Haham'ın katil zanlıları Türkiye'de yakalandı

Olayın Arka Planı

Haham Tzvi Kogan, 2020 yılından bu yana Dubai’de koşer bir market işletmekteydi. İsrail’in iki gün önce BAE’de öldürüldüğünü duyurduğu Kogan’ın, üç Özbekistan vatandaşı tarafından hedef alındığı tespit edildi. Cinayetin ardından BAE hükümeti, zanlıların ülkeden kaçarak Türkiye’ye gittiğini belirledi ve Türkiye’den yardım talebinde bulundu.

MİT ve Emniyet’in Gizli Operasyonu

BAE’nin talebi üzerine harekete geçen MİT, cinayet zanlılarının yakalanması için hızlı ve gizli bir operasyon başlattı. Zanlıların hangi uçakta oldukları belirlendi ve operasyon, herhangi bir şüpheye yol açmamak amacıyla büyük bir gizlilikle yürütüldü.

Zanlılar İstanbul’a indiklerinde, operasyonun ikinci aşamasında Emniyet güçleri devreye girdi. Olası bir kargaşayı önlemek amacıyla zanlıların havaalanından ayrılmaları beklendi. Şahısların bindiği taksi, MİT ve Emniyet ekiplerince adım adım takip edildi. Yolculuk sırasında, taksi rutin bir trafik kontrolü gerekçesiyle durduruldu. Yapılan kimlik kontrolü sonucunda, BAE’nin arama kaydı çıkardığı üç zanlı yakalandı.

Yakalanan Zanlılar ve İade Süreci

Haham Kogan’ı öldüren 28 yaşındaki Alimbay Tahiroviç, 28 yaşındaki Mahmudcan Abdurrahim ve 33 yaşındaki Azizbek Kamiloviç, işledikleri suçun ardından BAE’ye iade edildi. Türkiye’nin hızlı iş birliği ve operasyon başarısı, BAE ile olan diplomatik ve güvenlik bağlarını güçlendiren bir adım olarak değerlendirildi.

Türkiye’nin Güvenlik Politikası ve Mesajı

Türkiye’nin bu operasyondaki hassasiyeti, ülkenin sınırları içinde hiçbir suçlunun barınmasına izin vermeyeceği yönündeki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Güvenlik kaynaklarına göre, Türkiye bu tür uluslararası iş birliği operasyonlarında güçlü bir kapasiteye sahip olduğunu ve uluslararası hukuka olan bağlılığını bir kez daha gösterdi.

Operasyon, aynı zamanda Türkiye’nin terörle mücadele ve uluslararası güvenliğe katkı sağlama çabalarının somut bir örneği olarak öne çıkıyor. Güvenlik uzmanları, bu başarının, Türkiye’nin istihbarat ve emniyet birimlerinin eş güdümlü çalışmasının bir sonucu olduğunu vurguluyor.

Türkiye’nin gerçekleştirdiği bu hassas operasyon, uluslararası iş birliğinin güvenlik alanındaki önemini bir kez daha ortaya koydu. MİT ve Emniyet’in hızlı koordinasyonu, suçluların adalete teslim edilmesini sağlarken, Türkiye’nin uluslararası güvenlik sistemindeki etkin rolünü de gözler önüne serdi. Bu operasyon, Türkiye’nin sınırları içinde suç unsurlarına karşı sıfır tolerans politikası güttüğünü ve uluslararası hukuk çerçevesinde iş birliğine hazır olduğunu bir kez daha kanıtladı.