Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Figen Çalışkan'dan 8 Mart mesajı: Dilimizde bile dişil eril kelimeler yok - Son dakika
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel olarak gerek bilimsel kimliği gerekse de toplumda örnek vatandaş kimliğiyle ülkemizin önemli bir değeri olan bilim insanı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ), Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Figen Çalışkan ile konuştuk.

        TÜRKİYE'NİN 10 BAŞARILI GENCİ ARASINDA BİRİNCİ OLDU

        Doç. Dr. Figen Çalışkan, 2007'de Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (Junior Chamber International) tarafından "Tıbbi Yenilik ve Buluşlar Dalı"nda "Türkiye’nin 10 Başarılı Genci” arasında birinciliğe layık görüldü.

        AKREP ZEHRİ ÇALIŞMASIYLA DÜNYA LİTERATÜRÜNE GİRDİ

        Akrep zehri üzerine çalışmalar yapan Doç. Dr. Çalışkan, 2012 yılında Türkiye’nin en zehirli akrep türlerinden öldürücü molekülleri belirleyerek dünya literatürüne girdi. Çalışmaları dünya basınına yansıyan Doç. Dr. Çalışkan, bilimsel çalışmalarına devam ediyor.

        6 BİNDEN FAZLA KIZ ÇOCUĞU VE KADININ HAYATINA DOKUNDU

        Çalışkan, bilim insanı kimliğinin yanında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ortaklığında Kadın Sağlığı Danışma Merkezi'nin Proje yürütücülüğünü ve koordinatörlüğünü yapıyor. Çalışkan, bu projeyle bu güne kadar 6 binden fazla kadın ve kız çocuğunun hayatına dokunduklarını söylüyor.

        Öte yandan Çalışkan, Avrupa Birliği Avrupa Bilimsel İşbirliği Ağı (COST)'nda politika danışmanı olarak görevini sürdürüyor.

        "KADIN SÜREKLİ ÜRETEN BİR CANLI"

        Doç. Dr. Figen Çalışkan, "Kadın, tüm tanımların ötesinde yaşamın her anına dokunan, her anında var olan ve sürekli üreten bir canlıdır" diyor.

        KIZ ÇOCUĞUNA "SEN PİLOT OLAMAZSIN, HEMŞİRE OL" DERSEK...

        Cinsiyet eşitsizliklerini aşmamız konusunda görüşlerini sorduğumuz Doç. Dr. Çalışkan, şunları söylüyor: "Çözüm için hepimize bazı sorumluluklar düşüyor. Bireysel ve toplumsal olarak bize öğretilen bazı şeyler var ama biz onları sorgulayıp, bizden önceki veya sonraki nesillere toplumsal cinsiyete dair kalıp ve yargıları anlatabildiğimizde ileri gelecekte bunun üstesinden gelebiliriz diye düşünüyorum. Mesela bir kız çocuğuna 'Sen pilot olamazsın, hemşire ol' deyip kalıp yargıları verirsek, güzel hedefler koymasını bekleyemeyiz; Ama kadını bir birey olarak düşündüğümüzde, onun yetenek ve istekleri doğrultusunda bir yönlendirme yaptığımızda onun nerelere ulaşacağını bilemeyiz.

        KARATEDE MARMARA BÖLGE BİRİNCİSİ OLDU

        Ben bir kadın olarak, zamanında bir kız çocuğu olarak kendimden örnek vermem gerekirse; lise yıllarımda babama karate yapmak istediğimi söylemiştim. O da bana 'Daha yumuşak bir spor olmaz mı?' dediğinde 'Hayır ben karate yapmak istiyorum' deyince, bana inandı ve elimden tutup bir karate spor salonuna götürdü. Eğitim aldım ve ardından Marmara bölge birinciliğim oldu. Bana eğer 'Yapamazsın, sen kız çocuğusun, başka bir sporla uğraş' deseydi bu olmazdı. Dolayısıyla çocuğun kendi içinden gelenle hareket ettiğimizde ve daha doğru eğitimle buna erişebiliriz."

        SIĞINMACI KADINLARA KOL KANAT GERİYOR

        Sığınmacı kadınlara da kol kanat geren Doç. Dr. Çalışkan, "Bu proje benim için bambaşka bir sosyal sorumluluk projem. Bana nasip oldu diye düşünüyorum. Birçok kız kardeşimize ve genç kızlarımızın hayatına dokunmak bu projeyle nasip oldu. Bu kapsamda toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve cinsel sağlık, üreme sağlık gibi iki başlık altında hizmet veriyoruz. Burada hizmet verdiğimiz kişiler özellikle Suriye'den, Irak'tan, Afganistan'dan ülkemizde gelmiş sığınmacı ve mülteciler ile mevsimlik tarım işçisi kadınlarımıza da sahada ve yerelde de ihtiyaç sahibi kadınlarımıza hizmet veriyoruz. Destek ve danışmanlık veriyoruz. Onlara bir telefon kadar uzağız. Merkezimizde sadece kadınlara değil özellikle eğitim adına erkeklere de özellikle Türkçe dil kursu gibi hizmetler veriyoruz" diyor.

        "HER ŞEY DOĞRU ZAMANDA OLMALI"

        Türkiye'ye gelen ve eğitimlerine devam etmek isteyen kız çocuklarının, eğitim alabilmeleri için de destek olduklarını kaydeden Doç. Dr. Çalışkan, sözlerine şöyle devam ediyor: "Eğitimleri adına yardımcı oluyoruz. Kızlarımızın çoğu, 'Türkiye'ye gelmeseydik ve bu merkezi bulmasaydık, şu an ben okula gidemezdim ve şu an evlenmiş olurdum' diyor. Demir tavında dövülmeli, her şey doğru zamanda olmalı. Bunun için de okul çağındaki kız çocuklarımız için biz annelere ve babalara, okulun neden gerekli olduğu konusunda sosyal hizmet uzmanı ve psikologumuzla gidip bilgi veriyoruz. Birinci aşama, aileleri iknayla geçiyor. Bize güvendikleri için okula gitmelerine izin veriyorlar. İkinci aşamada da Milli Eğitim'e gidip öğrencilerin denkliğini yaptırmak. Bu konuda da Eskişehir İl Milli Eğitim ve İlçe Milli Eğitim müdürleri bize çok yardımcı oldular. Denklik sınavına girdiler ve kazanarak ilgili sınıflarına yerleştiler. Dışardan sınavlara giriyorlar. Biz de merkezimizde Matematik, Türkçe, Biyoloji, Kimya gibi derslerine de katkıda bulunuyoruz. Üniversiteden öğrencilerimiz de gelip hem sosyal sorumluluk olarak ders veriyorlar. Böylece kazan-kazan ile her iki taraf da kazanıyor. Şimdi kızlarımızın hedefleri üniversiteye gitmek. Tabii ki evlenecekler, anne olacaklar ama demir tavında dövülür. Buna izin veren ailelere de çok teşekkür ediyorum."

        "GÜÇLÜ KIZ ÇOCUĞU VE KADIN GÜÇLÜ TOPLUM DEMEK"

        8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel olarak kız çocuklarına ve kadınlara tavsiyelerde bulunan Doç. Dr. Figen Çalışkan, "Yaşadığımız toplumun birçok değeri ve kültürü var. Orta Asya'dan bu güne kadar binlerce yıllık bir kültürün parçasıyız. İncelediğimizde bizim dilimizde bile dişi eril kelimeler yok. Bugün İspanyolca'ya baktığınızda dişil, eril kelimeleri görüyorsunuz. Bizim dilimizde bile yok. O yüzden genç kızlarımız kendilerine güvenmeliler, binlerce yıllık kültürümüzün mirasını taşımalılar. Güçlü kadın, güçlü kız çocukları olmalarını diliyorum. Etik değerlere bağlı, toplumun kültürel değerlerine bağlı, üretken ve çalışkan olmalarını diliyorum. Bunun dışında güçlü kız çocuğu ve güçlü kadın demek; güçlü erkekler de demek ve güçlü toplum demek. Güçlü bir toplum olursanız güçlü bir ülkesiniz demektir. Güçlü toplumlar için güçlü genç kızlar diliyorum."

        REKLAM
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa