‘derin ven trombozu’, yüzeysel venlerde oluşan tromboz ise ‘tromboflebit’ olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda özellikle derin ven trombozu çok önemlidir. Bu hastalığın tanısının erken konması ve tedavisine zaman geçirmeden başlanması oluşabilecek komplikasyonları (akciğer atardamarına pıhtı atılması, şiddetli bacak ağrısı, kalıcı bacak şişliği gibi) önlemek açısından hayati önem taşımaktadır” diyor.

        ERKEN MÜDAHALE OLMAZSA ÖLÜME YOL AÇABİLİR

        Derin ven trombozunun en tehlikeli komplikasyonu olan pulmoner embolide, akciğere kan taşıyan damarların pıhtı ile tıkandığını ve kanın oksijen oranında hızlı düşüşle sonuçlanan solunum yetmezliği geliştiğini belirten Op. Dr. İhsan Alur, erken müdahale edilmezse bu durumdaki hastaların birçoğunun yaşamını yitirebileceğini söylüyor. Covid-19’un atardamar ve toplardamarlar ile ilgili komplikasyonları olduğuna ve hayati tehlike meydana getirdiğine dikkat çeken Alur, “D-dimer testinin hem Venöz Tromboz'un ayırıcı tanısında (dışlanmasında) ve tekrar riskinin değerlendirilmesinde hem de Covid-19 enfeksiyonunun tanısını desteklemede kullanıldığına dikkat çekiyor.

        Op. Dr. İhsan Alur
        Op. Dr. İhsan Alur

        YÜKSEK OLMASI COVİD-19 ENFEKSİYONUNUN YAYGINLIĞINI GÖSTERİR

        D-dimer'in yüksek olmasının vücutta Covid-19 enfeksiyonunun yaygınlığını ve dolaylı olarak pıhtı yükünü gösterdiğine işaret eden Alur, “Neden ister derin ven trombozu veya tromboflebit ister aktif Covid-19 enfeksiyonu olsun tedavi aynıdır ve kan pıhtılaşmasını azaltan (antikoagulan) ilaç kullanımı gerektirir. Covid-19 nedeniyle meydana gelen ölümlerin bir kısmına tromboz ve tromboza bağlı komplikasyonlar neden olduğu için Covid-19 enfeksiyonunun tedavi algoritmasına rutin antikoagulan ilaçlar eklenmiştir” diyor.

        TROMBOZ 1 YIL İÇİNDE TEKRARLAYABİLİR

        Kanda bakılan D-dimer seviyesinin yüksek çıkması dikkate alınması gereken bir sonuç olarak değerlendiriliyor. D-dimer seviyesi yüksek olan hastalarda eğer tedaviye engel oluşturan tıbbi bir durum (son 6 ayda geçirilmiş beyin kanaması, mide kanaması, aktif mide ülseri, genetik kanama bozukluğu vs.) yoksa, kan pıhtılaşmasını azaltan tedaviye başlanması ve bunun en az 1 yıl süre ile devam etmesi gerekiyor. Bu durum, derin ven trombozu ve pulmoner emboli gelişen hastalarda ilk bir yılda tekrar tromboz gelişme riski ve bu hastaların korunmaları gerekliliğinden kaynaklanıyor.

        KİMLERDE YANLIŞ POZİTİF D-DİMER SEVİYESİ OLABİLİR?

        Bazı hastalarda yanlış pozitif D-dimer seviyesi yüksekliği söz konusu olabiliyor. Op. Dr. İhsan Alur bunun nedeniyle ilgili olarak, “ Bazı hastalarda D-dimer seviyesi, derin ven trombozu, tromboflebit veya Pulmoner emboli olmadan da yüksek çıkabilir. (Kanser hastalarında, şiddetli enfeksiyon veya iltihabi durumlarda, 50 yaşın üzerindeki hasta grubunda, hastanede yatan kronik hastalarda, kronik böbrek yetmezliğinde vb) Bu hastalarda D-dimer seviyesi yüksekliği durumunda hastayı takip eden hekimin tedaviyi bireyselleştirmesi ve hastayı bir kalp damar cerrahi uzmanı ile birlikte konsülte etmesi gereklidir” diyor.

        REKLAM
        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa