Son dakika: 1,5 yaşındaki Rüya ile anneannesi bulundu
Son dakika... İzmir'in Tire ilçesinde dün sabahtan beri kayıp olan 1,5 yaşındaki Rüya Çelik ile anneannesi Fatma Yenigün bulundu. Anneannesi ve minik rüya dağlık bir alanda, çalılıkların arasında otururken bulundu. Bebeğin ve yaşlı kadının sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Anneannenin Rüya bebeği bir an olsun kucağından bırakmadığı görüldü. Saatlerdir kayıp kızını arayan baba ise 1.5 yaşındaki Rüya'ya böyle kavuştu. Kızına dakikalarca sarılan baba Hasan Çelik baygınlık geçirdi. Jandarma aracında bekletilen anneanne Fatma Yenigün'ün, şiddet gördüğü için baba Hakan Çelik'ten kaçtığı iddia edilirken, Yenigün, "İki berduş saldırdı. Tehdit ettiler. Komutanlar bizi buldu" diye konuştu.
İzmir'in Tire ilçesinde dün sabah saatlerinden bu yana haber alınamayan 55 yaşındaki Fatma Yenigün ile 1,5 yaşındaki torunu Rüya Çelik dağlık alanda bulundu.
Derebaşı Mahallesi'nde yaşayan Hakan Çelik ile Derya Manaz çiftinin çocukları için dün yaptığı kayıp ihbarı üzerine başlatılan ve gece geç saatlerde ara verilen arama çalışmaları bu sabah tekrar başladı.
İl Jandarma Komutanlığına bağlı komandolar, Tire İlçe Jandarma Komutanlığı ve AFAD ekipleri, Derebaşı Mahallesi'ndeki metruk binalar ile mahallenin etrafındaki arazide drone ve eğitim köpeği destekli arama yaptı.
Jandarma ekipleri, Rüya Çelik ile anneannesinin mahalleye yakın dağlık alanda buldu.
Tire Kaymakamı Hasan Tanrıseven baba Çelik'i telefonla arayarak mutlu haberi verdi.
Rüya Çelik ile anneannesinin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
BÖYLE KAVUŞTULAR
Habertürk Haber Merkezi'nden Mehmet İnmez'in haberine göre, küçük kızın bulunması ardından jandarma ekipleri baba Hasan Çelik'e kızını gösterdi. 2 metre uzaklıktan araçtan inen kızını gören baba Çelik, koşarak sarılıp, dakikalarca öptü.
Ailesi, bebeği anneannesinin kaçırdığını iddia etmişti
Öte yandan olayla ilgili aile, anneanne Fatma Yenigün'ün bebeği kaçırdığını iddia etmişti. Bebek ve anneannenin nasıl ortadan kaybolduğu ise önümüzdeki saatlerde belli olacak.
Anneanne ve torunun kayboldukları saatlerde yanlarındaki salatalık ve elmalarla beslendikleri öğrenildi. Anneanne, gelebilecek bir tepkiyi önlemek için jandarma aracında tutuldu.
"İKİ BERDUŞ SALDIRDI"
Jandarma aracında bekletilen anneanne Fatma Yenigün’ün, şiddet gördüğü için baba Hakan Çelik’ten kaçtığı iddia edilirken, Yenigün, "İki berduş saldırdı. Tehdit ettiler. Komutanlar bizi buldu. Ölümlerden döndüm. 24 saat uyku uyumadım. Çocuğu ağlattım sesini duyurmak için. İki berduş peşime düştü, ırz düşmanları çocuğu almaya kalktılar. İkisini de tanıyorum" ifadelerini kullandı.
22 YIL KAYIPTI, SU TAHLİYE KANALINDA BULUNDU
DHA'nın haberine göre, psikolojik sorunları olduğu belirtilen Fatma Yenigün'ün, 1993 yılında, kızı Derya Manas'ı İzmir Fuarı'nda bırakıp, ortadan kaybolduğu öğrenildi. Yenigün'ün, 22 yıl sonra 2015'te, İzmir'de otoyol kenarındaki su tahliye kanalında yaşamını sürdürdüğü sırada, zor koşullardaki hayat mücadelesinin haberlere konu olmasının ardından yakınları tarafından bulunduğu ortaya çıktı. Kızı Derya Manas'ın sahip çıktığı Fatma Yenigün'ün, geçen yıl Kars'ta yaşadıkları dönemde de evi terk ettiği, polisin araması sonucu 1 gün sonra bulunduğu belirtildi.
'EVDEN ÇIKIP, GİTME ALIŞKANLIĞI VAR'
Kayıp Rüya'nın annesi Derya Manas, annesinin dağlık alanlarda, metruk evlerde, tarlalarda yaşamayı bildiğini, bu nedenle de ekiplerin bu tür yerlere bakmasını istediğini söyledi. Manas, "Biz yıllar sonra haberden görerek, annemi bulduk; ancak evden çıkıp, gitme alışkanlığı olduğu için çocuğumuzla birlikte yalnız bırakmıyorduk. 17 yaşındaki kızımızın uyuduğu sırada torununu alıp, gitmiş. Rüya'ya doğumundan sonra o baktığı için çok seviyordu" dedi.
2015'TE EŞİ ÖLÜNCE ORTADA KALDIĞINI ANLATMIŞTI
Su tahliye kanalında kalırken, bulunmasının ardından kızıyla yaşamaya başlamadan önce kadın sığınma evine yerleştirilen Fatma Yenigün, 2015 yılında, Aydın'ın Söke ilçesinde oturduklarını; ancak 3 ay önce eşinin hayatını kaybetmesiyle yaşamının alt üst olduğunu kendisini görüntüleyen gazetecilere anlatmıştı. Yenigün, "Eşimin rahatsızlığından dolayı İzmir'e geldik. Burada çeşitli hastanelerde tedavi görmesine rağmen eşim hayatını kaybetti. Bu sırada biraz arazimiz vardı, bunları da tedavi giderleri için satıp, harcadık. Eşimin ölümünden kısa bir süre sonra kardeşi de hayatını kaybetti. Bana Söke'de bakacak kimse kalmadı. Uzaktan yakınlarımız da bakmak istemeyince, İzmir'e geldim. Burada eşimin hurdacılık yapan yeğenleri vardı. Onların yanlarında kalıp, yardım ettim. Onlar da bana zaman zaman para veriyorlardı; ama bir süre sonra bana kötü davranmaya başladılar. Sürekli alkol aldıkları için bunu yapıyorlardı. Ben de onların yanından ayrıldım ve sokaklarda kalmaya başladım" demişti.
