Akademisyenler yapay zekanın eğitime etkilerini araştırdı
Trakya Üniversitesi (TÜ) Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Mertkan Gezgin ve Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğba Türk Kurtça, yapay zekanın eğitime ve öğrenci başarısına etkisini araştırdı
Doç. Dr. Gezgin, derslerde sorduğu soruları öğrencilerinin eksiksiz yanıtladığını ancak sınavlarda bu sorulara cevap veremediğini fark etti.
Bir yıl boyunca üniversitede öğrenciler üzerinde yaptığı araştırmada aynı sonuçla karşılaşan Gezgin, öğrencilerin yapay zeka modelleri yardımıyla sorularına yanıt verdiğini belirledi.
Gezgin'in çalışması kapsamında derslerde sürekli söz alarak soruları cevaplayan öğrencilerin sınav sorularını yanıtlayamadığı ortaya çıktı. Bu konuyu bilimsel olarak ele almak isteyen Gezgin, TÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğba Türk Kurtça ile çalışma yaptı.
Trakya Üniversitesinde 912 öğrenci üzerinde gözlem ve izlem yapılarak oluşturulan ölçek çalışması, Education and Information Technologies dergisinde yayımlandı. Dergide yer alan makalede yapay zekanın son dönemde eğitim çıktılarına etkisi ortaya konuldu.
"YAPAY ZEKA DİL MODELLERİNİN EĞİTİME ENTEGRE EDİLMESİ ÜZERİNDE CİDDİYETLE DURULMALI"
Doç. Dr. Deniz Mertkan Gezgin, yapay zeka teknolojisinin eğitim alanında sıkça kullanıldığını söyledi.
Bilgisayar Mühendisliği Bölümü başta olmak üzere çeşitli bölümlerde öğrencilerin yapay zeka modellerini yardım almak için kullandığını belirten Gezgin, "Bazı durumlarda derste ChatGPT'yi kullanıyoruz hatta yüksek lisans derslerimizde bazı konularda sorular sorup tartışma ortamı da oluşturuyoruz. Bu konuyla ilgili bir yıldır gözlem yapıyorum ve üzerinde çalışıyorum. Yapay zeka modellerinin akıllıca kullanılmaması halinde 'AIlessphobia' yani yapay zekasızlık korkusu ortaya çıkıyor. Bu durumun da eğitimde ciddi bir problem olacağını 1 yıllık çalışmamız sonucu ortaya çıkan ölçekte ortaya koyduk" dedi.
Gezgin, bazı öğrencilerin derslerde sorulan soruları yapay zeka modelleri yardımıyla yanıtlayabildiğini anlattı.
Bu durumun o öğrencilere hem sınıf içerisinde arkadaşlarına karşı hem de akademisyene karşı bir statü sağladığını ve bunun haz verici olduğu ifade eden Gezgin, bu yüzden öğrencilerde bir bağımlılık oluşabileceğini dile getirdi.
Yapay zeka dil modelleri kullanımının arttığını vurgulayan Gezgin, şunları kaydetti: "Bunu kullanmaya alışan öğrenci ve kişide kullanamadığı takdirde bir korku, panik hatta ileri durumlarda bir fobi gelişebiliyor. Akademik kaygı, öz güven eksikliği ve öz benlikte bir düşüş olabiliyor. Derslerde başarıyı sadece yapay zeka dil modeli araçları ile kazanmaya çalışan öğrenciler kalıcı bilgiden uzaklaşıyor. Bu fobi ve ortaya çıkan olgu üzerine Doç. Dr. Kurtça ile bir yıl boyunca çalıştık. Bununla ilgili de bir ölçek geliştirdik. En prestijli teknoloji ve eğitim dergilerden biri olan Education and Information Technologies dergisinde bu çalışmamız yayımlandı. Zaman içerisinde yapay zekanın tüm okullarda kullanım yaygınlığının artacağını düşündüğümüzde bazı önlemler alınmalı. Bu olgunun ileride daha problemli bir durum haline gelebileceği düşünülerek yapay zeka dil modellerinin eğitime entegre edilmesi üzerinde ciddiyetle durulmalı ve hangi durumlarda eğitimde kullanılmasının yarar sağladığı belirlenmelidir."
"YAPAY ZEKA KONTROLLÜ ŞEKİLDE KULLANILMALI"
Doç. Dr. Gezgin, öğrencilerin yapay zeka teknolojisini bilgiye daha hızlı ulaşmak için kullandığını belirtti.
Öğrencilerin yüzeysel bilgi yerine derinlemesine bilgiyle kalıcılığa ulaşabileceğini dile getiren Gezgin, "Yapay zeka kontrollü şekilde kullanılmalıdır. Bağımlılığa ulaşacak derecede kullanılması çeşitli sorunlar ortaya çıkaracaktır. Derslerde ilk paydaşın öğretmen olduğu unutulmamalıdır. Yapay zeka merkeze konulmamalı. Bu yapıldığı zaman gençlerde bazı şeyleri düşünmede problemler ortaya çıkıyor. 'Hazır yapay zeka her şeye cevap veriyor' diyerek bilgi öğrenilmez. Yapay zeka bir başvuru kaynağı değildir, onu bir araç olarak kullanmalıyız." şeklinde konuştu.
Gezgin, insanın kendi düşünerek yapması geren işleri yapay zekaya sorarak yapmasının bir körelmeye neden olacağını kaydetti.
Yapay zekanın planlı kullanılmaması halinde Alzheimer'ın artacağını öngördüklerini belirten Gezgin, şöyle devam etti: "Çünkü beynini çalıştırmayan bir insan körelecektir. Gelecekte Alzheimer hastalığı riskinin artması muhtemeldir. Algoritmik bir düşünce yapısı ve problem çözme gibi becerilere sahip olmayacak öğrenciler çözüm üretmeyecekler. Aynı zamanda motor becerilerimizi kaybetme riski var çünkü bir asistan olarak yapay zekanın tüm rutin günlük işlemlerimizi yerimize yapar ise fiziksel aktivitenin olmadığı yaşam daha da artıp fiziksel anlamda da sağlık problemleri ortaya çıkacaktır."
Doç. Dr. Deniz Mertkan Gezgin, her ne kadar çağ atlıyor olsa da teknolojinin aşırı ve problemli kullanımının çeşitli sorunlara yol açabildiğini ifade ederek, "Okumayan, düşünemeyen, unutan, depresyonda olan ve fiziksel açıdan ağrılarla, hastalıklarla boğuşan bir insanoğlunun hayatta kalması zor" dedi.