Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Öne Çıkanlar 'Alman kadınları gözlemledim'

        Burcu Biricik...

        Deyim yerindeyse bu sinema sezonunda Burcu Biricik rüzgarı esecek.

        Ünlü oyuncu, iki filmle hayranlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor. O filmlerden biri Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı'na girmemesinde önemli payı olan ünlü Türk casusu 'İlyas Bazna'nın aşkını ve savaş sırasında yaşadıklarını anlatan 'Çiçero'. Diğeri ise duygusal komedi türündeki 'Her Şey Seninle Güzel'.

        Serdar Akar'ın yönettiği 'Çiçero'da başrolü Erdal Beşikçioğlu ile paylaşan Burcu Biricik, yönetmenliğini Cem Karcı'nın yaptığı 'Her Şey Seninle Güzel'deyse rol arkadaşları Mert Fırat ve Hazar Ergüçlü.

        Burcu Biricik, Mehmet Çalışkan'ın sorularını cevaplandırdı.

        Aynı sezonda iki iddialı filminiz gösterime girecek. Neler hissediyorsunuz?

        Böyle bir şeyi ilk kez tecrübe edeceğim. Yaşayıp göreceğiz. 'Çiçero', 1940’larda savaş döneminde geçiyor, 'Her Şey Seninle Güzel' ise romantik komedi. İki filmin senaryoları ve karakterleri çok farklı olduğu için çeşitlilik anlamında kazanımlar elde edeceğimi umuyorum. Heyecanlıyım. Benim için ocak ayına kadar oldukça hareketli bir dönem olacak. 'Her Şey Seninle Güzel' gösterime kasımda girecek, 'Çiçero' ise ocakta. Çok mutluyum, keşke her yıl iki film çekebilsem.

        REKLAM

        'Çiçero'nun kahramanı İlyas Bazna’yı filmden önce ne kadar biliyordunuz?

        Açıkçası daha öncesinde çok bilgim yoktu. Daha sonra hakkındaki bilgileri okudum ve filmin içinde geçen konularla ilgili bilgiler edindim.

        .png
        .png

        Film için nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz, sizin için diğer filmlerden farklı mıydı?

        Bu bir dönem filmi ve Alman bir kadını canlandırıyorum. Hikâye boyunca çok dramatik sahneler, canlandırdığım karakterin, bir anne olarak yaşadığı çok enteresan olaylar var. Kendim de bir hazırlık yaptım. İkinci Dünya Savaşı hakkında dönem filmleri ve Alman sinemasından örnekler izledim. O kadınların konuşmaları, oturup kalkmalarıyla ilgili gözlemler yaptım. Umarım işe yaramıştır.

        Gerçek olayların sinemaya çekilmesini nasıl yorumlarsınız?

        Gerçek hikâye, oyuncudan çok izleyiciler için daha anlamlı, merak uyandırıcı oluyor. Bu filmde de öyle olacağını düşünüyorum. Filmin hikâyesi gerçek olunca, izleyici daha kolay empati kuruyor. Hikâye ne kadar gerçek olsa da, sinematografik açıdan bazı müdahaleler yapılması gerekiyor ama her şeye rağmen gerçek hikâye her zaman daha cazip oluyor.

        İzleyicinin 'Çiçero'dan neler almasını istersiniz?

        Filmde dünya savaşından ve o dönemde her yer yok olurken, verilen yaşam mücadelelerinden bahsediyoruz. Hayata inanmak lazım. Kurgusal olmayan, gerçek bir hikâyeden bahsediyoruz. Umarım dünyada bir daha böyle bir durum yaşanmaz.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa