Sibel Taşçıoğlu: Evi onun kalesi
Bu akşam saat 20.00'de SHOW TV'de ekrana gelecek olan sezonun iddialı yapımlarından 'Kızılcık Şerbeti'nin oyuncularından Sibel Taşçıoğlu ile hem dizide canlandırdığı 'Pembe' karakterini hem de merak edilenleri konuştuk. "Şanslı bir oyuncuyum" diyen Taşçıoğlu, "Pembe' ailesine çok bağlı, çocuklarını çok seviyor. Evi onun kalesi. Onun için en önemli şey evdeki huzur" diyor. Habertürk'ten Şeyda Odabaş'ın röportajı...
SHOW TV’de ekrana gelen, yapımını Gold Film'in, yapımcılığını Faruk Turgut'un üstlendiği 'Kızılcık Şerbeti', her cuma izleyiciyle buluşuyor.
Oyuncu kadrosunda; Barış Kılıç, Evrim Alasya, Settar Tanrıöğen, Sıla Türkoğlu, Sibel Taşçıoğlu, Doğukan Güngör, Müjde Uzman, Aliye Uzunatağan, Feyza Civelek, Ceren Yalazoğlu Karakoç, Emrah Altıntoprak, Feray Darıcı, Selin Türkmen, Özlem Çakar, Oral Özer, Rahimcan Kapkap, Serkan Tınmaz ve Tuana Gizem Uzunlar gibi birbirinden başarılı oyuncular yer alıyor.
'Kızılcık Şerbeti'nin oyuncularından Sibel Taşçıoğlu ile kariyer yolculuğu ve dizide canlandırdığı 'Pembe' karakteri hakkında konuştuk.
* İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nü okudunuz... Tiyatroyla nasıl tanıştınız, serüveniniz nasıl başladı?
Çocukluğumda TRT’de Yıldız Kenter, Cüneyt Gökçer gibi usta oyuncuların tiyatro oyunları gösterilirdi (Allah rahmet eylesin). Büyük bir hayranlıkla seyrederdim. Bir de Haldun Dormen’in ‘Kamera Arkası’ programı vardı. Çok ilgimi çekerdi. Oyuncu olma isteği o zamanlar başladı. Hatta orta okula yeni başlamıştım, Haldun Dormen’e mektup yazmıştım. Ne şanslıyım ki o büyük ustalar konservatuvarda hocam oldular.
* Hem tiyatro hem de dizi oyunculuğu yapıyorsunuz ve aynı zamanda seslendirme sanatçısısınız... Tiyatro oyunculuğu ve dizi oyunculuğu arasında ne gibi farklar var?
Bu sezon ‘Teatro Rudius’ta Türk Tiyatro Yazarı Kosta Kortidis’in yazdığı ‘Sorgu’ adlı oyunu oynuyorum. Temelde ikisinde de oyunculuk yeteneğinizi sergiliyorsunuz ancak teknik olarak farklılıklar var. Sahnede oyun süresi boyunca duygu devamlılığımız vardır. Seyirciyle aranızda bir enerji hissedersiniz. En haz verici yanı bu bence, yüreğimiz hep ağzımızda. Hata yapma şansımız yok. Sinemada ya da dizide farklı açılardan çekilir tek bir sahne. Dolayısıyla duygu devamlılığınızı korumak zordur. Duruşunuzu kamera açısına göre ayarlarsınız. Sesinizi ona göre kullanırsınız. Tiyatroda en arkadaki seyirciye sesinizi duyurmak zorundasınız gibi gibi…
* SHOW TV'nin ilgiyle takip edilen dizisi 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakteriyle izleyici karşısına çıkıyorsunuz... Dizinin senaryosunda sizi en çok ne etkiledi? Dizinin hangi özellikleri sizin kriterlerinize uydu?
İki farklı ailenin birbirleriyle çatışmaları, birbirlerine uyum sağlamaya çalışmaları ve birbirlerini anlama süreçleri hikâyenin en can alıcı yanı. Ben biraz şanslı bir oyuncuyum. Şimdiye kadar televizyonda oynadığım karakterlerin de birbirinden farklı olmasına dikkat ettim. Geriye doğru baktığımda ‘Bir Zamanlar Çukurova’, ‘Kehribar’, ‘Muhteşem Yüzyıl Kösem’, ‘Medcezir’ şimdi de ‘Kızılcık Şerbeti’. Hepsi birbirinden farklı karakterler ve tabii ki yönetmenimiz Ketche ve oyuncu kadrosu. Çok beğendiğim oyuncu arkadaşlarım vardı. Onlarla çalışmayı çok istedim.
"EVİ ONUN KALESİ"
* Dizide muhafazakar bir ailenin annesi 'Pembe' karakterini canlandırıyorsunuz... Canlandırdığınız karakteri analiz eder misiniz, 'Pembe' nasıl biri?
'Pembe' ailesine çok bağlı, çocuklarını çok seviyor. Evi onun kalesi. Onun için en önemli şey evdeki huzur. Kolay değil tüm aile bir arada yaşamak. Gelinler, görümce, kayınvalide, hepsi bir arada. Hepsinin arasındaki dengeyi bulmaya çalışıyor. ‘Aman ağzımızın tadı bozulmasın’ derken çok stres altında kalıyor ve çabuk etkileniyor. Hassas biri. Geleneklerine çok bağlı. Eşine saygılı, bazen çekiniyor da.
* 'Pembe'yi canlandırırken rol model aldığınız biri var mı? Rolünüze hazırlık süreci nasıl geçti?
Rol model aldığım biri yok ama hepimizin aşina olduğu, muhafazakâr Türk aile yapısı. Yine çoğumuz çocukluğumuzda büyükanne ve büyükbabamızla aynı evde yaşamışızdır. Biraz onlardan gözlemlediğim haller.
“HER EBEVEYN ÇOCUĞUNUN İYİLİĞİNİ VE MUTLULUĞUNU İSTER”
* 'Kızılcık Şerbeti'nin izleyicilere hangi duyguları ve öğretileri aşılamasını dilersiniz?
Her ebeveyn çocuğunun iyiliğini ve mutluluğunu ister. İki farklı ailenin bir araya gelmesi zor bir süreç olabilir. Burada aile birliğinin sağlam kurulması için en büyük görev büyüklere düşüyor. Özellikle annelere. Uzlaştırıcı olmak gerek.
“ŞANSLI BİR OYUNCUYUM”
* 'Çiçek Taksi' ve 'Ekmek Teknesi' gibi şimdiye kadar birçok projede yer aldınız... Bunların yanı sıra seslendirdiğiniz projeler ve tiyatro oyunları da var. Kariyerinizi nasıl değerlendirirsiniz?
Dediğim gibi şanslı bir oyuncuyum. Mesleğimin her alanında çalışabildiğim için çok mutluyum.
“HATALARDAN DERS ÇIKARMAK LAZIM”
* Geçmişe dönecek olsaydınız kendinize hangi konularda tavsiyelerde bulunurdunuz?
Çok kişisel bir soru (Gülüyor). Yaşadığımız iyi, kötü şeylerden tecrübe ediniriz. Hatalardan ders çıkarmak lazım. En önemlisi mutlu olmayı bilmek. Ben hayat nasıl geliyorsa onu kabul etmeyi öğrendim. Bazı şeylerin önüne isteseniz de geçemezsiniz.
* Oyunculuk size ne ifade ediyor?
Kendimi en iyi ifade ettiğim, en rahat hissettiğim yer, sahne. İyi ki bu mesleği yapıyorum.
* Oyuncu olmasaydınız hangi mesleği icra etmek isterdiniz?
Kesinlikle hayvanlarla iç içe olduğum bir şey yapmak isterdim. Elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum ama daha çok param ve zamanım olsaydı onlar için her şeyi değiştirmek isterdim.
'Kızılcık Şerbeti'nin beşinci bölümünde; Pembe, Alev’i suçlamış ancak hatalı olduğunu görmüştür. Bu yanlış davranış her iki aile üzerinde geniş etki yaratacak, Pembe kocasından yaptığı hatayı nasıl saklayacağını bilemeyecektir. Ancak Nilay’ın organize etmesiyle Abdullah durumu öğrenecek ve karısıyla ciddi anlamda gerilecektir. Yolda bulduğu bir köpek yavrusunu eve getiren Doğa, bu hareketinin ne gibi sonuçlar doğuracağını hiç hesap etmez. Bu arada Doğa’nın babası Kayhan boş durmayacak, zengin dünürlerinden nasıl nemalacağının hesaplarını yapacaktır. Ömer’in oğlu ile kendi kızı arasındaki soruna bir çözüm bulmak için harekete geçen Kıvılcım, her konuda olduğu gibi burada da en büyük desteği Ömer’den görecektir. Sular tam durulmamışken Doğa’nın kontrol amaçlı doktor ziyareti, iki aile arasındaki görüş farklılıkları nedeniyle yeni bir soruna neden olacaktır. Ancak en kötü sürpriz Kıvılcım’ı beklemektedir.