'Türk kokan oyunlar geliştirmeliyiz'

Alaz Zengin / HT CUMARTESİ

Dünya genelinde 84 milyonun üzerinde kullanıcı tarafından online olarak oynanan bilgisayar oyunu Point Blank’in, 2011’den beri her yıl yapılan uluslararası şampiyonasının bu yılki ev sahibi Türkiye... İlk defa uluslararası bir e-spor şampiyonasına ev sahipliği yapan Türkiye’den şampiyonaya Atanet Games ve Wild Fire olmak üzere iki takım katıldı. Şampiyonada 9 ülkeden 10 ulusal takım vardı. 2 gün süren yarışmaların sonunda Rusya’nın şampiyon olduğu şampiyonada Türkiye yarı finale kadar yükseldi. Katılan takımların 50 bin dolarlık ödülü paylaştığı şampiyonanın ev sahiplerinden NFinity Games’in Pazarlama Müdürü Deniz Fırat’la Türkiye’deki oyun pazarının durumu, online oyunlar ve e-spor kültürü üzerine konuştuk.

■ Point Blank International Championship’ten biraz bahsedebilir misiniz?

PBIC, 2011 yılından itibaren her yıl Point Blank oyununun servis edildiği ülkelerde düzenlenen ve ülkelerin en iyi e-sporcularının katıldığı uluslararası bir e-spor şampiyonasıdır. Point Blank dünya üzerinde 70 ülkede servis ediliyor.

■ Şampiyonayı Türkiye’ye nasıl getirdiniz?

PBIC’ın hangi ülkede gerçekleştirileceği, Point Blank oyununun servis edildiği ülkelerdeki oyuncu sayısı, sektördeki pazar payı, potansiyeli gibi parametrelere göre belirleniyor. Biz de servise başlamamızdan 4 yıl sonra bu kriterlere en iyi uyan ülke olduk ve şampiyonayı ülkemizde gerçekleştirmeye hak kazandık.

■ Peki, bundan sonra online oyun pazarında ve e-spor kültüründe nasıl gelişmeler olur?

Zaten hepimiz bir şekilde online oyunlarla tanışmış ve bu oyunları severek hayatımızın bir parçası haline getirmiş durumdayız. Haliyle, insanların bu konudaki ilgisinin katlanarak artması, ilerleyen günlerde PBIC gibi daha birçok kaliteli organizasyonda bulunacağımızın habercisidir.

■ Türkiye’de bilgisayar oyunu oynayan kişi sayısı çok fazla fakat oyun üretemiyoruz. Sizce ilerde bizden de milyonlarca kullanıcısı olan oyunlar çıkar mı?

Buna yürekten inanıyorum. Mesela Japonların kendilerine has bir oyun geliştirme tarzları var ve bir bilgisayar oyunu gördüğümüzde her şeyin ne kadar da “Japon” olduğunu anlayabiliyoruz. Bizim de bu şekilde “Türk kokan oyunlar” geliştirmemiz gerekiyor. Ama oyun üretebilmek için önce oyun pazarının biraz daha büyümesi gerekiyor. Üniversitelerde oyun teknolojileri bölümlerinin sayıları arttıkça da oyun üretme ve üretilen oyunları servis etme konusunda çok daha hızlı yol kat edeceğiz.

■ Bu yarışmadan da anlıyoruz ki Türkiye dijital oyun pazarında ilerleme kat ediyor. Böyle bir durum varken Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu’nun kapatılması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dijital Oyunlar Federasyonu’nun gerekli olduğuna inanıyorum fakat öncelikle oyun sektöründe daha fazla nitelikli yayımcı şirketin olması gerekiyor. Kısaca özetlemek gerekirse, önce oyun pazarı gelişmeli ve sonrasında federasyon için gerekli adımlar atılmalı.