Azra Akın: Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım

Emine Erdoğan, konuşmasına anneyle bebek arasındaki özel ilişkiden bahsederek başladı ve normal doğumun faydaları ile sezaryenin risklerine değindi. Emine Erdoğan, Türkiye’de dünyaya gelen iki çocuktan birinin sezaryenle doğduğunu, sezaryenin ise anne ve bebek üzerinde hasarlar bıraktığının bilimsel olarak bilindiğini söyledi. Bugüne kadar T.C. Sağlık Bakanlığıyla pek çok çalışmaya imza attıklarını söyleyen Emine Erdoğan, bu çabaların Normal Doğum Eylem Planı kapsamında sistemli bir şekilde yaygınlaştırılacağını görmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti. Toplumun bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalarda medya ve akademi dünyasına büyük sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Emine Erdoğan, ayrıca normal doğum çalışmalarına destek veren Azra Akın’a sunduğu örnek davranış dolayısıyla teşekkür etti. Emine Erdoğan, bütün anne adaylarını fıtratlarındaki bu mucizeyi, başka tecrübeyle edinilmeyecek bu eşsiz bilgeliği kucaklamaya davet etti. Başlatılan çalışmanın normal doğum ile anne adayları arasındaki bağı yeniden tesis etmeye vesile olmasını dileyen Emine Erdoğan, T.C. Sağlık Bakanlığı ve çalışmada emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.

'Normal Doğum Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'na katılanlar arsında bulunan Azra Akın, aralarında meslektaşlarının da olduğu birçok kişi tarafından sosyal medyada linç edildi.

Siyasi bir figür olmadığını vurgulayan Azra Akın, Türk kadınlarını ilgilendiren sağlık konularında kendi düşünceleri ve deneyimleriyle örtüşen bir kampanyaya katkıda bulunarak yararlı bir etkinliğe katıldığını belirtti.

Etkinliğe daveti için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a teşekkür eden Azra Akın, şunları ifade etti;

"KADININ KARARI OLMALIDIR"

"Bugün üzülerek görmekteyim ki ülkenin kutuplaşmasından en çok yakınan kesimler, aynı konuda bayrağı en önde taşımakta, konuları derinine düşünme ve değerlendirme fırsatını ellerinin tersiyle itmektedirler. Tamamen kadını ilgilendiren ve kadın vücudunun mucizelerinden biri olan kutsal doğum işlevinde, öncelikle ve elbette kimin nasıl ve ne şekilde doğuracağı kadının kararı olmalıdır. Ancak bu kararı alırken de bebek ve anne sağlığını ikinci plana atan yanlış öğreti ve korkuların esiri olmamalılardır. Yanlış anlaşılmamak adına, tıbbi olarak gerekli durumlarda sezaryen iyi ki var. Bebeğimizi ve bizi kurtarıyor.

Aynı zamanda, bugün ülkemizde ne yazık ki oranı tüm gelişmiş ülkelerin yaklaşık iki katına çıkmış sezaryen doğum hakkında, ülkem yetkililerinin ters giden bazı uygulamalara karşı tedbir alması, toplumu bu konuda uyarması ve bilinçlendirmesi gibi önemli çalışmaları her zaman destekleyeceğimi belirtmek isterim."