Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Son dakika Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin görüştü

        Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

        İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre görüşmede,Erdoğan, rejimin İdlib'de dizginlenmesinin ve insani krizin durdurulmasının şart olduğunu vurgulayarak, İdlib'de çözümün Soçi Mutabakatının tam olarak uygulanmasından geçtiğini belirtti.

        İki liderin yapılan tüm anlaşmalara bağlı olduklarını ifade ettikleri görüşmede, Libya'daki gelişmeler de ele alındı.

        RUS HEYETİ TÜRKİYE'YEGELECEK

        Öte yandan müzakerelerin süreceği, önümüzdeki hafta Rus heyetinin Türkiye'ye geleceği belirtildi.

        KREMLİN: İDLİB KONUSUNDA TEMAS ARTACAK

        Kremlin'den görüşmeyle ilgili olarak yapılan açıklamada, "İki lider görüşmede, İdlib konusunda teması artırma noktasında anlaştı" denildi.

        UZMANLAR HABERTÜRK'E DEĞERLENDİRDİ

        Habertürk Askeri Strateji Danışmanı ve Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, Cumhurbaşkanı Erdoağan ile Rusya Devlet Başkanı Putin'in görüşmesinin analiziyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.

        REKLAM

        ABDULLAH AĞAR: ATEŞKES İLAN EDİLSE BİLE BOZULMAYA MUKADDER

        Sadece bir görüşme yapıldığı, konunun detaylı bir şekilde ele alındığı ifade edildi. Öncelikle şunu söylememiz gerekiyor, sahadaki büyük gerginliğin Rusya ile Türkiye'nin çatışmasıyla ilgili bir atmosferde sayın Erdoğan ile Putin'in görüşmüş olması son derece önemli ve kıymetli. Konunun bir anlaşma olarak tecelli ettiğini görüyor muyuz? Şu andaki ifadelerde buna dair bir şey yok. Ama her iki tarafın birbirini anlamaya dair olumlu bir fotoğraf var. Şu an sahada ortaya çıkan pozisyonlar üzerinden bir anlaşma yapılmasının çok da mümkün olmadığını düşünüyorum. Örneğin şu an ateşkes ilan edilse bu ateşkes önünde sonunda bozulmaya mukadder. Belki bir nefes alınabilir, soğuma süreci olabilir ama bu şekilde Türkiye'nin gözlem noktaları başta olmak üzere daha sonradan kurmuş olduğu mevzi diye tanımlanan M4 ve M5 karayolu civarında kendini göstermiş olan pozisyonların rejim unsurlarının ele geçirdiği alan içerisinde kalması. Gerek İran, gerek Rusya, gerek Esed rejiminin İdlib'de radikalleri göstererek siviller halinde baskı kurmuştur. Adı güvenli bölge olabilir, demarkasyon alanı olabilir, çatışmasızlık bölgesi veya tampon bölge olabilir. Arada her iki eksenin birbirinin çatışmasına neden olan, travmalardan beslenen birtakım maniplasyonlara, provokasyonlara açık, birtakım oldu bittilerin oluşmasına neden olabilecek temas, çatışma hattı olursa, şu ana kadar hep öyle oldu, bozuldu ve üretmiş olduğu gerekçelerle beraber Rusya ileriye doğru adımlar attı. Şimdi bu özellikle bizim Soçi Mutabakatı'nı imzalamadığımızdan sonra devam edegelen bir süreç. Ümit ederim sayın Erdoğan ile sayın Putin ortak bir fikre ulaşmışlardır. Kavramsal olarak bir çözüm üretilmişse alanlar belirlenebilir. Bir temas üzerinden şarjları varsa bunun geleceği çok parlak gözükmüyor. Pekçok gözlem noktası ilk kurdukları ve sonradan kurdukları şu an rejimin ele geçirmiş alan üzerinde kalmış durumda hatta etrafları sarılmış durumda. Bunların en hayati ihtiyaçlarının sağlanmasıyla ilgili olarak açıkçası Rusların insafına kalmış ve istismar edilen bir olay var. Bu açıkçası büyük bir hassasiyet üretiyor ve istismarla ilgili sorunlar üretiyor.

        REKLAM

        İSMAİL HAKKI PEKİN:BİZİ İLGİLENDİREN TARAF ÇOK BÜYÜK GÖÇ DALGASI

        Anlaşma deneceğini sanmıyorum. Soçi Mutabakatı bence sona ermiştir. Bittiğini değerlendiriyorum. Daha önceden gözetim hatlarımızın ikmali Rusların arasından geçerek yapılıyordu. Özellikle HTŞ'yi Amerika'nın desteklediği açık. Bu konuda belirtiler vardı. En son kriz komitesinin raporu var. HTŞ'nin başkanı ile yapılan görüşme var. Orada 'İdlib'in yönetimini bize verin' diyor. Bu konuda HTŞ'ye karşı bir yumuşama var. ABD, HTŞ'yi kullanacak. Ruslar HTŞ'yi bitirmek istiyor. Olaya böyle baktığımızda çok boyutlu. Yeni bir çözüm şekli, yaratıcı bir çözüm şekli olacak. İsmine ister güvenli bölge deyin, ister başka bir şey söyleyin İdlib de içinde olmak üzere sığınmacıları o bölgeye almak ve grupları, HTŞ'yi temizlemek olabilir. Karşı taraf da uygun sınırlara çekilir. Bunu kullanarak siyasi sonuç meydana getirmek istiyorlar. Türkiye bunun karşılığında PYD/YPG bölgesini kabul etmesi gibi sonuçlar doğabilecek tarafa çekmeye çalışıyorlar. Türkiye'ye diyorlar ki, 'Ya oradansın, ya buradansın'. Türkiye şimdi iki arada bir derede kalmış durumda. Kendi göbeğimizi kendimiz kesecek durumda mıyız? Bütün bunları değerlendirmek lazım. Uluslararası Kriz Komitesi ABD'nin kontrolünde olan bir örgüttür. Bizi ilgilendiren tarafı çok büyük göç dalgası. Bu dalganın bir şekilde sınırlarımızın ötesinde durdurulması. Uluslararası toplumun da buna destek olması gerekir.

        REKLAM

        AĞAR: GÖZLEM NOKTALARININ AKIBETİ NE OLACAK?

        Üçlü zirvenin toplanabileceğine dair duyumlar var. Orada kurulan masada ne konuşulacak? Ne karara bağlanacak? Türkiye'nin 12 gözlem noktasının akıbeti ne olacak? İşin bir de hem dışarıyla ilgili siyasi ve stratejik boyutu olduğu gibi içeriyle ilgili bir boyutu var. Oradaki gözlem noktalarının başka bir hatta çekilmesi kamuoyunda nasıl karşılanacak?

        PEKİN: Bazı gözlem noktalarının kaldırılması sorun yaratmayabilir.

        "TÜRKİYE ASKERİ ÇÖZÜM ÜRETMEK ZORUNDA KALIYOR"

        AĞAR: M4 ve M5 hattı üzerinde yeniden oluşturulabilecek bir hattın, sonuçta Soçi'de M4 ve M5 karayolunun açılması vardı. El Bab'ın da altından geçer M4. Burada Lavrov'un bir ifadesi var. 'Sahada yeni bir denklem var ve yeni denklemin gereği yapılması gerekiyor' diyor. Bununla ilgili Ankara ve Moskova'da 4 masa kuruldu. Bu masalar sonuç alamadan dağıldılar. Henüz resmi açıklama yapılmadı. Rusların çok dar bir alanda, Türkiye sınırına yakın bir yer bırakıyorlar. Sığınmacılar oraya sığmazlar. Bir diğer tarafıyla da sığınmacıların Barış Pınarı Harekat alanına gitmelerine olanak sağlayan dağ yolunun rejime ve Ruslara terki var. Bu şu demek; güvenli bölgeye sıkıştırılan kişiler eninde sonunda Türkiye'ye transfer edilecekler. Suriye'deki 4 milyon insanı, Suriye'de istemediklerine dair kuvvetli emareler var. Bu meselede Türkiye'nin ortaya koymuş iradenin tecelli etmesinden başka bir seçenek kalmıyor. Ruslar başka seçenek bırakmıyorlar. Bu işi Putin isterse çözer demiştim ben. Rusların, İran'ın, rejimin inisiyatif alanları artarken Türkiye üzerine baskı arttı ve sığınmacıların alanı daraldı. Bu saatten sonra gidebileceği yer kalmadı. Ben oraları yakın zamanda gittim gezdim. Dağ taş çadır. İnsanlar artık ölmeye başladılar. Böyle bir fotoğraf var. Bütün dünya bu konuda son derece duyarsız, Türkiye'nin sırtına yıkılmış 4 milyonluk sığınmacı fotoğrafıyla karşı karşıyayız. Türkiye'nin üretmiş olduğu yığınaklar son derece riskli. Çok büyük çatışmanın ortaya çıkmasıyla ilgili birtakım risk tablosu var. Bizim gözlem noktalarımız havadan çok taciz edildi. Burada Türkiye'nin yaşamakta olduğu bu yalnızlık Ruslar ve İran tarafından son derece nobran bir şekilde kullanılıyor. Burada bir başka paradigma geliştirilmek zorunda. Açıkçası birileri Türkiye'yi bu çıkmaz ve açmaz üzerinden bir başka eksene doğru itmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Türkiyle son derece önemli bir kararın eşiğinde. Bunun kararını da sayın Erdoğan verecek. Rusların ortaya koyduğu refleks açıkçası beni çok kaygılandırıyor. Türkiye bir şekilde askerini kullanarak çözüm üretmek zorunda kalıyor. Bu çok daha başka bir denkleme işaret ediyor.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa