Bir günde 70 milyar dolarlık satın alma gerçekleşti
Resesyon kaygılarının azalması ve merkez bankalarının faiz düşürmesi nedeniyle finansmanın ucuzlaşması nedeniyle büyüme fırsatı arayan şirketler pazartesi günü dev satın alma anlaşmalarına imza attı. Novartis, LVMH, Mitsubishi, Viagogo, Charles Schwab gibi devlerin satın aldığı şirketler için ödeyeceği rakam 70 milyar doları aştı
ABONE OL
Piyasalarda pazartesi günü eşine az rastlanır şekilde, küresel şirket satın almaları yaşandı. Büyümek için yeni kaynaklar bulmak adına rakipleri satın alma yoluna giden şirketler pazartesi günü 70 milyar doların üzerinde uluslararası satın alma anlaşmasına imza attı.
Finansal yatırım ve aracılık şirketi Charles Schwab, Fransız lüks tüketim üreticisi LVMH, İsviçreli ilaç şirketi Novartis ve Japon endüstri devi Mitsubishi sektörlerindeki hakimiyetini artırmak için rakiplerini satın aldı.
Pazartesi günü yapılan işlemlerde dünyaca ünlü mücevherat markası Tiffany & Co tam 16.6 milyar dolar karşılığında Fransız LVMH tarafından satın alınırken, Charles Schwab da TD Ameritrade için 26 milyar dolar ödeyecek.
İsviçreli Novartis de biyoteknoloji şirketi Medicines için 9.7 milyar dolar öderken, Mitsubishi öncülüğündeki konsorsiyum da Hollandalı Eneco'yu 4.1 milyar dolar karşılığında satın aldı.
Eğlence sektöründe eBay, online biletleme şirketi StubHub'ı 4.1 milyar dolar karşılığında Viagogo'ya sattı.
BORSALAR YÜKSELİŞE GEÇECEK
Financial Times'ın haberine göre, merkez bankalarının faz indirerek borçlanmayı kolaylaştırması ve düşük maliyetli finansman imkanı yaratmasıyla ekonomik durgunluk endişelerinin arttığı bir dönemde gerçekleşen satın almalarşirketlerin halen 'canlı' olduğunu gösteriyor.
Resesyon korkusunun ABD getiri eğrisinin tekrar yukarıya dönmesiyle bertaraf edildiği belirtilirken, kredi derecelendirme S&P Global'in da resesyon ihtimalinin azaldığına dikkat çektiği vurgulandı. ABD - Çin arasındaki ticaret görüşmelerinin olgunlaşmasıyla borsaların da yükselişe geçtiğinin altı çizildi.
Bankacılar ise nakit açısından varlıklı şirketlerin, çoğu gelişmekte olan ülke pazarlarının artan jeopolitik kaygıların risk - kazanç oranlarının tehlikeli görünmesi nedeniyle ABD pazarını hedeflediğini belirtiyor.