Bağışıklığı güçlendiren bitki çaylarının kullanımında doktor tavsiyesi uyarısı
Havaların soğumasıyla soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi üst solunum yolu hastalıklarının görülme sıklığının arttığı, bu çerçevede, bitkisel çaylarla bağışıklık sisteminin desteklenebileceği hatırlatıldı
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi fitoterapi uzmanı eczacı Eda Sönmez Gürer, bitki çayı kullanırken komşu, arkadaş, internet, televizyon kanalı gibi ortamlardan duyulanlarla değil, fitoterapi alanında eğitimli doktor ve eczacıya danışılması uyarısında bulundu.
Gürer, yazılı açıklamasında, havaların soğumasıyla soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi üst solunum yolu hastalıklarının görülme sıklığının arttığını belirtti.
Bu çerçevede, bağışıklık sisteminin desteklenmesi gerektiğine dikkati çeken Gürer, şunları kaydetti: "Bu noktada bazı bitkisel çaylarla bağışıklık sistemimizi güçlendirebilir ve özellikle kış aylarında havaların soğumasıyla artan bulaşıcı hastalıklara karşı daha etkin bir koruma sağlayabiliriz. Mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemini güçlendirerek kişiyi hastalıklara karşı dirençli hale getiren bitki çaylarının başında ıhlamur, kuşburnu, ekinezya, zencefil ve adaçayı gelmektedir. Özellikle ıhlamur ve zencefilin birlikte tüketilmesi antioksidan desteği açısından daha da güçlü etkiye sahip olacaktır. Zencefilin tadını yumuşatmak için ise bu çayın içine bal karıştırabiliriz. Bitki çayları bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra sindirimi kolaylaştırıcı, uyumaya yardımcı, kan şekerini ve tansiyonu düzenleyici etkilere de sahip olabilmektedir.”
Bitki çaylarını tüketirken dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Gürer, fitoterapi alanında eğitimli doktor veya eczacıya danışmadan yanlış yerlerden temin edilip doğru şekilde kullanılmayan bitkilerin, tiroit, nörolojik, otizm ve kısırlık gibi ciddi hastalıklara hatta ölümlere yol açabileceğini aktardı.
BİTKİ İLAÇ ETKİLEŞMESİ UYARISI
Herhangi bir bitki çayı hazırlarken bu bitkinin türü, nereden toplandığı, günün hangi saatinde toplandığı, içerisindeki aktif maddelerin farmakope standartlarına uygun olup olmadığının da önem taşıdığını belirten Gürer, şu bilgileri verdi: "Bu sebeple doğru bitki kullanımına özen göstermeliyiz. Bitki-ilaç etkileşimleri de göz ardı etmememiz gereken önemli konulardan bir diğeridir. Örneğin, yaban mersini kalp-damar, şeker hastalığı ve göz sağlığı için kullanılırken, aynı zamanda kullanılan kan sulandırıcı ilaçlar da kanama riskini arttırmaktadır. Bir diğer örnek zencefil, iltihabi hastalıklarda, kanser, bulantı-kusma gibi rahatsızlıklarda kullanılırken yine aynı zamanda kullanılan kan sulandırıcı ilaçların da yan etkisini arttırabilmektedir. Bir diğer önemli husus da bu çayları gün içinde çok fazla tüketmemeliyiz. Özel karışımlar içeren bu çayların fazla tüketilmesi vücudumuzda çeşitli toksik etkiler yapabilmekte, karaciğer ve böbrekte hasar oluşturabilmektedir. Bitki çayı kullanırken komşu, arkadaş, internet, televizyon kanalı gibi ortamlardan duyduklarımızla değil, mutlaka bu konuda bilgili ve fitoterapi alanında eğitimli doktor ve eczacımıza danışarak hareket etmeliyiz.”