Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güvenlik Türkiye'nin Milli Güvenlik Strateji Belgesi yazılıyor

        MGSB’de geçmiş yıllarda yer alan geleneksel tehditler ve tehdit algılamalarına ilişkin; bölücü/ayrılıkçı terör örgütü PKK ve bu terör örgütünün uzantıları sayılıyordu.

        Bunun yanı sıra, DEAŞ, Hizbullah, El Kaide gibi dini istismar eden terör örgütleri, köktendinci örgütler, mezhepsel çatışmaları körükleyen örgütlere yer veriliyordu. Yakın komşularımız Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma ve bu bölgelerde varlık gösteren terör örgütleri yer alıyordu.

        Nükleer tehdit, Ortadoğu’da Filistin-İsrail çatışmaları, Yunanistan ile Ege’de kıta sahanlığı meselesi belgede bulunuyordu. Türkiye’nin milli güvenlik siyasetini yakından takip eden tecrübeli bir gazeteci olarak Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ndeki değişimlere ilişkin çok sayıda haber ve yazı kaleme aldım. Belgede yer alan yeni tehditleri geçtiğimiz yıllara göre şöyle özetleyebilirim:

        REKLAM

        - 2010’da Siber terör, siber ataklar ve siber tehditler MGSB’ye ilk kez girdi.

        - 2015’te Ayaklanmaya Karşı Koyma Stratejisi belgede yer aldı. Akabinde 2015 ve 2016’da Güneydoğu şehirlerimizde terör örgütü PKK, halk ayaklanması başlatmaya kalkıştı. Terör örgütü başarılı olamadı. Meskûn mahal operasyonlarında bölge, terör örgütü mensuplarından arındırıldı, şehir yapılanması çökertildi.

        - 17/25 Aralık 2013’ten sonra Legal Görünümlü İllegal Yapılar/Paralel Devlet Yapılanmaları (PDY-FETÖ) belgede tehdit olarak yer aldı.

        - 2016’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), devlet içindeki mensuplarını kullanarak darbe yapmaya kalkıştı. MGSB’de güncellemeye gidildi. FETÖ ve benzeri devlet aygıtını kullanan vesayet odakları, MGSB’de öncelikli tehditler arasında sayıldı.

        - 2020’de Küresel Salgın Hastalıklar belgede öncelikli tehditler arasında yer buldu. (Covid Pandemisi, bütün dünyayı kasıp kavurdu, ekonomilere ağır darbeler vurdu).

        REKLAM

        MGSB NASIL YAZILIR-TEHDİTLER NASIL BELİRLENİR?

        Beş yılda bir rutin olarak güncellenen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde önümüzdeki dönemde ulusal güvenliğimizi tehdit edecek başlıklar, imkân ve fırsatlar yer alacak.

        Ulusal Güvenlik politika metni yazılırken, “Güvenlik Anayasa’dan ve Anayasamızın korunmasından başlar” mantığına uygun hareket edilir. Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesine uygun bir güvenlik politika metni kaleme alınır. Güvenlik Politika Metnini siyasetçiler yani siviller yazar ve askerlere direktif, sivil kurumlara talimat verirler. Askeri güvenlik belgesini ise askerler yazar. Bu yüzdendir ki birçok ülkede askerler anayasaya bağlılık yemini eder.

        MGSB politika metninin altında bir GRAND Strateji vardır. Eskiden Kırmızı Kitap ile birlikte bir Beyaz Kitap hazırlanır, İngilizce’ye çevrilir ve yayımlanırdı. Ancak günümüzde artık bu yapılmıyor. MGSB, değişen dünyada tehdit algılaması ve değişen ve gelişen savaş tekniklerine bakılarak ülke güvenliğini sağlamak ve tehditleri bertaraf etmek için yazılır. Belgede ayrıca “fırsatlara” da yer verilir.

        REKLAM

        Türkiye’nin tehdit öncelikleri bu belgede yer alır ve bu tehditlere karşı koyma stratejileri ve mukabele etme yöntemleri, imkân ve kabiliyetler geliştirilir.

        2025 MGSB’DE YER ALACAK TEHDİTLER

        - Küresel ısınma ve iklim değişikliği; doğal afetler, önümüzde tehdit olarak duran olası bir Marmara Depremi, siber tehditler, ekonomi hedefli saldırılar ve manipülasyonlar, kültürel saldırılar, sivil toplumu etkileyecek ve manipüle edecek girişimler, dünyadaki ekonomik krizler ve buhranlar da Türkiye için tehdittir. Bunların çoğu ülkemizin toprak bütünlüğünü, birlik ve beraberliğimizi etkileyecek gelişmelerdendir.

        - Toplumsal olayları, halkı kışkırtmaya yönelik faaliyetler, ayaklanmayı teşvik edecek girişimler de terör örgütleri ve yabancı ülke kaynaklı girişimler olarak karşımıza çıkar.

        - Yine geleneksel tehditler arasında PKK/YPG gibi bölücü etnik temelli terör. Köktendinci veya dini istismar eden terör örgütleri, FETÖ/PDY gibi devlet aygıtını ele geçirmeye ve çökertmeye çalışan yapılar da iç tehditler arasında sayılıyor.

        REKLAM

        - PKK ve onun uzantısı YPG, MGSB’de tehdit olarak sayıldığı için ABD’nin “kara gücü” olarak kullandığı silahlı unsurlar, Suriye’deki YPG’nin de belgede tehdit olarak sayılması kaçınılmaz. ABD’nin Türkiye’nin müttefiki olması, PKK/YPG’yi eğitip donattığı ve silahlandırdığı gerçeğini değiştirmiyor. Bu Türkiye için tehditse, “tehdit” olarak yazılır.

        - Karadeniz’deki istikrarsızlık ve bunun ülkemize etkileri, yeni dönemin önde gelen tehditleri arasında sayılıyor. Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesi, Rusya-Ukrayna savaşına ABD’nin müdahalesi, bölge için istikrarsızlık ve Türkiye için tehdit olarak sayılıyor. Montrö’nün korunması ve Boğazların güvenliği bu noktada daha büyük öncelik ve önem kazanıyor.

        - Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yatakları, bu bölgedeki ekonomik ve ticari faaliyetler, deniz yollarının güvenliği de Türkiye’nin öncelikli tehditleri arasında yer alıyor. Bu başlıkta, enerji arz ve güvenliği de önemli bir başlık. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olmaktan çıkarılması, doğalgaz depolama tesisleri yatırımları, nükleer enerji yatırımları önemli başlıklar olarak öne çıkıyor. Kıbrıs meselesini de unutmamak gerekir.

        REKLAM

        - Ege’de kıta sahanlığı meselesi, silahsız adaların Yunanistan tarafından silahlandırılması, Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarması Türkiye için savaş nedeni (Casus belli) olarak görülüyor. Buna ek olarak son dönemde Yunanistan’ın ABD tarafından silahlandırılması, burada birçok silahlı üs kurulması Türkiye’nin Ege’deki varlığı ve hakları açısından öncelikli tehditler arasında bulunuyor.

        - İran’ın nükleer silah çalışmaları, füze geliştirme programı geleneksel tehditler arasında yer alıyor. Körfez ülkelerinin rejim ihracı, bu maksatla bölücü/köktendinci terör örgütlerini desteklemesi, devlet altı örgütlerin proxy olarak kullanılması, ülkemiz için tehditler arasında yer alıyor. Filistin-İsrail sorunun yol açtığı çatışmalar, Ortadoğu’da istikrarsızlık ve çatışma riski Türkiye için tehdittir.

        - En önemli başlıklardan biri de insan hareketleri ve göç meselesi... Düzensiz göçmen, kontrolsüz göç, insan kaçakçılığı, bu yollarla uyuşturucu kaçakçılığı Türkiye için tehdittir. Aynı zamanda Türkiye’nin demografik yapısının değişimine yönelik son dönemdeki nüfus hareketleri de öncelikli tehditler arasında öne çıkıyor.

        REKLAM

        - Organize suç örgütleri, çete-mafya ve illegal oluşumlar; iç tehditler arasında devlet otoritesini ve kamu düzenini sarsmaya yönelik girişimler arasında tehdit sayılıyor.

        - Salgın hastalıklar, gıda arz ve güvenliği, sosyal medya saldırıları ve ağ merkezli harekâtlar, hibrit savaş, hibrit terör ve saldırılar önümüzdeki sürecin yeni tehdit tanımları olarak karşımıza çıkıyor.

        - Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeme getirdiği yapay zekânın kullanımı ve Quantum mekaniği, hem tehdit hem de fırsat olarak ülkemizin güvenlik parametreleri arasında yer alıyor. Bilgiye sahip olma, bilgiyi kullanma ve yönlendirme hem savunma hem de saldırı aracıdır. Bu anlamda bilgi güvenliği ve elektronik harp teknikleri de güvenlik tehditleri arasında dikkat çekiyor. HAARP Programı, elektromanyetik saldırılar, üzerinde durulması gereken bir konu...

        - Dünyada yükselen radikalizm, otoriter eğilimler, İslamofobi gibi başlıklar da güvenlik tehditleri arasında. Türkiye’nin bunlara kayıtsız kalması beklenemez.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa